İklim değişikliği ve çevre sorunlarından kaynaklanan meteorolojik olaylardaki hızlı değişimin zaman zaman felaketlere sebebiyet verdiğini belirten Devlet Meteoroloji İşleri (DMİ) Genel Müdürü Mehmet Çağlar, bu konuda toplumsal duyarlılık oluşturmakta önemli bir zaman kaybı yaşandığını söyledi. Cihan Haber Ajansı'na konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Çağlar, "Toplumumuzda yaygın olan, 'bana bir şey olmaz' kanaati zaman zaman can kayıplarının artmasına, su baskınlarının felakete dönüşmesine sebep oluyor. Meteoroloji olarak bu konuda duyarlılık oluşturmak üzere sistemli bir çalışma içindeyiz. Bu çalışmaların olumlu sonuçlarını almaya başladık." diye konuştu. Mülki idare amirleriyle yakın diyalog ve işbirliğinin yanı sıra Meteoroloji Radyosu ve internet sayfası aracılığı ile kitlesel bilgilendirme yaptıklarının altını çizen Genel Müdür Çağlar, lokal bazlı uyarılar için muhtarlar ve çiftçileri cep telefonlarına atılan kısa mesajlarla bilgilendirdiklerini söyledi. Bedel ödenmeden erken uyarı sistemi konusunda duyarlılık oluşturmaya çalıştıklarını kaydeden Çağlar, şu değerlendirmeyi yaptı: "Türk meteorolojisi erken uyarı konusunda çok önemli bir mesafe aldı. Teknik altyapı modernleştirildi, yeni istasyonlarla sistem daha da güçlendirildi. Sadece Türkiye'nin değil, bölgenin ihtiyacına cevap verecek bir meteoroloji sistemimiz var. Bütün isteğimiz, bedel ödenmeden duyarlılık oluşturmak. Bir hafta ara ile Giresun ilimizin üst üste normallerin üzerinde yağış alacağını tespit ettik. Valilik ve kaymakamlıklar aracılığı ile vatandaşlara dere yataklarından uzak durmaya çağrısı yaptık. Birinci uyarımız nisbeten –bana bir şey olmaz- kanaatinin gölgesinde kaldı. Ancak bir hafta sonraki ikinci uyarımız çok daha büyük bir titizlikle uygulandı ve en küçük bir kayıp yaşanmadı." Günlük 3 milyon tık ile vatandaşların yoğun bir şekilde meteoroloji web sayfasından gelişmeleri izlediğini kaydeden Çağlar, kurumsal olarak özel rapor taleplerinin de artış gösterdiğini aktardı. Genel seçimler öncesinde siyasi partilerin düzenleyecekleri mitingler için hava tahmin raporlarıyla yakından ilgilendiklerini belirten Genel Müdür Çağlar, "Hava durumuna göre miting saat ve zamanı değiştiriliyor. Vatandaşlara yağmurluk dağıtmak gibi hazırlıklar yapılıyor." dedi. MİTİNGLERE METEOROLOJİ AYARI Meteoroloji'yi yakından takip eden partilerin başında AK Parti geliyor. AK Parti'nin bu duyarlılığında Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu'nun önemli bir payı bulunuyor. 20 günlük hava tahminlerini Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerinden alan AK Parti kurmayları, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın hangi ilde ne zaman miting yapacağını bu tahmin raporlarını dikkate alarak kararlaştırıyor. Başbakan Erdoğan'ın olumsuz hava şartlarına rağmen il merkezinde miting yapması halinde, miting alanında toplanacak partililere daha önceden ''yanlarına yağmurluk almaları'' konusunda uyarılar yapıldığı ve miting sahasında yağmurluk dağıtıldığı belirlendi. AK Parti, referandum sürecinde de aşırı sıcakların yaşandığı zaman, miting meydanında toplanan seçmeni önceden kurduğu fıskiyeler ile serinletmişti. Başbakan Erdoğan'a bu konuda en çok destek olan isim ise Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu. Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü'nün kendisine bağlı olduğu için buranın çalışmalarını yakından takip eden Eroğlu, AK Parti mitinglerine hava şartlarına bağlı olumsuzlukların yaşanmaması için meteorolojiyi hükümet ve parti adına yakından takip eden isimlerin başında geliyor. Eroğlu, bakanlık açılışlarının bile hava durumuna göre ayarlanmasına özen gösteriyor. MUHTARLARA CEPTEN UYARI Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, uzunca bir süredir olumsuz hava koşullarının özellikle çiftçileri kötü yönde etkilememesi için yoğun bir çaba veriyor. Meteoroloji'nin günlük olarak sitesinde yayınladığı bölgesel ve lokal hava tahminlerini 3 milyon kişi internetten izlemiş olsa da; meteoroloji bununla yetinmeyerek don, sel ve benzeri afet durumlarında çiftçiye ulaşabilmek için muhtarları ve çiftçi birliklerini devreye sokuyor. Valilik ya da kaymakamlıkların uyarılmasıyla yetinmeyen meteoroloji, muhtar ve çiftçi birlikleri yöneticilerine cepten mesajla ''don ve sel'' gibi afetlerin önceden uyarısını yapıyor. Tarımsal alanda ürünlerin sigortalanmasının yaygınlaşmasıyla birlikte üreticinin rehavet içine girebileceğini göz önünde bulunduran Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, hem Tarım Bakanlığı hem de sigorta şirketleriyle de dirsek teması içinde. Üreticilerin, ''bana ne, ben ürünümü sigortalattım'' deme ihtimali Tarım Bakanlığı ve sigorta şirketlerinin hava tahminlerini yakından takibiyle ortadan kalkıyor ve üreticileri daha da bilinçli hale getirerek tedbirlerinin alınmasını sağlıyor. ''23 NİSAN'DA ÇOCUKLAR ÜŞÜDÜ HABERLERİ OLMAYACAK'' Hava tahminlerinin yakından takibiyle birlikte; ''23 Nisan'da çocuklar üşüdü'' şeklindeki haberler de sona erecek. