Rize'deki Selin Ardından

Rize'deki Selin Ardından

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Rize'deki sele ilişkin, ''Ne sahil yolu suçludur, ne taşan dereler suçludur tek başına, ne de derelerin üzerinde yapılaşmaya ısrar eden veya ona karşı koyamayan kamu kuruluşları suçludur. Sorumluluk hepimizin ortak sorumluluğu'' dedi. Bakan Yıldırım ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Rize'de 24 Eylül'de meydana gelen selin ardından yaşanan tahribatı yerinde inceledi, vatandaşlara geçmiş olsun dileğinde bulundu. Bakanlar Yıldırım ile Bayraktar, daha sonra Rize Valiliğinde selden sonra yapılması gerekenlerin görüşüldüğü toplantıya katıldı. Buradaki toplantıda Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı da yer aldı. Basına kapalı gerçekleştirilen toplantı öncesinde gazetecilere açıklama yapan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, 24 Eylül'de, çok kısa sürede metrekareye 240 milimetrenin üzerinde yağış düşmesiyle, istatistiklere göre 72 yıllık bir rekorun üzerinde bir yağışın söz konusu olduğunu söyledi. Derelerden, dağdan bayırdan kopan kütük ve her türlü teressübatın (Dibe çöken tortu) şehir merkezinde kapalı kanallara ulaştığında o kanal ağızlarını tıkamasıyla taşmaların meydana gelmesinin sele neden olduğunu vurgulayan Yıldırım, şöyle devam etti: ''Burada gerekli müdahaleler yapılmakla beraber asıl çözüm ne olabilir, bugün bunu enine boyuna değerlendireceğiz. Gerekli bilgilendirmeler yapılacak ve bundan sonra çok daha köklü tedbirler nasıl geliştirebiliriz, bunları aramızda değerlendirip Bakanlar Kurulu'nda konuyu gündeme getireceğiz. Böylesine büyük bir felaketin, sınırlı bir şekilde, bir vatandaşımızın hayatını kaybetmesi dışında, bazı maddi hasarlarla atlatılmış olması en büyük tesellimiz.'' Yıldırım, öngörülemeyen, önceden kestirilemeyen, deprem, sel gibi büyük afetlerin arkasından suçlu arama alışkanlığının her zaman olduğunu belirterek, şöyle konuştu: ''Ama bu işin suçlusu tek bir kişi veya kurum değildir. Eğer bir ortak sorumluluk aranacaksa burada hepimiz sorumluyuz. Ne sahil yolu suçludur, ne taşan dereler suçludur tek başına, ne de derelerin üzerinde yapılaşmaya ısrar eden veya ona karşı koyamayan kamu kuruluşları suçludur. Sorumluluk hepimizin ortak sorumluluğu. Bu gelecek, bu tabiat hepimizin ortak mirasıdır. Onun için bundan sonra oluşacak ortak akıl ve alınacak tedbirlerle inşallah böylesine afetlerin zararlarını, sonuçlarını daha öngörülebilir, daha hafif atlatmak için ne gerekiyorsa bunların hepsi kapsamlı çözümlerle üretilmiş olacaktır.'' -Karadeniz Sahil Yolu'nun etkisi- Karadeniz Sahil Yolu'nun sele yol açan en büyük etkenlerden biri olduğu yönündeki söylemleri değerlendiren Yıldırım, şunları kaydetti: 'Bir kere bu selin oluşumu ve taşmalar daha yola gelmeden 300-500 metrede kapalı kanala girişlerde oluyor veya hemen kapalı kanaldan sonra oradaki yabancı cisimler, rusubatlar kanalı tıkadığı için patlama, taşma orada başlıyor. Yolun daha düşük kotta yapılmasının ayrı mahsurları var, onu da düşünmek lazım. Bu sefer de Karadeniz'den gelen taşmalarla baskınlar olabilir. Bir yandan dağlardan bir yandan Karadeniz'in basısı altında olan bu coğrafyada esasında durup düşünmemiz, kafa yormamız gereken, acaba bu yapılaşma şekli doğru mudur, değil midir? Geç bir soru olmakla beraber bunu tekrar gözden geçirmekte yarar olduğunu düşünüyorum.'' -Çevre ve Şehircilik Bakanı Bayraktar- Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ise derelerin üzerinin kapalı olmaması gerektiğine dikkati çekerek, şunları söyledi: ''Niye oldu, bizim sosyal, ekonomik, kültürel yapımızdan kaynaklanan bir olgudur bu. Bu insanlarımızı kesinlikle suçlayamayız. Ne yapacağız şimdi. Zaten başlattık. Burada Hamam Deresi Kentsel Dönüşüm Projesi'nde bir ön protokol TOKİ ile yapılmıştı. Arkasından diğer kentsel dönüşümler olacak. Derelerin üzerini açacağız. Dereler belki yaya yolları durumuna gelecek. Bu kentsel dönüşümleri yapmak dünyanın en zor işi. Ayağı yere basan projelerle çok ciddi kaynak ayrılmak suretiyle inşallah bunların üstesinden geleceğiz.'' -Gümrük ve Ticaret Bakanı Yazıcı- Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı da afet dolayısıyla zarara uğrayan vatandaşların çoğunluğunun şehrin yerleşim merkezinde, ticaretin ağırlıklı olduğu bir alanda bulunduğunu anımsatarak, şöyle dedi: ''Önemli ölçüde bunlar zarar görmüş durumdalar. Bunlarla ilgili mali mevzuatın öngördüğü koruma önlemleri, yani bunların vergiyle alakalı beyanname gibi işlemlerinin ötelenmesine ilişkin idari işlem süreçlerini Maliye Bakanlığımız başlatmış bulunuyor. Ama sadece bu afete maruz kalan kesimle alakalı.'' Yazıcı, toplantıda selin sebeplerinin tartışılacağını vurgulayarak, ''Bu afet dolayısıyla Rize'de valiliğimiz, belediye, jandarma ve emniyet ile bütün kamu kurum ve kuruluşları, komşu illerdeki belediyelerimiz ile kamu kurum ve kuruluşlarımıza, çok acil, seri, etkin müdahaleyle destekleri için bir kez daha teşekkür ediyorum'' diye konuştu. (ORH-MK-MUR)03.10.2011 19:36:29
<< Önceki Haber Rize'deki Selin Ardından Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER