Ortadoğu Stratejik
Araştırmalar Merkezi (ORSAM) Ortadoğu Danışmanı
Veysel Ayhan,
Türkiye'nin
Suriye'de yaşanan ölümlere karşı sessiz kalmayacağını ortaya koyduğunu belirterek, Türkiye-Suriye ilişkilerinin yeni bir döneme gireceğini söyledi.
AA muhabirine, Antalya'da düzenlenen ''Suriye'de Değişim Konferansı'' hakkında bir değerlendirme yapan Ayhan, komşu
ülke Suriye'de
Mart ayından beri ciddi bir
halk muhalefet hareketi olduğuna işaret ederek, Suriye askerine karşı
sivil kitlesel gösterilerde bulunulduğunu anımsattı.
Bu muhalefet hareketinin, koordinasyon ve örgütlenme istediğini dile getiren Ayhan, şunları söyledi:
''Dolayısıyla bu örgütlenmeyi de Türkiye'de yapmaya başladılar. 2000'li yılların başlarından beri, uzunca bir dönem Suriye muhalefeti bir araya gelemedi. Burada yaklaşık 15 yıldır birbiriyle ilişkisi olmayan gruplar var. Aşiretlerden, sosyalist partiden, ihvandan insanlar var, ılımlısından muhafazakarına, aşiret reislerine, din adamlarına kadar yaklaşık 700'e yakın
muhalif bir araya gelmeye başladı. Bugün aslında bunlar ilk kez birbirlerini tanımaya başlıyorlar. Birbirlerinin taleplerini öğrenmeye çalışıyorlar. Suriye'de bir değişim, Suriye'de rejimin değişmesi talep ediyorlar. Bu değişikliğin nasıl olacağı Arapların temel tez ve taleplerinin nasıl olacağı konusunda ilk kez Suriye muhalefeti bu kadar büyük bir toplantıyı Antalya'da gerçekleştiriyor. O açıdan bu toplantı çok önemli.''
-''TOPLANTININ DÜZENLENMİŞ OLMASI BİLE BÜYÜK BAŞARI''
Bu konferanstan bir sonuç elde edilip edilemeyeceğinin tartışılabileceğini ama böyle bir toplantının düzenlenmiş olmasının bile büyük bir başarı olduğunu vurgulayan Ayhan, konferansta büyük aşiretlerden temsilciler olduğuna dikkati çekti.
Konferansa katılanların geçici bir hükümet kurmayacaklarını ancak konferansta birbirlerinin taleplerini öğreneceklerini dile getiren Ayhan,
Kürtler, sosyalistler, muhafazakarlar gibi grupların ne istediklerini ortaya koyacaklarını ve bir
yol haritası hazırlayacaklarını söyledi.
Konferansta oluşturulacak komitenin hiç bir zaman Suriye muhalefetine önderlik etme talebiyle ortaya çıkmayacağını belirten Ayhan, konferansa katılan herkesin rejimin tamamen değişmesi için
siyaset ve ekonomi alanlarında var gücüyle çalışacağını açıkladığına işaret etti.
Muhalefetin Uluslararası
Ceza Mahkemesi'ne başvurulmasına kadar yoğun diplomatik çabaların gösterileceğini,
Arap Birliği kapsamında da bu muhalefet hareketinin sürdürüleceğini beyan ettiğini söyleyen Ayhan, konferansın Suriye muhalefetinin tamamını temsil edip etmediğiyle ilgili olarak da Suriye'nin önemli renklerini temsilcilerinin konferansta yer aldığını belirtti.
Alevilerden, Dürzilerden, Kürtlerden,
Humus ve
Dera gibi her
bölgeden insanların konferansa katıldığını kaydeden Ayhan, ''Tüm muhalefeti temsil etmemekle birlikte Suriye muhalefetinin önemli bir kısmı bugün burada toplanmış ve rejime karşı çok açık bir şekilde taleplerini ortaya koymuş durumdalar'' diye konuştu.
Ayhan, ikinci konferansın belki Mısır'da, üçüncünün Arap ülkelerinden birinde olabileceğini belirterek ''Bu konferansların devamını göreceğiz gibi geliyor'' dedi.
