Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleştirilen Roman Buluşması'nda 'parasız eğitim istiyoruz, alacağız' yazılı pankart açan ve örgüt üyesi oldukları gerekçesiyle tutuklanan 2 öğrencinin duruşmasında savcı beraatlarını istedi. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanıklar Berna Yılmaz ile Ferhat Tüzer ile tutuksuz sanık Utku Aykar katıldı. Duruşma Savcısı Kasım İlimoğlu, esas hakkındaki görüşünü açıklamadan önce sanıklara soru sordu. Savcının, "Sanıkların eylemlerin yapılacağını nereden öğrendiğini ve eylemde ismi geçen derneklere üye olup olmadıkları" şeklindeki sorusu üzerine sanıklar, eylemleri basından ve internetten öğrendiklerini söyledi. Sanık Ferhat Tüzer, derneklere üye olmadığını belirtirken sanık Berna Yılmaz ise Gençlik Federasyonu'na üye olduğunu ifade etti. Savcı İlimoğlu, emniyette sanıklar aleyhinde ifade veren Anıl Osman Çelik'in tanık olarak dinlenmesini talep etti. Savcının bu talebi kabul edilmedi. Savcı İlimoğlu, esas hakkındaki görüşünü açıkladı. Sanıkların eyleminin çok sayıda basın açıklaması ve yasadışı toplantıya katılmak şeklinde anlatıldığını, bu toplantıların Haklar ve Özgürlükler Cephesi, Halk Cephesi ve Gençlik Federasyonu isimli dernek ve oluşumların organizesinde gerçekleştirildiğini belirten İlimoğlu, birden fazla eyleme katılan sanıkların DHKP-C terör örgütünün güdüm ve yönetimindeki gösterilere basın açıklamalarına katılmalarının bir bütün olarak terör örgütü üyeliği niteliğinde olduğunun iddia edildiğini hatırlattı. Sanıkların iddia edilen eylemlere gönüllü olarak katılıp katılmadıklarının araştırılması gerektiğini ifade eden savcı İlimoğlu, dernek ve sivil toplum örgütlerinin terör örgütleri ile bağlantısının davanın özünü teşkil etmediğini söyledi. Anayasada düşünceyi açıklama özgürlüğü ile gösteri ve yürüyüş düzenleme hakkının ayrıntılı olarak anlatıldığını belirten İlimoğlu, silahsız ve saldırısız toplantı ve yürüyüşün önceden izin almadan dahi yapılabileceğinin de ifade edildiğini kaydetti. Değerlendirmesini sürdüren savcı, "Sivil toplum örgütlerinin ülkemizde sıça görülen kötüye kullanılmaları ve yönlendirilmeleri konusunda bireyi koruyacak önlemlerin ve iyiyi kötüden ayıracak ölçütlerin devlet tarafından alınması gerektiği, ilgili mevzuat ve mahkeme kararları uyarınca haklarında kapatılma ve yasaklama kararı olmayan dernek, sivil toplum örgütlerinin eylemlerine katılan sanıklara sırf katılımları dolayısıyla sorumluluk yüklenemez." dedi. Sanıkların eyleminin Anayasal düşünceyi açıklama sınırları içerisinde bulunduğunu belirten İlimoğlu, sanıkların beraatlarını istedi. Sanıklar ve avukatları da aynı talepte bulundu. Taleplerin ardından duruşmaya ara verildi. Aradan sonra mahkeme kararlarını açıkladı. Sanık avukatlarına esas hakkındaki savunmaları için süre veren mahkeme, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi. Bu arada, yaklaşık 50 kişilik bir grup adliye önünde basın açıklaması yaparak sanıklara destek verdi. Grup, pankart ve sloganlarla sanıkların serbest bırakılmasını istedi.