Ergenekon savcısı
Zekeriya Öz, son yapılan operasyonlarla ilgili yapılan eleştiriler üzerine, elde edilen bilgi ve belgelerin suç isnadı için yeterli olup olmadığı konusunda değerlendirme sorumluluğunun savcılığa ait olduğunu söyledi. Kimsenin kendilerine talimat veremeyeceğini belirten Öz, deliller hakkında bilgisi bulunmayan kişilerin operasyonun ilk dakikalarından itibaren
soruşturma makamını suçlayan ve tehdit eden değerlendirmeler yapmasının dikkat
çekici olduğunu kaydetti. Öz, soruşturmanın süratle sonuçlandırılması için çalışmaların titizlikle yürütüldüğünü ifade etti.
Ergenekon soruşturmasını yürüten
Savcı Zekeriya Öz, gazeteciler
Nedim Şener,
Ahmet Şık ve Yalçın Küçük'ün de aralarında bulunduğu 11 kişi hakkında
gözaltı kararı verilmesi ve şu ana kadar Şener ve Şık'ın tutuklanması üzerine yapılan eleştirilere
cevap verdi. Yazılı açıklama yapan Öz, "Savcılığımızca yürütülen bir soruşturma ile ilgili olarak, bir kısım basın yayın organlarında soruşturmanın içeriği ile bağdaşmayan ve savcılığımızı
hedef alan yayınlar yapılması üzerine açıklama yapma zorunluluğu doğmuştur." dedi.
Yürütülmekte olan soruşturmanın bir kısım basın mensubunun gazetecilik görevleri, yazdıkları, yazacakları yazılar, kitaplar ve ileri sürdükleri görüşleriyle ilgili olmadığını belirten Öz, "
Ergenekon Terör Örgütü soruşturması kapsamında elde edilen ve soruşturmanın gizliliği nedeniyle bu aşamada açıklanması mümkün bulunmayan bir kısım delillerin değerlendirilmesi sonucu yapılması zorunlu hale gelen hukuksal bir işlemdir." diye konuştu.
Savcı Öz, "Esasen
Cumhuriyet Savcılığımızın hukuksal gereklilikler dışında herhangi amaç ve saikle hareket ettiğinin, edeceğinin kabulü ve kamuoyunun bu yönde asılsız değerlendirmelerle yönlendirilmeye çalışılması, büyük bir titizlik ve ciddiyetle yürüttüğümüz soruşturmaya zarar vereceği gibi adı geçen
terör örgütünün hedef ve amaçlarına katkı sağlayacağı da açıktır. Bu istikametteki yayınlar tarafımızca özenle izlenmekte, hassasiyetle değerlendirilmektedir." açıklamasını yaptı.
"Suçluluğu sabit oluncaya kadar herkesin masum olduğunu ifade eden 'masumiyet karinesinin' şüphesiz tarafımızca da en az bu değerlendirmeleri yapan kişiler kadar bilinmekte ve öncelikle gözetilmektedir." diyen Öz, "Ancak unutulmamalıdır ki, herkes
kanun önünde eşittir. Hiçbir kişi veya zümreye ayrıcalık tanınamaz. Kimse suç işleme ayrıcalığına sahip olmadığı gibi mesleği veya makamı nedeniyle ayrıcalıklı muameleye de tabi tutulamaz." dedi.
Öz açıklamasını şöyle bitirdi: "Yürütülen soruşturma kapsamında elde edilen bilgi ve belgelerin suç isnadı için yeterli olup olmadığı konusunda değerlendirme sorumluluğu görev ve yetkilerini kanunlardan alan savcılığımıza aittir. Soruşturmanın içeriği ve elde edilen deliller hakkında hiçbir bilgisi bulunmayan, bulunması da esasen mümkün olmayan kişilerin daha operasyonun ilk dakikalarından itibaren soruşturma makamlarını suçlayan ve tehdit eden değerlendirmeler içine girmeleri dikkat çekicidir. Bu görevi yerine getirirken hiçbir makam ve merci tarafımıza emir ve talimat veremez, yönlendirme de bulunamaz. Sorumluluk sahibi herkes bu yöndeki davranış ve değerlendirmelerden titizlikle kaçınılmalıdır. Soruşturmanın süratle sonuçlandırılması için gerekli olan çalışmalar büyük bir titizlikle yürütülmektedir."