Diyarbakır'da bugün görülen
faili meçhul cinayetler davasının duruşmasının öğlenden sonraki bölümünde
mahkeme heyeti, müdafi ve
sanık avukatlarının talepleri aldı.
Duruşmada iddia makamı, 1993 yılında
Cizre'de 3 mahallenin sorumluluğunun
emniyetten alınarak
jandarma verilen protokolün Jandarma Genel Komutanlığı'ndan istendiğini ancak gelmediğini belirtti.
Savcı, protokolün İçişleri Bakanlığı'ndan istenmesini talep etti. Savcı,
Temizöz'ün Cizre'de görev yaparken hakkında
gasp,
ihmal ve adli ihmal olmak üzere
soruşturma talebini içeren 6
dosya olduğunu belirterek, mahkemeden bu dosyaların Cizre
Cumhuriyet Savcılığı'ndan istenmesini talep etti. Bu konuda söz alan avukatlardan Veysel Vesek ise bu konuyu araştırdıklarını Cizre Cumhuriyet Savcılığı'nda Temizöz ile ilgili 6 dosya kaydı olduğunu ancak dosyaların olmadığını dile getirdi. Vesek, dosyaların İl İdare Kurulu'nda olabileceğini belirterek, kendilerinin de bu talepte bulunduğunu dile getirdi.
Müdafi avukatlardan
Selçuk Kozağaçlı ise davanın sanıklarından Kukel Atağ'ın sağlık sorunlarından dolayı
tahliye edilmesinin kendilerinde endişe oluşturduğunu söyledi. Kozaağaçlı, sanıkların sürekli
Şırnak ve Cizre'de neler olup bittiğini sorduğunu hatırlatarak, "Burada sanık olarak gelmeleri gerekirken
tanık olarak dinlenen kişiler oluyorsa, bir ilçe komutanı yargılanıyor onun amirleri geziyorsa, bunu samimi anlatacaklarsa; bir devlet yapısı mı hiyerarşi mi bunu anlatsınlar. Cizre gerçekten dedikleri gibiyse büyük bir kalkışma varsa bunları dinleyebiliriz. Bu savaşın bütün kodlarını bize anlatmalarını, buradaki mağdurların nasıl bu duruma düşürüldüğünü bize anlatmalarını istiyoruz." diye konuştu.
ARİF DOĞAN İFADE VERMEK İSTİYOR
Mahkeme başkanı son duruşmada aldıkları ara kararları gereği yaptıkları yazışmalarının sonuçlarını açıkladı. Diyarbakır 6. Ağır
Ceza Mahkemesi Başkanı
Menderes Yılmaz,
Arif Doğan'ın ifade vermek istediğini, ancak sağlık sorunları nedeniyle mahkemeye gelemeyeceğini bildirdiğini, talimatla ifade verebileceğini söylediğini kaydetti.
Sanıklardan Hıdır Altuğ, öğlenden önceki duruşmada tanık olarak
Siirt Emniyet Müdürü Recep
Güven ile ilgili olarak, "Onunla ilgili söylediklerimi tekrar ediyor, onu Allah'a
havale ediyorum." dedi.
Duruşmada ilk kez
savunma yapan itirafçılardan Abdülhakim Güven ise cinayetlerin işlendiği tarihlerde Cizre'de olmadığını savundu. Güven, "Basında ve kamuoyunda
kumpas oluşturdular sonra Ankara'da yakalandım. Benim ile ilgili hiçbir iddia somut hale getirilmedi. O dönemin bütün devlet yetkilileri gelsin söylesin, böyle bir şey varsa eğer.
Güvenlik güçleri beni içeriden çıkarıp götürdü doğru ama nereye götürdüklerini bilmiyorum. Evet gerçekten pişman oldum ama pişman olduğuma pişman ettiler." şeklinde konuştu.
Sanıklardan Kamil Atağ ise kendisinin
sivil ekiplere de Temizöz ekibine de ihtiyacı olmadığını belirterek, aşiret olduğunu ve dava nedeniyle 20 milyon kişiye rezil edildiğini kaydetti. Atağ, "Bugün burada olmasaydım belki bir yerden
aday olacaktım. Ben faili meçhulcü değilim buradaki mağdurlara ben de acıyorum. Benim Temizöz ve ekibiyle ne işim olur?" dedi.
Sanıklardan Bedran kod adlı Adem Yakin ise
örgütün Cizre sorumluluğunu yaparken teslim olduğunu hatırlatarak,
Öcalan tarafından '
Genç Osman' adıyla Botan'ın gülü denilen Cizre'ye gönderildiğini söyledi. Yakin, " Avukatlar Cizre'yi anlatın diyorlar. Tamam anlatalım ama iki taraftan da anlatacağız. Beka vadisinde örgüt tarafından yakılan
Kürt gençlerinin kemiklerini de anlatalım." ifadelerini kullandı.