Genelkurmay Başkanlığı'nın 27
Nisan 2007'de e-
muhtıra olarak adlandırılan bildirisinin bugün dördüncü yıldönümü. Bildirinin yayınlandığı dönemde Denizli Müftüsü olarak görev yapan Mehmet Köse, kendisinin
Kutlu Doğum Haftası kutlanmaya başlandığından itibaren etkinliklerin içerisinde olduğunu, o sene yapılan etkinliklerin ondan önce yapılanlardan hiçbir farkı olmadığını söyledi. Müftü Köse, "O sene Abdullah Gül'ün
cumhurbaşkanı seçilmesi istenmiyordu. Onun için bir zemin hazırlanmak isteniyordu. Daha önce hiç yokmuş gibi gördükleri şeyleri o zaman 'irtica hortluyor' düşüncesiyle ortaya döktüler. Benim gibi milliyetçi mukaddesatçı, vatanını milletini seven bir insana irticadan söz ettiler. Ben kürsüden vatan, millet,
bayrak, birlikten söz edince neden gündeme getirmediler? Peygamber
Efendimiz (SAV) için olması gerekeni söyledi diye vali yardımcısı üzerinden demagoji yaparak
prim yapmaya çalıştılar." diyor
Hayatının başarılarla geçtiğini, 15 tane takdirnamesi olduğunu vurgulayan Köse, "En berbat, en sıkıntılı dönemimi ben Denizli'de yaşadım. Birtakım basın, valinin üzerine giderek bana ceza verdirdi. İtiraz ettim,
başkanlık kaldırdı. Benim başarılı olmamam için çalışan birtakım mihraklar vardı." diye konuşuyor.
2007 yılında Denizli'deki
Kutlu Doğum Haftası etkinliklerinde ceza alanlardan biri de Bereketler Camisi
İmam Hatibi Hasan Koç. "Denizli İl Müftülüğü ile bir siyasi partinin ortaklaşa düzenlediği etkinlikte,
ilköğretim okulu öğrencilerinin başları kapalı olarak
ilahiler söylediği" gerekçesiyle İmam Koç
kınama cezası almıştı. Bildirideki siyasi parti bilgisinin doğru olmadığı, etkinliğin belediye tarafından düzenlendiği ortaya çıkmıştı. Genelkurmay'ın kaygıyla izlendiğini belirttiği olay, Denizli'deki Bereketli Camisi İmam Hatibi Hasan Koç'un, Kur'ân kursuna giden öğrencilerle hazırladığı bir piyeste oynamasıydı. İmam Koç, bildiriden sonra
jandarma tarafından sorgulandı. Denizli Müftülüğü de idari kınama cezası verdi. Koç, şimdi kendi yazıp bestelediği ilahilerle çocuklara İslâm'ın temel esaslarını öğretiyor. Koç'un ilahilerini, beş ilköğretim öğrencisinden oluşan 'Âmin' grubu söylüyor. Grupta Zeynep Nur Kaçar ilahileri söylerken Sıla Kaya, Melahat Değirmenci, Tuğçe Gök ve Gülizar Dal da
koro halinde eşlik ediyor. Grubun çıkardığı ilahi
albümü,
Türkiye Diyanet Vakfı Sesli Yayınları tarafından satılıyor. İmam Hasan Koç, dini bilgilerin öğretilmesinde eski metodların yanı sıra ilahi söyleyerek öğrenme yöntemini de kullandıklarını dile getirerek şöyle konuşuyor: "İlahileri yazıp bestelememin ardından
Türkiye Diyanet Vakfı'na gönderdik. Önce
müzik, sonra söz kurulundan geçti. Dört yıldır koşuyoruz. Bütün haklarımı vakfa devrettim. Albüm, 6 bin adet basıldı. Sonra da
klip çekilecek."
