Yozgat Bozok
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İnci Varinli, üniversitede baskıcı bir
yönetimin olmadığını söyledi.
Bozok Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İnci Varinli'nin
rektörlük binasında düzenlediği basın toplantısına Rektör Yardımcısı Prof. Dr.
Cengiz Soykan, Üniversite Sekreteri Ahmet Gümüşsoy ve
Basın Halkla İlişkiler Müdürü Barış Ünver de katıldı. Rektör Varinli, son zamanlarda rektörlüğü
hedef alan, kurumu rencide edici ve kamuoyunu yanlış bilgilendiren bir
takım yayınlara değindi.
Varinli, rektörlükle ilgili dile getirilen bu iddiaların, kurumun iç ilişkisiyle alakalı olduğunu belirterek, "Rektörlüğümüz başta anayasa olmak üzere kanunlar hiyerarşisi içersinde hukuk kurallarına bağlı olup, en altta da kendi iş yönerge ve yönetmelikleri ile işlemlerine hukukilik kazandırmakta, tüm kararlarını hukuk kuralları çerçevesinde almaktadır. Yapılan bu işlemler YÖK'ün bilgisi ve onayı dahilindedir. Bizler yönetim olarak hiçbir zaman baskıcı olmadık. Olsaydık bu durumlar olmazdı." diye konuştu.
Üniversitede demokratik bir yönetim anlayışı olduğunu ifade eden Rektör Varinli, "Baskıcı yönetim asla söz konusu değildir. Herkes gayet demokratik ortamda fikirlerini özgürce ifade ediyor. Hiçbir hocamızın ve diğer personelimizin endişelendiğini zannetmiyorum. Basına yanlış aktarılıyor. Başından beri tüm yapılanların Rektörlüğü ve doğrudan beni yıpratmakla alakalı olduğunu düşünüyorum." dedi.
Hastaneyi açtıklarını ve 10'un üzerinde poliklinikle
hizmet verdikleriin ifade eden Varinli sözlerine şöyle devam etti: "Biz
hastanemize mükemmel bir hastane demiyoruz, ama her şeye ve herkese rağmen hastanemizi açtık ve 10 üzerinde polikliniğimiz hizmet veriyor. En zor bulunan alanlara dahi hoca buluyoruz. Ancak burada
gazete başlık atıyor ve ertesi gün gelen doktor şehirden ayrılıyor. Bu mu milliyetçilik?
Milliyetçi insan memleketine zarar vermez. Hiçbir zaman kişisel menfaatler
toplum menfaatlerinin üzerinde tutulmamalıdır. Milliyetçi insan toplum menfaatini kendi menfaatinin üstünde tutar. Ben Yozgat'ta bireysel menfaatçilik ötesinde hiçbir şey göremiyorum. Herkes kesesine olursa iyi olmazsa kötü, bu böyle olmamalıdır."
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cengiz Soykan da üniversitede akademisyenlerin görevinin eğitim
öğretime katkıda bulunmak, araştırma yapmak olduğunu söyledi. Soykan, şöyle konuştu: "İdari görevler istenilmez veya saldırı ile elde edilmez. Üniversitenin seçilmiş rektörü vardır, bu kişi ekibini kurar kiminle çalışacağını belirler. Hiçbir
öğretim üyesi bu benim hakkımdır ben
dekan olmalıyım, ben müdür olmalıyım diye bir şey yok. Rektör, liyakatli olanları seçer ve görevlendirir. Seçilen kişilerde seçildikleri yerlerde keyfi
uygulama yapamaz, kanunlar ve yönetmelikler ne istiyorsa ona göre hareket etmek zorundadır. Burada yönetim ortamları oluşturulup kafa kafaya verilerek üniversiteyi daha ileriye nasıl götürürüz bunların planlarını yapmamız gerekirken, bazı kişiler yönetimi nasıl yıpratırız, nasıl yıkarız diye zorluklar çıkartıyorlar. Biz de bu problemleri çözmekle uğraşıyoruz. Bu tip konular üniversitenin yıpranmasına neden oluyor. Neticede de hem üniversite hem de Yozgat kaybediyor."
Basın Halkla İlişkiler Müdürü Barış Ünver ise Yozgat'ta yayın yapan yerel ve ulusal ajans temsilcileri ile bundan sonra daha sık bir araya gelerek, çalışmalar hakkında fikir alışverişinde bulunacaklarını söyledi.