Yavuz Karaduman - Tohum Üreticileri ve Alt Birliği, (TSÜAB) Yönetim Kurulu Başkanı İlhami Özcan Aygun, 10 yıl öncesine kadar
İsrail'in
tohumculuk işinde çok ileri olduğunu ancak bugün ise dengelerin değiştiğini belirtti.
Aygun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tohumculuğun
Türkiye'de son on yılda bir ivme kazanarak önemli bir
sektör haline geldiğini söyledi.
Türkiye'deki tohum üreten
firmaların dünyadaki
rakip firmalara göre çok
genç olduğunu ancak buna rağmen tohumculuk sektöründe çok iyi bir noktaya gelindiğini belirten Aygun, ''Türkiye'de tohum firmaları genelde 5-10 yıllık geçmişi olan firmalar. Dünyada 180 yıldır tohumculuk yapan firmalar var. Buna rağmen şu anda Türk tohumculuğu çok iyi noktada. Türkiye, tohumda tamamen
ithalatçı konumdayken dünyaya tohum satan bir
ülke haline geldi'' diye konuştu.
Aygun, Türkiye'de tohum firmalarının çoğaldığını belirterek şunları söyledi:
''1980 yılında Türkiye'de 3 tohum firması varken şu anda 500 firmamız var ve bunların 490 tanesi yüzde yüz
yerli firma ve 5 tanesi de yabancılardan satın alınan yerli firma. 2002 yılından itibaren Türkiye'de tohumculuk artmaya başladı. Bunda sertifikalı tohum kullanım ve
üretim desteklerinin artmasının önemli payı var. Türkiye'de üretilen
buğday tohumları'nın yüzde 100'ü yerli tohumlar. Ayçiçeği, mısır ve
pamuk tohumculuğunda da özel sektörlerimiz oldukça ileride. Piyasadaki kırçıllı kavun olarak bilinen kavunun yüzde 95'i Adana'daki bir yerli firmaya ait. Biberde de, Antalya'da bulunan bir firmamız Hollanda'da Türk Bayrağı'nı dalgalandırıyor. Hollanda'da, 400 bin metre kare kapalı alanda
modern bir
serası var. Türkiye'deki girişimcinin kurmuş olduğu bu yerli sera tesisini gezerken golf arabası kullanılıyor.
Türkiye'de, üretilen tohumların genetiği ile oynanmadığını bildiren Aygun, genetiği değiştirilen
ürünlerin sadece soya, pamuk, mısır ve kanola olduğunu kaydetti.
İsrail'in, 10 yıl öncesine kadar tohumculuk işinde çok ileriye gittiğini belirten Aygun, şu bilgileri aktardı:
''10 yıl önce İsrail bu işte çok ileriydi ancak şimdi dengeler değişti. İsrail, kendi tohum şirketlerini çok uluslu firmalara kaptırdı. Aynı
tehlike bizim için de geçerliliğini koruyor. Bu tehlikeye karşı milli tohumculuğumuzu bir servet gibi görüp sahip çıkmamız, korumamız gerekiyor.''
-''GELECEKTE EN BÜYÜK SİLAH TOHUM''-
Tohumun çok stratejik bir ürün olduğunu söyleyen Aygun,''Tohum hayatın başlangıcı. Eğer tohum üretmiyorsanız paranız olsa bile tohumu satın alacağınız yer onu satmadığında, o ürünü bulma şansınız yok. Üretimin ana kaynağı tohum olduğu için, bana göre gelecekte en büyük
silah tohum. Tohumculuk Türkiye'de ve dünyada yükselen bir değer. Dünyadaki
savunma sanayinin sahipleri, silah tüccarları tohumcu oluyorlar, tohum firmalarının hisselerini alıyorlar. Türkiye bir tarım ülkesi ve sanayisi tamamen tarıma endeksli. Bu yüzden birinci
sınıf tarım arazilerinin korunması gerekiyor'' şeklinde konuştu.
Türkiye'nin, tohum ihtiyacını kendi üretimiyle karşıladığını anlatan Aygun, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Türkiye tohum ihtiyacının yüzde 99,6'sını kendi üretiyor. Türkiye şu an dışarıdan hiç bir tohum ithal etmese bile kendi kendine yetecek üretimi yapabilecek durumda. Türkiye, 68 ülkeye tohum
ihraç ediyor. Bu ülkeler arasında ABD, İsrail,
Almanya,
İtalya, gibi büyük ülkeler de var. Türkiye, İsrail'e geçen yıl 850 milyon dolarlık tohum ihraç ederken İsrail'den ithal edilen tohum 8 milyon dolar. Aynı şekilde ABD'ye 175 milyon dolarlık tohum ihraç edilirken ithal edilen tohum 9 milyon dolar. Ülkemiz tohumcuları, tohum ticaretinde dünyada birinci ligde oynuyor diyebiliriz. İsrail ise sanılanın aksine, gerimizde, amatör ligde oynuyor. Türkiye tohum ticaretinde, dünyada 10. sırada, İsrail ise 14. sırada. Hedefimiz, 2023'te Türkiye olarak ilk üçe girmek.''
(YAK-MEK-NİF)13.09.2011 11:48:39