Prof. Dr.
Beril Dedeoğlu,
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın,
Irak'taki üç bölgeyi gezerek yapıcı bir rol oynadığını söyledi. Dedeoğlu, "Ziyaret
Türkiye siyasetinin şeffaf yüzünün dünyaya ilanıdır. Başbakan 'Şiiliğin,
Sünniliğin, Türkmenliğin hiçbir önemi yok. İnsan olmanın önemi var ve siyasetimizi bunun üzerine kurduk' diyor." değerlendirmesini yaptı.
Prof. Dr.
Gökhan Çetinsaya ise, Türkiye'nin Şiilerle tarihsel bağlarına dikkat çekerek, Başbakan'ın Şii bölgesini ziyaretinin
İran'a da bir
mesaj olduğunu savundu.
TRT Haber'de yayınlanan Açı programında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Irak ziyaretini değerlendirildi. Burada konuşan Prof. Dr. Dedeoğlu, "Başbakan, Irak konusunda şeffaf bir siyaset uyguladığını hem Iraklılara hem de dünyaya söylüyor. Çünkü daha önce Türkiye'nin Irak
politikası oldukça karanlıktı. Bir sürü el vardı ve yapılanlar dönüp Türkiye'yi de buldu. Başbakan
Kürdistan bölgesinde 'Biz artık burayla olan ilişkimizi
PKK terörü üzerinden adlandırmak istemiyoruz' demeye çalışıyor. Terör üzerinden kurulan bir ilişki ne Kürdistan bölgesinin gelişmesine ne de Türkiye'deki
Kürt sorunun çözümüne izin veriyor. Eskiden, terör yüzünden Türkiye kaybederken birileri kazanıyordu, bugün Kürdistan bölgesi de kaybediyor." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin Ortadoğu'da
İsrail-İran kıskacını kırmaya çalıştığını savunan Dedeoğlu, şöyle konuştu: "Irak'taki her gelişmenin Suriye'yi, Suriye'deki her gelişmenin de Irak'ı etkileyeceği bir gerçek. Suriye'de olabilecek değişiklikler Irak'ın Şii bölgesinde ve Sünni bölgesinde değişime yol açar. Suriye'de olanlar ise İran ve İsrail kıskacındaki her toplumu provoke eder."
"HEM DÜNYAYA HEM DE İRAN'A BİR MESAJ VAR"
Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya da Türkiye'nin Şiilerle tarihsel bağları olduğuna dikkat çekerek, Başbakan'ın Şii bölgesini ziyaretinin İran'a da bir mesaj olduğunu söyledi. Çetinsaya, "2. Abdülhamit'in Pan-İslamist politikalarına o dönemde Necef ve Kerbela'daki müctehidler de
destek verdi. Trablusgarp savaşında, 1. Dünya Savaşı'nda Şiilerin
Osmanlı ordusunda savaşmaları için cihat fetvası yayınladılar. İngilizler Irak'ı işgal etmeye başladıkları zaman bütün Ayetullahlar ve Şii aşiretleri Osmanlı ordusuyla birlikte İngiltere'ye karşı savaştı. Dolayısıyla bugünkü konjonktürün yanı sıra tarihten gelen bir
miras var. Bu yüzden Başbakan'ın Irak ziyaretinde hem dünyaya hem de İran'a bir mesaj var." dile konuştu.
LAÇİNER: BARZANİ TÜRKİYE NE DÜŞÜNÜYORSA AYNISINI DÜŞÜNÜYOR
Prof. Dr.
Sedat Laçiner ise, Türkiye'nin Kürt meselesine bakışında gelinen noktayı ve Irak ilişkilerini değerlendirdi. Laçiner, PKK'nın
Kandil'de ciddi anlamda izole edilmiş durumda olduğunu belirterek, "Eminim ki bugün
Türk uçakları Kandil'i yerle bir edecek olsa bile Türkiye'de politika üreticilerinin ortak bir iradesi var artık ve irade 'hayır yerle bir etmeyelim' der.
Barzani de Türkiye ne düşünüyorsa aynısını düşünüyor ama bunları deklare edemiyor. Neden Kandil' i yok etmenin hiçbir yararı yok. Kandil'i yok ederseniz iki Kandillik radikal üretirsiniz." görüşlerinin savundu.
Artık PKK'nın da BDP'nin de zor durumda olduğunu kaydeden Prof. Dr. Laçiner, "O yüzden oturma eylemi yapıyorlar, polise tokat atıyorlar.
Polisin de onlara tokat atması bekleniyor fakat polis tokat atmıyor. 'TC'nin polisi milletvekilini tokatlıyor' dedirtmiyor.
Tokat yiyor taş yiyor ama 'hayır bu sefer hata yapmayacağım' diyor. Aynı şekilde
Kuzey Irak'ta da hata yapmıyor." dedi.