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı gibi milli bayramlar öncesinde, meteorolojik verileri yakından takip eden valilikler, kaymakamlıklar, il milli eğitim müdürlükleri ve okul yönetimleri, havaların durumuna göre, törenlerin kapalı ya da açık alanda yapılmasını sağlıyor. Bu yıl pek çok yerde havaların 23 Nisan'da yağışlı ya da soğuk olacağından haberdar olan yöneticiler, kutlamaları ya bir gün önce ya bir gün sonra yaptı ya da kapalı alanlarda törenleri gerçekleştirdi. Bu şekilde hava durumunun meteoroloji kaynaklarından takip edildiği yerlerde, ''Çocuklar soğukta üşüdü'' şeklinde haberlere rastlanmadı. ''DERE TAŞKINLARI ÖNCEDEN DUYURULACAK'' Meteoroloji İşleri Genel Müdürü Çağlar, önümüzdeki dönemde aşırı yağışların ardından oluşan dere taşkınlarına karşı, bir ''uyarı sisteminin'' devreye gireceği müjdesini verdi. Çağlar, ''dere taştı'' şeklinde haberler çıkacağını, ancak gerekli tedbirlerin alınmasıyla "insanlar sel sularına kapıldı'' şeklinde haberlere rastlanmayacağını söyledi. Devlet Su İşleri ile birlikte bir çalışmanın içine girildiğinin altını çizen Çağlar, ''Taşkın Erken Uyarı Sistemi''nin devreye girmesiyle önceden tespit edilen yağış yoğunluğunun bölgede taşmasına neden olabilecek dereler üzerindeki etkisinin belirlenerek, o yörede yaşayan vatandaşlara, ''dereniz taşacak, gerekli tedbirleri alın'' şeklinde önceden bilgilendirmelerin yapılacağını söyledi. Şu anda genel bilgilendirmelerin yapıldığını belirten Çağlar, ''Biz yağışlar başlamadan önce bölgede dereler taşabilir, sel oluşabilir diye uyarılar yapıyoruz. Aslında bu uyarılarımız bile gerekli tedbirlerin alınması için yeterli. Ama vatandaş bana bir şey olmaz diyor. Dere yatağında yaşamaya devam ediyor. Ancak bu sistemle birlikte bizzat derenin ismini vererek uyarı yapacağız ki vatandaş konuyu somut olarak anlamış olacak ve sel sularına kapılma gibi hadiselerinde gerekli tedbirlerin alınmasıyla birlikte önüne geçilmiş olunacak.'' dedi. ''UÇUŞ GÜVENLİĞİNİN SİGORTASI METEOROLOJİ'' Son günlerde yaşanan helikopter kazalarına dikkat çeken Çağlar, meteorolojik verilerin dikkatli takip edilmesi halinde kazaların asgari seviyeye ineceğinin altını çizdi. Görerek uçuş yapan helikopter pilotları için uçuş güzergahındaki hava durumunun çok önemli olduğunu belirten Çağlar, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü'nün internet sitesinde helikopter pilotları için 'helimet' adıyla bir bölüm yer aldığını ve pilotların günlük hava değişimlerini buradan takip ettiklerini söyledi. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ile de koordineli çalıştıklarını belirten Çağlar, Sivil Havacılık'ın da elde ettiği hava tahmini verilerine göre uçuşları düzenlediğini bildirdi. Çağlar, uçuş yapacağı bölgenin hava tahminini öğrenmeden havalanan bir helikopter pilotunun riskli uçuş yaptığını belirterek, ''Biz pilotlarımıza gerekli verileri sağlıyoruz'' diye konuştu. Yüksek irtifada uçan uçaklar içinde 'Hazerfan' adı altında internet sitelerinde bir bölüm bulunduğunu kaydeden Çağlar, meteorolojinin dikkatli bir şekilde takip edilmesiyle birlikte hava araçlarının hava boşluğu olarak tarif edilen türbülansa girme olasılıklarının azaldığına dikkati çekti. Çağlar, meteorolojik sahadaki gelişmelerin uçuş güvenliğini daha da artırıcı yönde olduğunu ve bu konuda Türkiye'de ilgili her türlü kurum ve kuruluş ile bilgi paylaşımı içinde olduklarını belirtti. ''OLASI ORMAN YANGIN BÖLGELERİ ÖNCEDEN BİLDİRİLİYOR'' Çağlar, havaların ısınmasına bağlı olarak orman yangınlarında da artış gözlenebildiğine dikkat çekerek, ''Riskli orman sahalarını biz Çevre ve Orman Bakanlığı'na bildiriyoruz. Çünkü havalar ısınınca nem düşüyor ve orman alanı büyük bir yangın riskinin altına girebiliyor. Biz bu şekilde hava durumuna paralel olarak yangına karşı savunmasız hale gelen orman bölgelerinin risk haritasını çıkartarak ilgili yerlere bildiriyoruz.'' dedi. Çağlar, kendilerinin böyle bir bilgi paylaşımında bulunmasıyla birlikte yangın söndürme araçlarının ve hava unsurlarının da ona göre konumlandırıldığını söyledi.