Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şeminur
Topal, genetiği değiştirilmiş organizma(GDO)'lı
ürünlerin sağlık açısından riskler içerdiğini belirterek, GDO'lu ürünlerin biyolojik çeşitliliğe de zarar verdiğini söyledi.
Sakarya Üniversitesi (SAÜ)
Fen Bilimleri Enstitüsü tarafından düzenlenen "Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) ve Biyogüvenlik' konulu konferansta konuşan Topal, GDO'lu ürünlerin genetik yapısı bir veya birkaç gen açısından değiştirmiş tarımsal ürün olduğunu ifade etti. Bu teknolojinin hiç de söylendiği kadar yarar sağlayan bir teknoloji olmadığını savunan Topal; "Başlangıç noktasında açlığa çözüm olacak, yeni kaynaklar üretilecek biçiminde söylenmişti. 15 yıllık endüstriyel
uygulama sürecinde gözlemlediğimiz hiçbir şekilde yeni ürün üretilmediği, tam tersine dünya nüfusunun yüzde 90'ını besleyen 15 ürünün özellikle 9'una yöneldiği bu nedenle
rant kaygıları üzerine odaklanan bir teknoloji olduğunu görüyoruz." dedi.
"RANTA VE FAZLA KÂRA ODAKLANMIŞ TEKNOLOJİ"
GDO'lu ürünlerin açlığa çözüm olmadığı ve verim artışı sağlamadığını anlatan Topal, şunları belirtti: "Halen bazı kaynaklara göre 800, bazı kaynaklara göre 1 milyon 200 bin insanın aç olduğu ve açlıkta azalma yerine giderek aç insanların oranının arttığı bir dünyada yaşıyoruz. Hem söylendiği gibi bitki zararlısını engelleyecek bitki ilaçlarınının kullanımında azalma olmamıştır. Bu teknoloji hiç de söylendiği kadar yarar sağlayan bir teknoloji değildir. Tamamen ranta ve fazla kara odaklanmış bir teknolojidir.
Sağlık açısından riskleri içermektedir. Hem toplumsal açıdan etik ve hukuki boyutlu riskleri içermektedir. Onun ötesinde biyolojik çeşitliliğe zarar verebilecek riskleri içermektedir."
Bu teknolojinin çiftçiyi her yıl yeni
tohum almaya bağımlı kıldığına dikkati çeken Topal, "Getirisi olmadığı gibi, yoğun ölçüde sağlık riskleri açısından da götürüsü olabilen bir teknolojidir. En çok gözlenen sağlık zararı alerjiler, diyabet,
kanser riskleri başta gelmektedir." diye konuştu.
"TÜKETİCİLERE YEMEMELERİNİ ÖNERİYORUM"
Önlem getirmesi gereken grupların da bu konunun zararlı olmadığını düşünenlerden yana davrandığını kaydeden Topal, bir toplumsal sorumluluk ve bilinçle davranılmadığını dile getirdi.
'Birçok önlem eksikliği ülkemiz için söz konusu' diyen Topal, şöyle konuştu: "En çok mısırda, soyada, domateste, kolada ve pamukta bu ürünlerin yaygınlaştığını biliyoruz. Günlük tüketimlerinde yeri olmayan ürünlerin tüketilmemesi ya da hazır gıdalardan mümkün olduğunca kaçınılması gibi önlemlerle insanların kendi çapında
savunma mekanizmalarını kurmalarında yarar var. Kontrol müesseselerini bu tür ürünlerin GDO'lu ürün olup olmadığının açıklamaya davet ediyoruz ama hiçbir zaman karşılık bulunmuyor. Tüketicilere yememelerini öneriyorum. Şu an itibariyle olmadığı söyleniyor ama senelerce bu ülkeye
kontrolsüz olarak kaçak ürün de girdi."