Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı
Vedat Ahsen Coşar, basılmamış bir kitaba
mahkeme kararı ile el konulmasını ve taslaklarının toplatılmasını; basın, ifade ve düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğüne aykırı buldu.
Coşar,
Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan gazeteci Ahmek Şık'ın
mahkeme kararıyla toplatılan kitap taslağına ilişkin
basın toplantısı düzenledi. Şık'ın müdafisi Akın Atalay'ın kendilerine bir dilekçe gönderdiğini belirten Coşar, gerek ulusal hukukta, gerekse Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde yer alan düzenlemeler karşısında, haklarında soruşturma yürütülen
Ahmet Şık ve arkadaşları ile müdafilerinin muhatap oldukları muamelenin açık biçimde hukuka aykırı olduğunu savundu. Coşar, şöyle devam etti:
"Daha henüz basılmamış bir kitabın, bu kitaba ait bilgisayar kayıtlarının soruşturma aşamasında
imha edilmesi ise hukuken hiç kimsenin yetkisinde olmadığı gibi '
delil niteliğindeki' bu
belgelerin yok edilmesi bunu yapanlar yönünden başlı başına bir suçtur. Zira suçlamanın dayanağı olan belge, bilgi ve kanıtlar yok edilmiş olmakla,
sanık/
şüpheli konumunda olanların kendilerini
savunma olanağı ortadan kaldırılmış olduğu gibi iddia makamında bulunanların iddialarını kanıtlama olanakları da yok edilmiştir. Bu durumda kovuşturmayı yürütecek hakimin, kovuşturacağı ve karar vereceği bir husus da kalmamıştır."
Coşar, Özel Yetkili Ağır
Ceza Mahkemeleri'nin, yeni
Ceza Muhakemesi Kanunu ile getirilen insan odaklı yargılama modelinin amacına ve ruhuna aykırı olduğunu da iddia etti. Coşar, "Özel Yetkili
Ağır Ceza Mahkemeleri ve bu mahkemelerin tabi olduğu usul, yargılama birliği ilkesine,
kanun önünde eşitlik ilkesine ve adil
yargılanma hakkına aykırıdır. Bugünkü basın toplantısının konusunu oluşturan soruşturma ve bu soruşturma kapsamında yaşananlar dahil benzeri diğer soruşturma ve kovuşturmalarda yaşanan hukuk dışı uygulamaların kaynağı çok büyük ölçüde özel yetkili ağır ceza mahkemeleridir. O nedenle demokratik düzenlerin normal zamanlarının normal mahkemeleri olmayan, özel soruşturma ve yargılama usulleriyle, savunma hakkının kısıtlanması niteliğindeki
gizlilik kararlarıyla, siyasi tehdit aracı gibi işleyen tarzlarıyla, mahkemeden daha çok devletin ideolojik aygıtı ve hatta ihtilal mahkemeleri gibi çalışan bu mahkemelerin ve yine bu mahkemeler için öngörülen özel usul hükümlerinin bir an önce kaldırılması gerekir." dedi.
Bir gazetecinin CHP'li İsa Gök'ün hakim ve savcılara yönelik çete suçlamasına ilişkin sorusuna Coşar, "İsa
beyin değerlendirmesi. Ben kendi değerlendirmemi burada sundum." karşılığını verdi.