''Sevdiğine Sözü Olan, Kilim Dokuyor''

''Sevdiğine Sözü Olan, Kilim Dokuyor''

Anıl Bağrık ve Aykut Ünlüpınar - Hakkarili genç kızlar, 13. yüzyıldan beri ilmek ilmek dokunan yöreye özgü kilimlerle saf ve temiz duygularını, aşklarını, sevgilerini anlatıyor. ''Her nakışı bin duygunun ifadesidir. Kilim sevgiliye çağrı, aşka davettir. Kimi renkler şikayettir. Kimi hasrettir'' dizeleriyle türkülere de konu olan kilimler, genellikle terör olaylarıyla anılan Hakkari'nin, güzelliklere de ev sahipliği yaptığını gösteren en önemli kültürel değeri olma özelliğini taşıyor. Motifleriyle, renkleriyle desenleriyle her biri ayrı bir anlam taşıyan Hakkari kilimleri, yüzlerce yıldır unutulmadan kuşaklar boyu aktarılan bir geleneği simgeliyor. Geçmişi 13. yüzyıla kadar gittiği belirtilen kilimler, o günden bu yana yöredeki genç kızlar için ayrı bir önem taşıyor. Hakkarili genç kızlar, aşklarından özlemlerine kadar birçok duygularını tezgahlarda dokudukları kilimlerle dile getiriyor. -EN UFAK MOTİFİN BİLE BİR ANLAMI VAR- Hakkarili genç kızların arka arkaya çift sıra halinde gerilmiş çözgü ipliklerin arasında çapraz olarak önden ve arkadan atkı ipliklerinin geçirilmesiyle dokudukları Hakkari kiliminin sıklığı, kalitesinin göstergesi oluyor. Yüzyıllardır dokunan kilimlerin üzerindeki en ufak bir motif bile bir anlam taşırken, desenler bazen kendisini ilk dokuyanın ismini, bazen de anlatılan duyguya göre isim alıyor. Anlamı ''Sarya'nın Gülü'' olan ''Gülsayra'' isimli kilim adını ilk kez, ''Sarya'' adlı bir kadın tarafından dokunmasından alıyor. ''Lüleper'' ise Hakkari'nin Yüksekova ilçesi civarında sulak ve bataklık yerlerde sarı, beyaz, kırmızı renklerde açan ve nilüferi andıran bir tür çiçeğe yörede ''Lüleper'' denilmesinden ismini alıyor. Büyük bir aşkı anlatan ''Keskener'' isimli kilimin adı ise bir genç kızın dokuduktan sonra, ''Bunu kimse yapamaz, kimse de yapamadı'' diyerek sevdiğine vermesinden geliyor. -GELECEK NESİLLERE TAŞINMAYA ÇALIŞILIYOR- Hakkari İl Özel İdareye bağlı Hakkari Kilim Ltd. Şti'nin müdürü Aziz Akın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yüzyıllardan beri gelen kilim dokuma geleneğini gelecek nesillere taşımak adına her türlü çalışmayı yaptıklarını söyledi. Akın, şubat ayında ''El Emeği Göz Nuru Otantik Hakkari Kilimleri Dokuma Projesi''ni başlattıklarını belirterek, bu kapsamda 100 genç kıza eğitim verdiklerini vurguladı. Kilim dokuma geleneğini yaşatmanın yanı sıra genç kızların da meslek sahibi olmasını sağlamaya çalıştıklarını dile getiren Akın, ''Kurslara genç kızların ilgisi çok yüksek. Burada kursa gelen kızlara dokuma eğitiminin yanı sıra okuma yazma bilmeyenlere de ders veriyoruz. Ayrıca kursiyerlerimize aylık 200 TL ödeme yapılıyor. Hem meslek sahibi oluyor hem de ailelerine katkı sağlıyorlar'' dedi. Akın, kursiyerlerin ürettiği kilimlerin satıldığına ancak alıcı bulmakta zaman zaman zorlandıklarına değinerek, ''Biz kilimleri saf koyun yününden yapıyoruz. Bu nedenle metrekare fiyatı 200 lira civarında oluyor. Buna karşın Çin, Pakistan ve Hindistan'dan getirilen daha ucuz kilimler alıcı buluyor'' diye konuştu. Kursiyerlerden Fatma Aydın da 6 aydır geldiği kurs sayesinde kendi harçlığını çıkarttığını belirterek, kilimlere bazen sevinçlerini bazen de dertlerini dokuduğunu söyledi. Kurs sayesinde kendi ayaklarının üzerinde durup, ailesine katkı sağladığını belirten Aydın, saf ve arındırılmış duygular anlamına gelen ''Şamari'' isimli kilimi dokuduğunu kaydetti. (ANI-KUT-RİN-MUR)24.08.2011 11:50:10
<< Önceki Haber ''Sevdiğine Sözü Olan, Kilim Dokuyor'' Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER