Şeker-İş Sendikası Burdur Şubesi Başkanı Mustafa Onay, vatandaşları,
tatlı tüketiminin arttığı
Ramazan ayında yapay tatlandırıcılı ürünlere karşı dikkatli olmaları konusunda uyardı.
Mustafa Onay, yaptığı açıklamada, Pancardan elde edilen
şekerin yerini almaya çalışan yapay ya da kimyasal tatlandırıcıların, son yıllarda gündelik hayatta kontrolsüzce yaygınlaştığını bildirdi. Özellikle Ramazan ayında tatlı tüketiminin artmasına paralel olarak yapay tatlandırıcıların tüketiminin de giderek arttığına dikkati çeken Onay, ''Şekerden yüzlerce kat daha tatlı olan alternatif tatlandırıcıların 20 kuruşluk miktarının, 2
Lira civarındaki bir kilogram şekerin işlevini görürken, insan bedeninde yaptığı tahribatın boyutlarının büyüklüğü sağlık çevreleri tarafından da sürekli olarak gündeme getirilmektedir'' dedi.
Tamamı
ithal edilen yapay tatlandırıcıların market raflarındaki diyet kola, düşük kalorili yoğurt ve şekersiz sakızın yanı sıra açıktan satılan
baklava, reçel, helva ve sütlü
tatlılar gibi birçok üründe kullanıldığını aktaran Onay, vatandaşların aldıkları ürünlerde kimyasal tatlandırıcıların kullanıldığını bilmeden bu ürünleri tüketmeye devam ettiklerini vurguladı.
Fransa,
Hollanda ve İngiltere'nin ''nişasta bazlı şeker'' (NBŞ) olarak da adlandırılan mısır şurubu
üretimini durdurduğunu, en büyük üretici ABD'nin ise üretim kotasını düşürdüğüne işaret eden Onay,
Türkiye'de ise Danıştay'ın kesinleşmiş kararına rağmen Bakanlar Kurulu'nun kotayı her yıl NBŞ'ler lehinde artırmaya devam ettiğini savundu.
Onay, genellikle Çin,
Singapur,
Tayvan, Hollanda, ABD,
Almanya gibi ülkelerden ithalat ya da bavul ticareti yoluyla gelen yapay tatlandırıcıların ihtiyacının çok üzerinde ithal edildiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
''Genellikle
yiyecek ve içeceklerde
gıda kodeksi ve üretim standartları hiçe sayılarak büyük oranda kullanılan bu tatlandırıcılar ve gıda katkı maddeleri maalesef sağlıksız nesillerin yetişmesinin de zeminini oluşturmaktadır. Tatlı tüketiminin çok fazla olduğu ülkemizde özellikle Ramazan ayında sofralarımızın vazgeçilmezi olan baklava tarzı tatlılar insanların
ekonomik zaafından faydalanan bazı merdiven altı imalatçılar tarafından emsallerinden düşük fiyatlarda piyasaya sürülmektedir. Vatandaşlarımız mutlak surette pastahanelerde
pancar şekerinden üretilen kaliteli tatlıları
tercih etmelidirler. Piyasada çok düşük fiyatlara satılan tatlılara rağbet ederek Ramazan sofralarının tadını kaçırmamalıdırlar.''
Türkiye nüfusunun her yıl yaklaşık yüzde 2 arttığını ifade eden Onay, bu duruma paralel olarak pancar şekeri üretiminin ve tüketiminin artması gerekirken, yanlış politikalar sonucu şeker stoklarının her geçen yıl arttığını kaydetti.
Bu durumdan en büyük zararı sağlığını kaybetme riskiyle karşı karşıya olan vatandaşların ve her geçen gün üretim kotaları daraltılan çiftçinin gördüğünü belirten Onay,şöyle devam etti:
''Obeziteye bağlı
kanser gibi hastalıklar insanlar için bir kader olmadığı gibi, her gün artan kanser vakaları ve ülkemizin her bölgesinde kanser tedavisi için yeni yeni açılan hastaneler de bir tesadüften ibaret değildir. Bu noktada
vakit çok geç olmadan gerekli tedbirlerin alınması, özellikle gıda tüketiminde her şeyin
doğal olanının
teşvik edilmesi Devletin Anayasal görevi, vatandaşın da Anayasal bir hakkı olmalıdır.''
(ME-BNY)03.08.2011 16:47:18