Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, İstanbul Bilgi Üniversitesi tarafından düzenlenen ''Siyasal İletişim Danışmanlığı Sertifika Programı'' kapsamında seminer verdi. Dinçer, üniversitenin Santralistanbul Yerleşkesi'nde düzenlenen sertifika programı kapsamında, ''Bir Bakan nasıl bir danışmana ihtiyaç duyar?'' başlıklı seminerde konuştu. Bakan Dinçer, konuşması öncesinde basın mensuplarından mikrofonları kaldırmaları ricasında bulunarak, şunları söyledi: ''Bu mikrofonlar varken, kesinlikle keyifli bir konuşma yapamam. Ayrıca bu bir seminer. Seminer yaparken insanlar fıkra anlatır, bazen kendi kendine eleştiri yapar, değerlendirme yapar. Çünkü ben hem danışmanlık yapmış, hem de danışman kullanmış birisiyim. Onlarla ilgili birtakım değerlendirmeler yaparım. Medyanın bunu nasıl değerlendireceğinden emin değilim. Bu yüzden mikrofonları alın istiyorum.'' Dinçer'in bu ricası üzerine basın mensupları kürsüdeki mikrofonları toplayarak, salon dışına çıktı. Öte yandan Dinçer, seminer vereceği salona girişinde bir gazetecinin ''Lise son sınıf coğrafya derslerinde Türkiye'nin 7 bölgeden oluştuğu kavramı kaldırıldı. Buna ilişkin neler söyleyeceksiniz?'' sorusuna ''Kaldırıldı mı? Emin misiniz?'' yanıtını verdi. Aynı gazetecinin ''Şu anda beşeri, ekonomi ve diğer özelliklerine göre bölgeler sınıflandırılıyor. 7 bölge olduğu ibaresinin kaldırıldığı yönünde haberler dolaşıyor'' demesi üzerine Dinçer, ''Ben izin verirseniz onu inceleyeyim. Sonra size cevap vereyim. Çünkü kaldırıldığına dair bir bilgim yok'' dedi. -KALP HASTASI OĞLU İÇİN BAKANDAN ATAMA İSTEDİ- Verdiği seminerin ardından binadan çıkan Dinçer'in yanına, kucağında 3 yaşındaki oğlu Osman İlhan Çetinkaya ile birlikte Müslüme Çetinkaya adlı İngilizce öğretmen adayı yaklaştı. Kalp hastası oğlunun tedavisini hızlandırabilmek amacıyla atama isteyen Çetinkaya, bir süre Dinçer ile sohbet etti. Müslüme Çetinkaya, daha sonra Bakan Dinçer ile hangi konuda görüştüğünü soran gazetecilere şunları söyledi: ''Bize verilen söz, bizim için kullanılmış olsaydı şu anda benim atamam olacaktı. Çünkü bizim sınavdan sadece birkaç gün önce yapılan atamalarda 72 puanla bile atananlar oldu. Ben şu anda 75 puanla açıkta kaldım. Birçok arkadaşım bütün ümitlerini bu seneki KPSS'ye bağlayarak, kredi çekerek, borç alarak bu sınava hazırlandı. Bize verilen söz tutulmadığı ve sadece 10 bin kişilik bir alım olduğu için birçok kişinin tüm hayalleri suya düştü.'' Oğlunun kalp nakli olması gerektiğini, bu nedenle birikim yapmalarının şart olduğunu belirten Çetinkaya, 3 yıldır bir taraftan oğlunun ameliyatıyla uğraştığını, bir taraftan maddi ve manevi çöküntü altında, her şeylerini KPSS uğruna harcadıklarını anlattı. Bir sınavı daha kaldıracak gücünün kalmadığını ifade eden Çetinkaya, Bakan Dinçer'in kendisine ''Yapabileceğimiz bir şey yok. Kadro açılırsa yeniden şansınızı denersiniz. Biz oğlunuzun sağlığını her türlü karşılıyoruz'' dediğini söyledi. Oğluna kalp nakli gerektiğini, ancak nakil sırasına bile konulmadığını belirten Çetinkaya, ''Oğlumun da sıraya girmesi için kalbinin tamamen bitmesini bekliyorlar ama ben sonuna kadar beklemek istemiyorum. Benim bakanla konuşmamın sebebi buydu ve binlerce arkadaşımın sesini duyurmak için geldim'' dedi. (ÇİĞ-KÖS-ALİ)23.09.2011 15:18:49