Sivas olaylarının firari sanığı Cafer Erçakmak'ın öldüğü ve cenazesinin gizlice toprağa verildiği iddiası üzerine başlatılan
soruşturma kapsamında polisin Erçakmak'ın çocukları ile
ölüm belgesini düzenleyen doktorun ifadesini aldığı öğrenildi.
İnterpol tarafından yıllardır ''kırmızı bültenle'' aranan Erçakmak'ın önceki gün öldüğü ve cenazesinin dün
ailesi tarafından güvenlik güçlerine bildirilmeden toprağa verildiği iddiası üzerine Sivas
Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı.
Erçakmak'ın iki oğlu ve bir kızı ile ölüm raporunu düzenleyen doktorun Sivas
Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince ifadesi alındı.
4 çocuk babası Erçakmak'ın öldüğü iddia edilen evin oğullarından birine ait olduğu tespit edildi. Firari sanığın eve ne zaman ve nasıl geldiğinin araştırıldığı öğrenildi. Erçakmak'ın eve yalnız mı, yoksa başkalarının yardımıyla mı geldiğini de araştıran polis, bölgedeki
MOBESE kameralarının ve güvenlik kameralarının
kayıtlarını inceleniyor.
Erçakmak'ın eve 7 Temmuzda sabaha karşı geldiği geldiği, kapıyı
küçük kızının açtığı, kızın yıllardır görmediği babasını tanıyamayarak ağabeyine haber verdiği ileri sürüldü. Rahatsızlığı nedeniyle evde 3-4 gün
hasta yattığı iddia edilen Erçakmak'ın çocuklarının eve doktor çağırma talebini kabul etmeyerek ölümü beklediği iddia edildi. 72 yaşındaki Erçakmak'ın öleceğini düşünerek ailesini son bir kez görmek amacıyla eve gelmiş olabileceği tahmin ediliyor.
Polise Erçakmak'ın yıllardır nerede yaşadığını ve saklandığını bilmediklerini söyleyen aile bireylerinin cenazeyi gizlice toprağa verdikleri iddialarıyla ilgili olarak da babalarının öldüğünün basında ve kamuoyuna yer alması halinde
cenaze namazı sırasında karşıt gruptan tepki olabileceğini düşünerek sabah erkenden cenazeyi defnettiklerini, gizlemek gibi bir amaçlarının olmadığını belirttikleri öğrenildi.
Kentteki bir aile
toplum sağlığı merkezinde görev yapan ve Erçakmak'ın ''ölüm belgesini'' düzenleyen doktorun da ifadesinde, Erçakmak'ı tanımadığını, normal işlemleri yaptığını söylediği belirtildi.
Sivas Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü yetkililerinin de bilgisine başvuran ekipler, cenaze bilgi formlarını ve ölüm raporlarını da inceledi.
Erçakmak adına düzenlenen ölüm belgesinde, ölümün şekli kısmında ''
doğal ölüm'' seçeneğinin işaretli olduğu, ölüm sebebi kısmında ise ''akut myokard infarktüsü'' yazdığı görüldü. 11 Temmuzda düzenlenen ölüm belgesinde, Erçakmak'ın İstasyon Caddesi'ndeki evde 10 Temmuz 2011 Pazar günü saat 20.00'de öldüğü,
otopsi yapılmadığı kaydedildi.
Çocukların beyanı üzerine düzenlenen belgeye göre, sanığın öğrenim durumunun lise mezunu, mesleğinin ise tesviyeci olarak kayıtlara geçtiği görüldü.
Sivas olaylarına ilişkin davanın müdahil avukatlarının, Erçakmak'ın Sivas Yukarı Tekke Mezarlığına ''gizlice defnedildiğine'' ilişkin iddialar üzerine
Ankara 11. Ağır
Ceza Mahkemesine dilekçe sundukları, ölen kişinin Cafer Erçakmak olup olmadığının saptanmasını talep ettikleri öğrenildi.
Mahkemenin kararına göre, Sivas
Cumhuriyet Başsavcılığına mezarın açılarak cenazenin çıkarılması için talimat gelmesinin beklediği belirtildi.
Sivas Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin Erçakmak'ın evini aylık periyodik olarak
kontrol ettiği, sanığa ait ize rastlanmadığı kaydedildi.
2 Temmuz 1993'te 37 kişinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan Sivas olaylarının ''bir numaralı sanığı'' olduğu ileri sürülen ve yıllardır ''kırmızı bültenle'' aranan 72 yaşındaki Cafer Erçakmak'ın cumhuriyet savcılığının ve güvenlik güçlerinin bilgisi olmadan aile bireylerince toprağa verildiği iddiası üzerine Sivas Emniyet Müdürlüğü araştırma başlatmıştı. Yıllardır Fransa'da saklandığı iddia edilen ve
TÜİK kayıtlarına göre Fransa'ya giriş yaptığına dair kayıt yer alan Erçakmak'ın Sivas veya başka bir ilde saklandığına dair bilgi ve bulguya ulaşılamadığı bildirildi.
(AHM-HAN)12.07.2011 18:48:04