Tuba Karahan - Ayrıldığı eşinden ve daha sonra nişanlandığı kişiden şiddet gören 2 çocuk annesi Ayşe Yılmaz'a,
Malatya Müftülüğü Aile, İrşad ve Rehberlik Bürosu çalışanları
yardım elini uzattı.
Henüz 20 yaşındayken evliliğinin ilk aylarında eşinden fiziksel şiddet görmeye başlayan Ayşe Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, maddi imkansızlıklardan dolayı bir süre eşinin şiddetine dayanmaya çalışsa da, artık canına tak ettiğinde iki çocuğunu da alıp eşini terk ettiğini anlattı.
Hakim 3 kez reddettiği için boşanamadığını, ancak 6 sene ayrı yaşadıktan sonra eşinden boşandığını belirten Yılmaz, bir süre sonra boşanmış kadına toplumun bakışı açısından kurtulmak için ''sadece çocuklarını kabul etsin ve kendisine resmi nikah yapsın'' düşüncesiyle memleketi
Sivas'ta Z.T. ile nişanlandığını kaydetti.
Daha sonra evli ve 3 çocuk babası olduğunu öğrendiği Z.T'den ayrılmak istediği için bu kişiden de şiddet gördüğünü ifade eden Yılmaz, çocuklarının da bu şiddete şahit olmasına daha fazla dayanamadığını söyledi.
Can güvenliği olmadığı gerekçesiyle 25 kez polis merkezine, 3 kez savcılığa, 2 kez de
Başbakanlık İletişim Merkezi'ne başvurduğunu aktaran Ayşe Yılmaz, televizyondan öğrendiği kadın sığınmaevine girebilmek için Sivas Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne başvuruda bulunduğunu anlattı.
Yılmaz, ilde kadın sığınmaevi bulunmadığı için buradaki
emniyet güçlerince geçen yıl Malatya sığınmaevine gönderildiğini kaydetti.
-Müftülük çalışanlarıyla tanışınca hayatı değişti-
Sığınmaevine geldiği gece kurtulduğunu düşünmenin sevincini henüz yaşayamadan çocukları okuduğu için yuvaya verilmesi gerektiğini öğrendiğini belirten Yılmaz, çocuklarından ayrılacak olmanın düşüncesiyle bir kere daha yıkıldığını anlattı. Ancak çocuklarının emin ellerde bakıldığını bilerek, işlerine daha rahat koşturabildiğini dile getiren Yılmaz, ayakta kalabilmek ve yeniden yuvasını toplayabilmek için var gücüyle mücadele ettiğini ifade etti.
Bu süreçte sığınmaevine gelip kendileriyle hayata ve
İslam dinine dair sohbet eden Aile İrşad ve Rehberlik Bürosu görevlisi Fatma Geçici ile tanıştığını anlatan Yılmaz, hayatının bundan sonra daha farklı bir seyir izlediğini vurguladı.
İlahiyat Meslek Yüksek
Okulu mezunu olduğunu kaydeden Yılmaz, eğitiminin verdiği yakınlığın da etkisiyle, yol göstermesini istediği Geçici'nin kendisinin en büyük
destekçilerinden biri olduğunu söyledi.
Geçici'nin öncelikle yakınlarını ve çevresindekileri kendi deyimiyle ''teyakkuza geçirdiğini'' anlatan Yılmaz, Geçici sayesinde ilk olarak kendilerine yaşayacakları bir ev bulduklarını anlattı. Fatma Geçici'nin topladığı yardımlarla evin ilk 3 aylık kirasını da peşin verdiklerini belirten Yılmaz, daha sonra çocuklarını verildiği yuvadan almak için sigortalı bir işe girdiğini kaydetti.
-''Sanki
gazetede ikinci Ayşe Paşalı vakasını görüyordum''-
Evini kurduktan sonra bir süre Kur'an kursunda
vekil öğretmen olarak çalıştığını anlatan Yılmaz, ''her şey rayına oturmaya başladı'' diye düşündüğü sırada eski nişanlısının yeniden evinin yakınlarında olduğunu öğrendiğini belirtti.
