Prof. Dr. Mümtaz'er Türköne, sosyal bilimci öğrencilere kendilerini iyi yetiştirmeleri
tavsiyesinde bulundu. Sosyal bilimlerin önemini anlatan Prof. Dr. Türköne, "Kendinize fazlasıyla güvenin. Sahip olduğunuz özgüveninizle yapamayacağınız hiçbir şey yok." dedi.
Samsun Fezaberk Sosyal Bilimler Lisesi tarafından düzenlenen Kariyer Günleri'nin bu ayki konuğu
Gazeteci-
Yazar Prof. Dr. Mümtaz'er Türköne oldu.
Sosyal bilimlerin kullandığı kavramların 3 bin yıllık geçmişi bulunduğunu hatırlatan Prof. Dr. Türköne, öğrencilerden
sosyal bilimlerin laboratuvarı olan kavramları iyi özümsemelerini tavsiye etti.
"Bir insanın başına gelebilecek yegâne mucize iyi bir öğretmenle karşılaşmak" sözüne atıfta bulunan Prof. Dr. Türköne, başta Fezaberk Koleji öğrencileri olmak üzere şimdiki öğrencilerin çok iyi imkânlara sahip olduğunu bu fırsatları iyi değerlendirmeleri tavsiyesinde bulundu.
"Bu nedenle sizler benim yaşıma geldiğinizde aldığınız bu kaliteli eğitimle benden birkaç
gömlek daha ileride olacaksınız." diyen Türköne, öğrencilerin kendilerini 2050 yılına göre yetiştirmelerini istedi.
Önümüzdeki 15–20 yıl içerisinde dünyada tek bir patronun kalmayacağını, onun yerine 8–10 ülkenin dünyanın kaderinde söz sahibi olacağının altını çizen Türköne, bu ülkelerden birisinin de bölgesinde önemli bir güç olan
Türkiye olduğunu söyledi.
Türköne, "Önümüzdeki çeyrek yüzyılda dünyanın çekim merkezi olan
Avrupa bu gücünü kaybederek yerini Asya'ya bırakacak. 2050 yılı
ulaşım ve etkileşimin daha kolay olacağı bir dünya olacak. Dünyanın her hangi bir yerinde meydana gelen gelişmelerden etkilenen bireyler olarak yaşayacaksınız. Yurt dışına çıkmak şehir dışına çıkmak kadar kolay olacak. Dört yıllık üniversite eğitiminin bir bölümü başka bir ülkede tamamlanacak. Azalan nüfusu nedeniyle boş kalacak birçok Avrupa ülkesi üniversiteleri sizlere kapısını açacak. Sizler de dünyada söz sahibi olacak olan bir ülkenin vatandaşları olarak kendinizi iyi yetiştirmeniz, en az bir dili çok iyi konuşmanız ve bol bol kitap okumanız gerekecek." şeklinde konuştu.
"BİZİ KORKULARLA SİNDİRDİLER"
Öğrencilik yıllarından örnekler veren Prof. Dr. Türköne, "Bizleri korkularla kuşatarak sürekli sindirme yoluna gittiler. Sürekli komşularımız tarafından işgal edilerek yok edilecekmişiz gibi senaryolarla büyütüldük. Bize umut veren olmadı. Hep umutsuzluk aşılanarak, çok karanlık korkularla dolu bir gelecek anlatıldı." dedi.
Korkan insanların kendilerini geliştirip başarılı olmasının mümkün olmadığının altını çizen Türköne şöyle konuştu: "Aslında biz daha sonra anladık ki; korkulacak bir şey yokmuş. 27 Mayıs'tan sonra silahlı bir grup yönetimi ele geçirerek, korkular üzerine bir
sistem kurmuş ve 'Türkiye yok olacak, Türkiye işgal edilecek, bizler başkalarının esiri olacağız' diye sürekli korku empoze edilmiş. Korkacak bir şey olmadığını anladık, ancak epey zaman kaybettik."
Prof. Dr. Türköne korkunun olmadığı bir ortamda, bütün vatandaşın sahip olduğu enerjiyi ülkesinin geleceği için kullanması gerektiğine vurgu yaptı. Türköne, "
Ergenekon davası ile eski düzen yıkıldı. Artık yeni bir anayasa ile yeni bir düzen kurulacak. Halkın eseri olan, dengeli, demokratik Türkiye'ye huzur ve istikrar getirilecek." şeklinde konuştu.
Büyük bölümü karşılıklı sohbet ve öğrencilerden gelen sorular doğrultusunda devam eden programın sonunda Prof. Dr. Türköne, öğrencilere kitaplarını imzaladı.