Sanayi ve
Ticaret Bakanı Nihat
Ergün, ''Siyaset kurumu olarak görevimiz, ülkede istikrarı sağlamak, güven ortamı oluşturmak, makroekonomik dengeleri kurmaktır'' dedi.
Dilovası'nın Tavşancıl Mahallesi'nde bir restoranda Dilovası
Sanayici ve İşadamları Derneği üyeleriyle bir araya gelen Bakan Ergün, Dilovası'nda
hizmetlerin ilçe olmasının ardından büyük bir ivme kazandığını ifade etti.
İlçede yatırımların sürdüğünü, kaymakamlık hizmet binası inşasının devam ettiğini, sağlık ve altyapıyla ilgili önemli yatırımlar yapıldığını dile getiren Ergün, ''Dilovası kendine gelmeye, yerleşim yeri olarak hüviyet kazanmaya başladı'' dedi.
Çevreyle ilgili de ciddi adımlar atıldığına dikkati çeken Ergün, Dilovası'nda çevreyle ilgili duyarlılıkların had safhaya çıktığını, bundan sonra yapılacak yatırımların çevreyi, havayı, suyu kirletmeyen, yüksek teknolojili, yüksek katma değerli yatırımlar olması gerektiğini dile getirdi.
Ergün, konuşmasında şunları söyledi:
''Dilovası'nda
termik santral istemiyoruz diyorlar. Yahu isteyen var mı? Biz mi istiyoruz? Sanayiciden talep gelebilir, yapmak isteyebilir ama bizim de hassasiyetlerimiz var. Dilovası'nda
hurda metal eritilerek
demir çelik
üretimi yapacak ilave tesisler bizim sıcak baktığımız konular değil. Mevcut sanayi yükünün çevreye etkilerini azaltmak için yoğun bir çalışma yapıyoruz. Dilovası sanayinin, yerleşimin, turizmin, tabiatın iç içe geçtiği yerler. Bunları birbirine zarar vermeden yaşatmanın yolunu bulmamız gerekiyor.''
Dilovası'nda büyük ölçekli sanayi tesislerinin yanı sıra KOBİ'lerin de bulunduğuna işaret eden Ergün, bir ülkede sanayinin, gerçek zenginliğe ulaşılması için vazgeçilmez unsur olduğunu söyledi.
''Sanayi gerçek zenginliğin kaynağıdır'' diyen Ergün, bilgi, teknoloji üretimi, ileri teknolojik ürünler ortaya koymanın toplumu zenginleştiren hususlar olduğunu kaydederek, konuşmasına şöyle devam etti:
''Sanayisi güçlü olmayan ülkelerin, dünyada da güçlü olması mümkün değil. Bu nedenle sanayici ve iş adamları, bir ülkenin en önemli zenginlik kaynağıdır. Ülkeyi zenginleştirecek olanlar, ülkenin müteşebbisleridir. Ülkedeki fırsatları, imkanları değerlendirecek, üretim, istihdam meydana getirecek olan kişiler iş adamları, sanayicilerdir. Onların da bunları başarabilmesinin ön şartı, ülkede zeminin sağlam olmasıdır. Siyaset kurumu olarak görevimiz, ülkede istikrarı sağlamak, güven ortamı oluşturmak, makroekonomik dengeleri kurmaktır. Sanayicimizin orta ve uzun vadeli planlar yapabilmesini sağlamamız gerekmektedir. Gelişen dünyada güçlü olabilmenin yolu bundan geçer.''
Sanayici ve iş adamlarıyla bir süre sohbet eden Ergün, partisinin
Cumhuriyet Mahallesi
Yavuz Sultan Selim Caddesi'ndeki
seçim koordinasyon merkezinin açılışını gerçekleştirdi.
-GAZİLER İÇİN TARİHİ HİZMET BİNASI-
Bakan Ergün, daha sonra
Gebze'nin Eskihisar köyünde
Kocaeli Büyükşehir Belediyesince
restore edilerek,
Türkiye Harp Malulleri, Gaziler, Şehitler, Dul ve Yetimleri Derneği Gebze Şubesinin kullanımına tahsis edilen tarihi Yağhane binasının açılış törenine katıldı.
Ergün, burada yaptığı konuşmada da tarihi yapının gaziler evi olarak kullanılması,
şehit yakınları için bir sosyal mekana dönüştürülmesinin mutluluk verici olduğunu söyledi.
Ergün, binanın tahsisini, şehit yakınlarına, gazilere verilmesi gereken önemi, değeri hatırlatması bakımından son derece önemsediğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
''
Tarihi yaşatmak istiyorsak, içinde yaşanmalı. Kendi haline terk edilerek tarih yaşatılmaz. Kendi haline bırakırsan harabeye
döner. Birçok tarihi eserimizi böyle kaybettik. Bu tarihi yapının içinde, bu toprakların bize vatan olması ve vatan olarak kalması için hayatını ortaya koyan insanların, onların eş ve çocuklarını, yakınlarının bir sosyal mekanı olarak kullanılması da ayrıca önemli ve değerli. Nice insanların alın teri,
gözyaşı, kanı var. Bunların hepsi birlikte yoğruluyor ve vatan oluyor. Kimimiz hayatımızı, kanımızı ortaya koyuyoruz ve bu toprakları kanımızla suluyoruz, gerektiğinde gene yaparız. Gerektiğinde gece gündüz çalışıp, bu toprakları alın terimizle sulayarak vatan haline getiriyoruz. Gerektiğinde büyük sıkıntılarımız, acılarımız oluyor, bu topraklara gözyaşımız akıyor, bu toprakları gözyaşımızla yoğurarak vatan haline getiriyoruz. Bu topraklarda alın terimiz, kanımız, gözyaşımız var oldukça, bize vatan olmaya devam edecektir. Tarihten günümüze bu toprakların bize vatan olması için emeği geçenlere, onların yakınlarına ve çocuklarına sahip çıkmak herkese bir borçtur. Bu borç ödenebilecek bir borç değildir, ne yapsan azdır. O borcu bir nebze olsun hafifletebilmek, bir nebze de olsa vazifemizi yapabilmek için bu tür eserleri şehitlerimize, gazilerimize, yakınlarına
hediye edebilmek, aynı zamanda tarihimizi, kültürümüzü yaşatabilmek bizim için büyük bahtiyarlıktır.''
Bakan Ergün, konuşmasının ardından bir şehit yakınının kendisine, ''Yeni dönemde mecliste şehitlerimizi ve gazilerimizi temsil edecek ya bir müsteşarlık ya da bir
bakanlık istiyoruz'' diye seslenmesine ''İnşallah'' diye karşılık verdi.
Ergün, daha sonra şehit yakınları ve gazilerle birlikte kurdele keserek, 19. yüzyıl sonlarında inşa edilen, çeşitli dönemlerde değirmen, yağhane, ipek böceği yetiştirme mekanı ve ipek dokuma atölyesi olarak hizmet veren, Kocaeli Büyükşehir Belediyesince restore edilen binanın açılışını yaptı.
(TE-SA)02.06.2011 09:00:39