Çanakkale Onsekiz
Mart Üniversitesi (
ÇOMÜ)
Biga İktisadi ve İdari
Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi olan Prof. Dr.
Sedat Laçiner,
Türkiye'de
Cambridge gibi
marka üniversite
kenti yapmak için en uygun yerin Çanakkale olduğunu söyledi. Türkiye'de üniversite sayısının her geçen gün arttığını ve bu sayının şimdiden 200'e yaklaştığını belirten Prof.Dr. Laçiner, ancak bu kadar çok üniversite olmasına rağmen
Oxford, Cambridge veya Harward gibi marka üniversitelerin oluşturulamadığını kaydetti. Çanakkale'nin bir ulusal proje haline getirilip Türkiye'nin Cambridge'i veya Boston'ı olabileceğini ifade eden Laçiner, bu konuda
ekip arkadaşları ile birlikte yaklaşık 10 yıldır büyük bir çalışma içine girdiklerini ve bunun mümkün olabileceğini kaydetti.
Yaptıkları çalışmalar sonucunda Türkiye'de bilimin ve üniversitelerin kurtuluşunun üniversite kentlerinin oluşturulmasından geçtiğini ve buna en uygun kentin de Çanakkale olduğunu tekrarlayan Prof.Dr.Laçiner, "Türkiye'de
ODTÜ ve
Boğaziçi gibi isim yapmış üniversiteler varsa da bu örnekler
İstanbul ve
Ankara kentlerinin üniversite yaşamını zorlayan şartları altında ezilmektedirler. Ülkemizin önyargıları ve altyapı eksiklikleri üniversitelerdeki yaşamı zorlaştırmaktadır. Ayrıca kuruluştaki hatalar görece iyi görünen üniversitelerde de onarılması güç, yapısal bozukluklara neden olmuştur. Mevcut tabloda üniversite kentlerinden çok kent üniversitesi örnekleri ile karşı karşıyayız. Türkiye'nin sürekli olarak yeni ve birbirinin kopyası üniversiteler kurmak yerine üniversite kentleri oluşturması açık bir zorunluluktur. Türkiye'nin boğucu siyasi atmosferinden arınmış, önyargılardan bir ölçüde uzaklaşabilmiş, Türkiye gerçeklerini tanıyan, ancak sorunun değil çözümün parçası olabilen üniversiteler ancak Çanakkale gibi korunmuş alanlarda mümkün olabilir." dedi.
HEM EVRENSEL TARİHSEL ZENGİNLİK HEM DE ULUSAL DEĞERLERİN SEMBOLÜ
Çanakkale'nin İstanbul ile birlikte içinden
deniz geçen iki kentinden birisi olduğunu belirten Laçiner, bir anlamda bozulmamış İstanbul gibi duran Çanakkale'nin, İstanbul'da yapılan hataların tekrarlanmaması halinde bilim ve eğitim kalitesinde İstanbul'u dahi geçebilecek özellikleri içinde barındırdığını hatırlattı. Deniz, orman ve daha pek çok
doğal güzelliğin bu kentte üniversite ortamı için gerekli altyapıyı sunduğunu ifade eden Sedat Laçiner, "Kentin ikinci büyük özelliği çok boyutlu tarihidir.
Avrupa üniversite kentlerinde gördüğümüz tarihsel dokunun da burada mevcut olduğunu göstermekteyiz. Bir yandan Truva gibi evrensel tarihsel zenginlik, diğer taraftan Çanakkale Savaşları gibi ulusal değerlerin sembolü olan yerler, bu topraklar üzerinde köklü bir üniversite kenti kurmayı cazip hale getirmektedir. Dahası bu topraklar antik çağlardan bu yana eğitimin en iyi yapıldığı yerler olmuştur. Medeniyetin başlangıç yerlerinden olan Çanakkale'nin eski günlerini yakalaması ve felsefeden astronomiye ülkemizin ve dünyanın sayılı üniversite kentlerinden biri haline gelmesi mümkündür. Üçüncü olarak üniversite kentleri fikri ve vicdanı hür, bağnazlıktan uzak
toplumlarda gelişir. Kabul etmek gerekir ki Çanakkale halkı diğer illerimizle kıyaslanamayacak bir hoşgörü ve birlikte yaşama kültürüne sahiptir. Dışarıdan 'sıradan bir
Anadolu kenti' gibi algılansa da Çanakkale kentinde diğer illerden farklı, önyargıları çok düşük düzeyde, eğitimli ve hoşgörülü bir toplum yapısı mevcuttur. Zaten üniversite kentlerinin en önemli altyapısını da Çanakkalelilere benzer insanlar oluşturmaktadır. Kısacası kentin temel karakteristiği evrensel standartlarda üniversite ile çelişmemektedir. Eğer üniversite kenti olma yolunda gerekli adımlar atılmaya başlanırsa, Çanakkale'nin ve Çanakkalelilerin buna ne kadar uygun bir karakteri olduğu rahatça anlaşılabilecektir." diye konuştu.
Söylenenlerin hayal olmadığını sözlerine ekleyen Laçiner, eğer ÇOMÜ nitelikli üniversite olma yolunda hızla ilerleyebilirse, göstermelik faaliyetler yerine insan ve bilim merkezli bir anlayışla yönetilebilirse hayallerdeki Çanakkale ve ÇOMÜ'nün tahminlerden çok daha kısa bir sürede olanaklı hale geleceğini söyledi.