Oturduğu evin çok yakınlarında eski nişanlısının elindeki fotoğrafıyla kendisini aradığını duyduğunu dile getiren Yılmaz,
ölüm korkusuyla 15-20 gün boyunca evden çıkamadıklarını söyledi. Yılmaz, o günlerde yaşadığı korkuyu, ''Sanki önümde bir gazete ve ikinci Ayşe Paşalı vakası olduğumun haberlerini görüyordum. 15-20 gün boyunca evden dışarı çıkamadık'' ifadeleriyle dile getirdi.
Bu konuda polise başvurduğunu aktaran Yılmaz, ''Dışarı adım attığımda öleceğimi sanıyordum. O yüzden de ifade veremedim. Arkadan ben zannedip bir bayanın üzerine arabayı sürmüş. Ölüm korkusuyla o günler sanki bir ömür gibi geldi bize'' dedi.
Bu süre zarfından Fatma Geçici'nin kendilerine
yiyecek getirdiğini, dışarıdaki ihtiyaçlarını karşıladığını anlatan Yılmaz, eski nişanlısının daha sonra kendisinden ümidi kesip semtlerinden ayrıldığını, geçen yıl yaz aylarında televizyonda haberleri izlerken de bir çeteyle birlikte yakalandığını öğrendiğini belirtti.
-''Devletin kapısından hiç ayrılmadım''-
Üst üste yaşadığı sorunlarla mücadelede devletin kapısından hiç ayrılmadığını vurgulayan Yılmaz, ''Yılmadan defalarca da olsa hep devlete başvurdum. Devletin kapısından hiç ayrılmadım. Onların beni hep koruyacaklarını düşündüm'' dedi.
Eski nişanlısından da kurtulduktan sonra kendisini geliştirmeye devam etmek için çeşitli kurslara
kayıt yaptırdığını dile getiren Yılmaz, bu kapsamda güvenlik eğitimi aldığını belirtti.
Eğitimi kapsamında bir işe girmek istediğini belirten Yılmaz, ''Kadrolu devamlı çalışabileceğim bir işe ihtiyacım var. Yoksa bu evin kirasını, çocukların okul giderlerini karşılamada çok zorlanacağım. Bu nedenle eğitimim çerçevesinde bana bir iş verilmesini istiyorum. Bana her gün
balık vermesinler balık tutmayı öğretsinler'' diye konuştu.
-Örnek bir mücadele-
Yılmaz'a zorlu mücadelesinde hem maddi, hem de manevi olarak destek veren Fatma Geçici de, vaaz, Kur'an
okuma ve kadınların zorlu yaşamlarında biraz olsun telkin edici konuşmalar yapmak için kadın sığınmaevlerine Aile İrşad ve Rehberlik Bürosu olarak rutin ziyaretler yaptıklarını anlattı.
Bu ziyaretlerin birinde Ayşe Yılmaz ile tanıştığını, öyküsünün kendisini çok etkilediğini dile getiren Geçici, Yılmaz'ın yaşama dair verdiği mücadelenin diğer kadınlara da örnek olması gerektiğini ifade etti. Diğer meslektaşının da kendilerine bu süreçte çok yardımcı olduğunu dile getiren Geçici, Yılmaz'ın çocuklarını yuvadan evine din görevlisi arkadaşıyla birlikte, 2
aile olarak
konvoy halinde bir gece yarısı getirdiklerini söyledi.
Fatma Geçici, Ayşe Yılmaz'ın içinde bulunduğu durumu, şu sözlerle değerlendirdi:
''Eski nişanlısının evinin yakınlarında onu aradığını öğrendiğimizde 15-20 günlük bir süre geceleri uyuyamadık. Ona hafiyelik görevi yaptık. Çok sıkıntılı günler geçirdik. Hepsi geride kaldı çok
şükür. Ayşe çok güçlü bir kadın, inanılmaz mücadeleler verdi. Hepsinden de başarıyla çıktı. Ama şimdi ayakları üzerinde durabilmesi için bir işe ihtiyacı var.''
(TBK-AY-İSA)04.10.2011 10:42:47