Özgür-Der Tatvan Şubesi, ''akan kanın durması ve silahların susması'' için barış çağrısı yaptı. Özgür-Der Tatvan Şubesi'nde düzenlenen basın açıklamasını, Özgür-Der üyesi Haşim Atalay okudu. Son dönemde artan çatışmalar nedeniyle, ilgili ilgisiz onlarca masum insanın öldüğünü ve bu çatışma ortamının devam etmesi durumunda, onlarca masum insanın ölümünün bir birini takip edeceğine dikkat çeken Atalay, ''Türkiye'nin en önemli sorunlarının başında Kürt sorunu geliyor. Sorun, bugünlerde çok önemli bir süreçten geçmektedir. Çatışmalar arttıkça, ilgili ilgisiz onlarca insan ölmekte ve ölümler birbirini izlemektedir'' dedi. Müslümanlar olarak, İslami ve insani sorumluluklarından dolayı, akan kanın durması, çirkin savaşın sonlandırılması ve acil bir barış ortamının sağlanması için ''Akan kanlar dursun'' diyerek, barış çağrısında bulunduklarını anlatan Atalay, Müslümanlar olarak, hiçbir toprağın, hiçbir bayrağın, hiçbir ideolojinin insan hayatından daha değerli olduğuna inanmadıklarını kaydetti. Atalay, sözlerine şöyle devam etti: ''PKK tarafından çarşı ortasında vurulan uzman çavuşlar, sabah namazı sonrasında infaz edilen imamlar, gündüz ortası vurulan polisler, polis okulu öğrencilerine yönelik saldırılar, öldürülen genç kızlar, hamile kadınlar ve adı konmamış bebekler, kaçırılan asker ve öğretmenler, basılıp yakılan şantiyeler, haraç vermediği için yağmalanan benzin istasyonları, molotoflanan öğrenci yurtları, basılan öğretmen evleri ve benzeri eylemler, toplumda barışa yönelik oluşan umutların yitirilmesine, halklar arasında güvenin azalmasına ve derin güçlerin umutlarının yeşermesine sebep olmaktadır. Müslümanlar olarak, hiçbir toprağın, hiçbir bayrağın, hiçbir ideolojinin insan hayatından daha değerli olduğuna inanmıyoruz. Nitekim Yüce Rabbimiz Kur'an-ı Kerim'de 'Kim haksız yere bir cana kıyarsa bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim bir canı kurtarırsa bütün insanları kurtarmış olur' buyurmaktadır. Yapılan barış çağrılarının ne kadar önemli olduğunu bu ayet-i kelime yeterince anlatmaktadır. Müslüman Kürt halkının büyük bir kesiminin hem hükümetin samimi ve adil olmayan tutumundan ve hem de PKK'nin zalimane eylemlerinden rahatsızlık duyduğunu burada ilan etmek istiyoruz.'' Ülkenin yeniden yangın yerine dönmemesi, Türk ve Kürt annelerinin yüreklerinin yanmaması ve silahların bir an önce susması için, sivil toplum kuruluşlarını, siyasi parti temsilcilerini, kanaat önderlerini ve vicdan sahibi kimseleri çatışan taraflar üzerinde baskı kurmak üzere inisiyatif almaya davet eden Atalay, ''Taraflar siyaset ve müzakere zeminini baltalayacak, tüm tavırlardan kaçınmalıdırlar. KCK operasyonları adı altında tutuklanan belediye başkanları ve siyasiler serbest bırakılmalı, sınır ötesi operasyonlara son verilmelidir. PKK'nın da barışı baltalayıcı silahlı eylemlerini ve sivil katliamlarını durdurması gerekir'' dedi. (SER-BRN-BEL)29.09.2011 16:07:14