2011 -
Rekabet Kurumu Başkan Yardımcısı
Erkan Yardımcı, organize perakendeciler ile tedarikçiler arasında alıcı gücü kaynaklı sorunlar bulunduğunu belirterek, ombudsmanlık sistemi ile sorunun çözülebileceğini bildirdi.
Türkiye Perakendeciler Federasyonu ile Retail Türkiye işbirliğiyle düzenlenen ''Tüketiciye birlikte gitmek'' ana temalı
Akdeniz Perakendeciler Konferansı, Divan Talya Otel'de yapıldı.
Konferansa, Türkiye Perakendeciler Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Selamet
Aygün, Rekabet Kurumu Başkan Yardımcısı Erkan Yardımcı'nın yanı sıra çok sayıda
sektör temsilcisi katıldı.
Selamet Aygün, konferansta yaptığı konuşmada, perakende aktörlerinin, üretici ve tedarikçi ile birlikte hareket etmesinin uzun zamandır önem verdikleri bir konu olduğunu belirtti. Aygün,
gıda perakendesinin yüzde 40'ının 'geleneksel kanat' olarak ifade edilen organize olamamış yerel perakendecilerin, yüzde 30'unun organize olmuş perakendecilerin, yüzde 25'inin uluslararası organize olmuş perakendecilerin
yönetiminde olduğunu bildirdi. Büyüme oranlarına bakıldığında organize olan yerel perakendeci yüzde 16 büyürken, uluslararası firmaların sektörde yüzde 11 büyüdüğüne dikkati çeken Aygün, şunları kaydetti:
''Yani organize yerel perakende 2010'da uluslararası firmalardan daha fazla büyüdü. Metrekare bazında 2010 yılında uluslararası perakende daha fazla büyüdüğü halde, bu, ciroya aynı oranda yansımadı. 2011 yılında organize yerel perakendenin
büyümesinin daha hızlı olacağına inanıyorum. Çünkü geleneksel kanatta olan yerel perakendecinin büyük kısmı,
satış yerlerini teknolojiye uydurarak organize yerel perakendecinin içine giriyorlar.''
Türkiye Perakendeciler Federasyonuna üye 264 şirket bulunduğunu, bu şirketlerin 2 bin 500 şubesi ve 50 bin çalışanı olduğunu ifade eden Aygün, ''İşi uluslararası firmalardan öğrendik, hızlı şekilde büyümeye devam ettik. Bundan sonra onları geçeceğimize inanıyorum. Ciro olarak biz uluslararası firmalardan fazlayız'' dedi.
Bakkalların kendilerini
rakip olarak görmemesini isteyen Selamet Aygün, ''Bakkallar bizi rakip olarak görüyorlar ancak biz bakkallara rakip değiliz. Bakkalları, yanı başına açılan discount (
indirim)
mağazalar onları tehdit ediyor, cirosundan çalıyor'' diye konuştu.
-''PERAKENDECİLİK, EKONOMİMİZ İÇİN KİLİT BİR SEKTÖR KONUMUNDADIR''-
Rekabet Kurumu Başkan Yardımcısı Erkan Yardımcı da, sağlıklı bir piyasa ekonomisinin oluşması için, rakip teşebbüsler arasında etkin bir
rekabet ortamının gelişmesinin zorunluluk olduğunu belirterek, Rekabet Kurumunun, teşebbüsleri değil rekabet sürecini koruduğunu vurguladı.
''Perakendecilik ekonomimiz için
kilit bir sektör konumundadır'' diyen Yardımcı, şöyle konuştu:
''Perakende sektörü gibi sanayinin ileri bağlantılarını sağlayan sektörlerde verimliliğin yükselmesi
ülke sanayisinin verimliliğine katkıda bulunacaktır. Sadece hızlı
tüketim ürünleri perakendeciliği 2009 yılında 98 milyar TL'yi aşan bir büyüklüğe ulaşmıştır. Ekonomik büyüklük bakımından Türkiye ekonomisinin önde gelen sektörlerinden biri olan perakende sektörü, istihdam yaratma potansiyeli bakımından da ülke ekonomisine katkıda bulunmaktadır. Perakende sektörünün önemi, sektörde küresel çapta etki yaratan dönüşümün Türkiye'de de önemli ölçüde hissedilmeye başlandığı günümüzde görece daha da artmaktadır. Perakende sektörü ekonomimiz içinde çok önemli bir yere sahip olması nedeniyle Rekabet Kurumu tarafından geçmiş yıllardan itibaren önemle izlenmektedir.
