Kültür ve
Turizm Bakanı
Ertuğrul Günay, bütün dinlerin amacının insanı, hayatı daha iyi hale getirmeye çalışmak, birliği, kardeşliği, dayanışmayı pekiştirmek olduğunu söyledi.
Günay, ''
Ramazan'da
İstanbul Buluşması'' etkinliği adı altında 20 ülkeden İstanbul'u ziyaret eden turistler, farklı dinlere mensup din adamları ve turizm sektörü temsilcileriyle
Sultanahmet Yeşilev'deki iftarda biraraya geldi.
Günay, güzel bir sofrada buluştukları için mutlu olduğunu belirterek, ''Bu
akşam Türkiye toplumunun, bütün
Anadolu toplumunun
inanç temsilcilerinin de burada bulunması bizim için özel bir armağan niteliği taşıyor. Hem
Müslüman cemaatinin, hem Ortodoks cemaatinin, hem
Süryani Katolik cemaatinin, hem de
Musevi cemaatinin çok değerli temsilcileri var'' dedi.
Tüm dinlerin amacının bir olduğuna işaret eden Günay, şöyle dedi:
''Bütün dinlerin amacı insanı, hayatı daha iyi hale getirmeye çalışmaktır. Birliği, kardeşliği, dayanışmayı pekiştirmektir. Anadolu topraklarının en güzel, en gür seslerinden biri olan sevgili Yunus Emre'nin güzel bir dörtlüğü var. Belki bütün bu söylediklerimizi özetliyor: Sen kendine ne istersen başkasına onu iste. Dört kitabın manası budur eğer var ise. Bence işin özü budur. Dört kitabın anlamı, kendin için istediğini yani iyiliği, güzelliği, bolluğu, bereketi, barışı, kardeşliği başkası için de istemektir.''
-''BU DÜNYADA BARIŞ OLMASI GEREKİYOR''-
''Çünkü biz bütün kitapların söylediği gibi aynı ana-babadan geliyoruz'' diyen Günay, şöyle devam etti:
''İnancımız böyle. Eğer bu inancı gerçek kılacaksak, bu dünyada barış olması gerekiyor. Ne yazık ki, bütün bu söylemlerimize rağmen dünyada halen bugün barış yoksa, dünyada hala eşitlik yoksa, dünyada hala kardeşlik yoksa, hala
açlık varsa, savaş varsa, dinler yeteri kadar söylediklerinin arkasında duramıyorlar demektir. Bu, hepimizin şapkamızı önümüze koyup düşünmemiz gereken bir gerçektir. Dünya bu kadar gelişmişken, ekonomiler bu kadar gelişmişken, israf bu kadar gelişmişken,
tüketim bu kadar gelişmişken dünyanın coğrafyalarında hala savaş, hala açlık varsa hiçbirimiz inançlarımızın gereğini yeteri kadar yerine getirmiyoruz demektir.
Ramazan ayı, günleri, akşamları bunları bir kez daha düşünmemize vesile oluyor.''
-''KİLİSELERİMİZ SİNEMALARDAN KİLİSEYE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ''-
Süryani Katolik Patrik Vekili Yusuf Sağ, Somali'deki olayları hatırlatarak, buraya yapılacak
yardımların bir lütuf olmadığını söyledi. Sağ, ''Bu insanlığın bize vermiş olduğu Allah'a karşı en büyük sorumluluktur'' dedi.
Kültür ve
Turizm Bakanı Günay'ın çalışmalarını takdirle karşıladıklarını ifade eden Sağ, ''Günay döneminde kiliselerimiz sinemalardan kiliseye dönüştürüldü.
Ermeni, Süryani ve özellikle de
İskenderun Kilisesi'nin açılışı Sayın Başbakanımız tarafından
hediye edilmiştir. 350 bin lira harcanarak kilisemiz onarılmıştır. Bu bir kültür hazinesidir'' diye konuştu.
Musevi cemaatini temsilen iftara katılan Hahambaşı Vekili Yehuda Leon Adoni de
mübarek Ramazan sofralarına davet edildikleri için mutlu olduklarını belirterek, ''
İslam aleminin bu mübarek Ramazan ayı, tüm dünyaya örnek olması gereken bir ay. Zira Ramazan'da tutulan oruçlar, bizlere aç olan kişiyi düşünmek, nefsimize hakim olmak ve tahammül gücünü öğretiyor'' dedi.
Adoni, orucun, insanlara aç olan kişiye yardım etmeyi, giysisi olmayan kişiyi giydirmeyi, evi, barınağı olmayan kişiyi barındırmayı öğrettiğini kaydetti.
İftara, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Başkanı Başaran
Ulusoy da katıldı.
(ŞNG-İKZ-TUR-ZVR)24.08.2011 10:34:01