Sivas'ta, 2 Temmuz 1993'te
Madımak Oteli'nin yakılması ve 37 kişinin öldürülmesine ilişkin açılan ana davadan dosyaları ayrılarak yargılanan 7 firari sanıktan biri olan Cafer Erçakmak'a ait olduğu ileri sürülen
mezar, yürütülen
soruşturma kapsamında açıldı.
Cafer Erçakmak'ın (72), 10 Temmuz'da Sivas'ta oğluna ait evde öldüğü ve 11 Temmuz'da sabah saatlerinde
aile bireylerince güvenlik güçlerine haber verilmeden ''gizlice'' Yukarı Tekke Mezarlığında toprağa verildiği iddiası üzerine başlatılan soruşturma kapsamında, Erçakmak'a ait olduğu öne sürülen mezar,
Ankara 11. Ağır
Ceza Mahkemesinin Sivas
Cumhuriyet Başsavcılığına yazdığı müzekkere doğrultusunda cumhuriyet savcısı, polis ve doktor gözetiminde açıldı.
Bir yüzünde ''Mehmet Dayı'', diğer yüzünde ise ''C.E. 11.07.2011'' yazılı olan mezar tahtasının bulunduğu kabrin açılışı sırasında, Erçakmak'ın oğlu Ömer
Ergin Erçakmak, müdahil
avukatlarından Şenal Sarıhan, Pir
Sultan Abdal Derneği Sivas Temsilcisi Hidayet
Yıldırım da hazır bulundu.
Etrafı brandayla kapatılan mezarın açılma işlemlerini Sivas Emniyet Müdürlüğü
olay yeri inceleme ekipleri de kamerayla görüntüledi.
Cesedin Erçakmak'a ait olup olmadığının tespiti için kan, kıl ve
kemik örnekleri alındı. Alınan parçaların
İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderileceği öğrenildi. Mezardan alınan örnekler soğutucu özelliği olan özel bir kutuya konularak Sivas Cumhuriyet Başsavcılığına ait bir araçla götürüldü.
Mezarın bulunduğu geniş bir alan güvenlik şeridiyle kapatıldı.
Basın mensupları olay yerine yaklaştırılmadı. Mezarın kapatılması sırasında Erçakmak'ın oğlu Ömer Ergin Erçakmak'ın da
toprak attığı gözlendi. Bu arada kapatılan mezarın üzerindeki tahtada, daha önceki yazıların yerine ''Hasanoğlu Cafer Erçakmak'' yazıldığı görüldü.
-AVUKAT SARIHAN'IN AÇIKLAMASI -
Davanın müdahil avukatlarından Şenal Sarıhan, mezarın kapatılmasının ardından basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Ankara 11.
Ağır Ceza Mahkemesinin talimatına uygun olarak Erçakmak'ın mezarının açıldığını ifade etti.
Adli tıp görevlileri tarafından kimliğin saptanmasını sağlayacak örnekler alındığını söyleyen Sarıhan, şöyle konuştu:
''Aynı zamanda
emniyet tarafından da
parmak izi alınmaya çalışıldı. Bunların ne kadar sonuç vereceği konusunda henüz
doğal olarak bir bilgimiz yok. Yapılan işlem hukuki, usulüne uygun bir işlemdir. Şimdi bunların sonucunu beklemek durumundayız. Ayrıca önemli olan oğlu dışında, bir başka kendisiyle daha önce belediye meclisinde çalışmış bir
tanık daha teşhiste bulundu ve bu şahsın Cafer Erçakmak olduğunu ifade ettiler. Şimdi biz bilimsel olarak Cafer Erçakmak olup olmadığı noktasındaki bilginin bize dönmesini bekleyeceğiz.''
Bundan sonraki sürecin nasıl işleyeceğinin sorulması üzerine Sarıhan, ''Bundan sonra biyopsi sonuçlarını, adli tıp sonuçlarını beklememiz gerekecek. Adli tıp sonuçları elimize ulaştığı andan itibaren biliyorsunuz dilekçemizde iki konu var. Bir saklanmaya yardımcı olanlar hakkında işlem yapılması, herhangi bir biçimde ihmali görülenler, yakalama konusunda kurum ve kişiler hakkında işlem yapılması konusunda talepte bulunacağız. Yasal süreç bu'' dedi.
Erçakmak'ın cesedini görüp görmediği yönündeki soruyu da Sarıhan, ''Ben gördüm
evet. Sadece fotoğraflarından biliyorum ve aradan 18 yıl geçmiş durumda. Üstelikte
vücut epeyce tabi ki sıcağın da etkisiyle şişmiş ve morarmış durumda. O sebeple ben odur ya da değildir diyemem. Zaten böyle bir şey söylemem doğru, bilimsel olmaz'' diye yanıtladı.
-OLAY-
2 Temmuz 1993'te 37 kişinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan Sivas olaylarının ''bir numaralı sanığı'' olduğu ileri sürülen ve yıllardır ''kırmızı bültenle'' aranan 72 yaşındaki Cafer Erçakmak'ın cumhuriyet savcılığının ve güvenlik güçlerinin bilgisi olmadan aile bireylerince toprağa verildiği iddiası üzerine Sivas
Emniyet Müdürlüğü araştırma başlatmıştı.
Ankara 11.
Ağır Ceza Mahkemesi, Erçakmak'ın ölüp ölmediğinin tespiti hususunda gerekli inceleme ve araştırmanın yapılarak mahkemeye bilgi verilmesi için Sivas Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazmıştı.
(SAE-EMN-DOĞ-İU)15.07.2011 12:59:06