Organize perakende sektörünün yıllar içinde yaşadığı dönüşümü,
birleşme ve devralmalarla oluşan yapısal değişiklikleri ve içsel büyümesini takip etmekteyiz.''
-SEKTÖR İNCELEMEDE-
Rekabet Kurumu kararı ile hızlı tüketim ürünleri perakendeciliği özelinde bir sektör incelemesi başlatıldığını ve bunun ilk aşamasının tamamlandığını bildiren Yardımcı, sektöre ilişkin ilk bulguları içeren ön
raporun çarpıcı tespitlere yer verdiğini söyledi. Yardımcı, rapor hakkında bilgi verdi. Organize perakende pazarının 2004-2009 arasında değer bazında iki kat büyürken, geleneksel kanadın reel olarak küçüldüğünü anlatan Yardımcı, organize perakende pazarındaki büyümenin perakendecilerin alıcı gücünün artması sonucunu da getirdiğini bildirdi. Yardımcı, yapılan incelemelerde perakendecilerin alıcı güçlerini bazı durumlarda orantısız olarak tedarikçilere yansıttıklarına yönelik ön bulgular elde edildiğini ifade etti ve sözlerini şöyle sürdürdü:
''Tedarikçilerden listeleme, raf, teşhir alanı bedelleri, sektörde insert denilen
fiyat kataloğu bedeli, elektrik, promosyona
katılım bedeli,
eleman talebi, mağaza açılış bedeli, yıldönümü bedeli, yıl sonu ıskontosu, hatta krize katılım bedeli gibi çeşitli adlar altında bedeller talep edildiği tespit edilmiştir. Bu bedellerin bir kısmı ticari anlamda haklı olarak belirli
hizmet karşılığında alınmaktadır. Ön raporda, bu bedellerin alınmasının tek başına rekabet sorunu yaratacak nitelikte olduğuna dair bir tespit bulunmamaktadır. Ancak bazı durumlarda, perakendecilerin bu bedelleri,
sözleşme dışı ve geçmişe etkili faturalar yoluyla tahsil etmeleri, tedarikçiyi öngöremediği bir
maliyet ve ticari riskle karşı karşıya bırakabilmektedir.''
Yardımcı, ödeme vadelerinin uzunluğunun da tedarikçi perakendeci ilişkilerindeki önemli sorun olduğunu vurguladı.
-OMBUDSMANLIK ÖNERİSİ-
Rapordaki öneriler hakkında da bilgi veren Erkan Yardımcı, Rekabet Kurumundan izin alması gereken birleşme ve devralmalar için getirilen ciro eşiğinin, perakende pazarı özelinde düşürülmesinin gündemde olduğunu kaydetti.
Ombudsmanlık sisteminin hayata geçirilmesinin de raporda yer alan öneriler arasında olduğunu bildiren Yardımcı, ''Ombudsmanlık sistemi, ülkemiz için yeni bir
uygulama olmakla beraber, başarılı bir şekilde uygulanması, sektörün sorunlarına çözüm oluşturabilecek niteliktedir'' dedi.
Raporda, belirlenecek perakendeci tedarikçi anlaşmalarının Rekabet Kurumuna gönderilmesi ile sektörün gözlenmesinin de önerildiğini belirten yardımcı, ''Bu uygulamanın kapsamı, anlaşmaların bildirim usulüne tabi olması olarak anlaşılmamalıdır, teşebbüslerden, aralarında yaptıkları anlaşmaları yıllık olarak Rekabet Kurumu'na göndermeleri beklenmektedir'' diye konuştu.
-RAPOR EKİM'DE TAMAMLANACAK-
Yardımcı, raporun ikinci aşamasında tedarikçilere yönelik kapsamlı bir saha çalışmasının yürütüldüğüne işaret ederek, nihai raporun
Ekim 2011'de tamamlanması planlandığını bildirdi. Erkan Yardımcı, şu bilgileri verdi:
''Yapılan bu çalışmalar neticesinde sektörün sorunlarının en uygun ve en efektif yöntemlerle nasıl çözülebileceği ortaya konacaktır. Rekabet Kurumu, bu inceleme neticesinde önerilecek müdahalelerde sektörün kendi iç dinamiklerine zarar vermeden güç dengesinin sağlanması ve bu şekilde rekabeti kısıtlayan, engelleyen davranışların önüne geçilmesi için çaba sarf etmektedir. İnanıyorum ki, Rekabet Kurumunun bu çalışması hem tedarikçi hem de perakendeci kesimi için faydalı ve etkili sonuçlar doğuracaktır.''
(VHD-ŞEN-YIL)03.06.2011 15:05:57