-''ORTADA İNANDIRICILIĞINI YİTİRMEYE BAŞLAYAN BİR REJİM VAR''
Veysel Ayhan, Beşşar
Esad'ın
imza attığı genel affın muhalifler tarafından kabul görmemesiyle ilgili olarak ise, ''Affın temel anlamı şudur; yaptıklarınızdan özür dileyin gelin teslim olun, gelin bize sığının demektir, bu kabul görmez zaten'' dedi.
Bu gibi reformların gerçekçi olmadığını ve kabul görmeyeceğini belirten Ayhan, ''Ortada inandırıcılığını ve meşruiyetini yitirmeye başlayan bir rejim var ve insanlar artık bu rejimin vermiş olduğu hiç bir söze inanmıyorlar'' diye konuştu.
Ayhan, ''reform yapacağız, demokratik parlamenter
sistem kuracağız' gibi açıklamaların hiçbirinin Suriye muhalefetinde karşılık bulmayacağına çünkü Suriye muhalefetinin taleplerinin çok net olduğuna işaret etti.
Muhalefetin demokratik bir sistem, ülkede adil, şeffaf seçimler gerçekleştirilmesini ve Suriye Cumhuriyeti'nin ülkede yaşayan tüm grupları temsil edecek bir siyasal yapıya dönüşmesini istediğini dile getiren Ayhan, Suriye rejiminin bu talepleri karşılayabileceğini söyleyebilmenin çok güç olduğunu belirtti.
-BEKLE GÖR SİYASETİ İZLENİYOR-
Ayhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Suriye rejimin Aleviler, Hristiyanlar ve Dürzilerden
destek aldığı var sayılıyor. Gerçekçi olarak baktığımız zaman bu kesimlerin de burada temsilci bulundurduklarını görmemiz gerekir. Rejimi doğrudan desteklemek yerine şu anda bekle gör siyaseti izliyorlar.
Uluslararası ya da ulusal muhalefet çok mu güçlü, rejimi devirebilecek mi? Eğer rejimi devirebilecek güçte olduklarına inanırlarsa bekle gör siyaseti izleyen kişiler de bu muhalefet hareketi içinde yer alacaklar. O yüzden buraya temsilci göndermişler görmeye çalışıyorlar muhalefet ne kadar güçlü ve nereye kadar götürebilir.''
-''TÜRKİYE SURİYE İLİŞKİLERİ ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK''
Veysel Ayhan, Suriye'de Değişim Konferansı'nın Türkiye'de düzenleniyor olmasının bile Türkiye ile Suriye ilişkilerinin eskisi gibi olmayacağını gösterdiğini ifade ederek, Türkiye'nin bir taraf belirlemese de muhalefeti desteklediğini açık bir şekilde ortaya koymuş olduğunu öne sürdü.
Ayhan, Türkiye Suriye ilişkilerinin bugünü üzerine şunları söyledi:
''Bundan sonra Suriye rejimi üzerinde
baskı yaparak reform yapmasını sağlamak, bunlar pek gerçekçi değil. Neden? Çünkü Suriye'ye baktığınız zaman reform yapmak demokratik bir sistem kurmak anlamına geliyor. İktidarı bırakarak, muhalefete vermek anlamına geliyor. Dolayısıyla Suriye rejimi bunu gerçekleştirmeyecek. Suriye rejimi ciddi köklü bir reform gerçekleştirmeyecek.
Türkiye burada yaşanan ölümlere karşı sessiz kalmayacağını ortaya koyduğuna göre, Suriye Türkiye ilişkileri yeni bir döneme girecek. Yeni dönem belki biraz sancılı olacak ama daha sonra halkın temsil edildiği bir siyasal yapının ortaya çıkmasıyla birlikte çok daha verimli bir çerçeveye ve düzene oturacaktır. Çünkü
Beşşar Esad bu süreçte yalnızca
İran ile
işbirliği yapma yolunu seçti, yalnız İran'la işbirliğini sürdürüyor bu aşamada hiç bir bölge ülkesinin reform ya da demokratik bir talebine
cevap vermedi.''
Öte yandan, konferansın yapıldığı salonun girişine üzerinde
Türkçe ve
Arapça ''Katil'' yazan Beşşar Esad posteri serildi. Bazı muhalifler posterin üzerinden geçerek tepkilerini gösterdiler.
(NEV-ÇAL)01.06.2011 19:30:36