DENİZLİ JANDARMA KOMUTANI TEMİZÖZ'DÜ
2007 yılında Genelkurmay'ın baskısıyla ceza alan Hasan Koç, "Bildirinin gece yayımlanmasının ardından, sabah jandarma tarafından çağrıldım ve sözlü ifadem alındı. O zaman
Albay Cemal Temizöz, Denizli Jandarma Komutanı'ymış, sonradan öğrendim. Jandarmanın beni niye çağırdığını hâlâ anlamış değilim. Sonra dönemin vali yardımcısı da ifademi aldı. Biz çocukları Kutlu Doğum Haftası organizasyonuna katarak takdir beklerken
müftülük tarafından da kınama cezası aldık." diyor.
'GENELKURMAYIN BİLDİRİSİYLE SİVİL TOPLUM (!) ÖRGÜTLERİ HAREKETE GEÇTİ'
Eğitimciler Birliği Sendikası (
Eğitim-Bir-Sen) Denizli Şube Başkanı Ahmet Sert, o dönemde kendine
sivil toplum örgütü diyen bazı sendikaların, Genelkurmay'ın bildirisinin ardından 'irticacı avına' çıktığını söylüyor. Sert, "Birçok vatandaşımızla birlikte üyelerimiz de ciddi sıkıntıya girdi. Asılsız suçlamalarla karşılaşıldı. Konuştuklarında demokrasiden, sivillikten söz etmede mangalda kül bırakmayan kişiler ve bazı sivil toplum örgütlerinin o dönemde yaptığı açıklamalara bakmak yeterli olacaktır. Bu sivil toplum örgütlerinin kimlerin emrinde olduğu, son
Ergenekon soruşturmasında ortaya çıkıyor." diyor.
RADİKAL 'TÜRKİYE DENİZLİ OLMASIN' MANŞETİ ATMIŞTI
Denizli'nin adının Genelkurmay'ın bildirisinde geçmesinin ardından birbiri ardına haberler, açıklamalar çıkmaya başladı.
Yeşilköy İbrahim
Cengiz Yatılı İlköğretim Bölge
Okulu`nda, "Dinin Direği
Namaz" isimli kitabın dağıtıldığı iddia edilmiş, bu iddia özellikle gazetelerde büyütülmüştü. Hürriyet`te "Okulda cihat propagandası iddiası", Milliyet`te "23 Nisan`da öğrencilere namaz kitabı", Posta`da "Denizli`de yine irticai faaliyet" şeklinde haberleştirilirken
Radikal`de ise "Türkiye Denizli olmasın" manşetiyle verilmişti.
Cumhuriyet Gazetesi, "Öğrencilere
psikolojik cihat çağrısı" olarak değerlendirmiş, haber birçok internet sitesinde de "irticai faaliyet" şeklinde yer almıştı. Bunun üzerine Denizli
Valiliği,
müfettiş görevlendirdi. Müfettişler, 4. Asliye
Ceza Mahkemesi`nde görevi kötüye kullanma iddiasıyla açılan davanın sonucunu beklemeden öğretmen
Mehmet Yıldız`a idari para ve kınama cezası verdi. Bu arada Yıldız, evinin yakınında bulunan ve müdür yardımcısı olduğu Yeşilköy İbrahim Cengiz Yatılı İlköğretim Bölge Okulu`ndaki görevinden alınarak, 25 kilometre uzakta, şehirdışındaki Akkale beldesinde bulunan Ahmet Gökşin İlköğretim Okulu`na, oradan da yine uzak bir mahalledeki Dr. Bekir Sıddık Müftüler İlköğretim Okulu`na atandı. Denizli 4. Asliye Ceza Mahkemesi, Yıldız`ın kendi branşıyla ilgili kitabı bazı öğrencilere dağıtmış olmasının bile görevi kötüye kullanma suçu oluşturmayacağına karar verdi. Mahkeme, yaptığı araştırma sonucunda Yüksek İslâm Enstitüsü mezunu olan ve çalışkanlığından dolayı görev yaptığı dönemlerde bir
maaş ödüllendirme, üç takdir ve üç teşekkür belgesi bulunan Mehmet Yıldız`ın dağıttığı iddia edilen kitap hakkında yasaklama ve toplatma kararı olmadığını ortaya çıkardı. Olay bazı kişilerin siyasi etkisi ve tavrıyla basına intikal ettirildiği için tahkikat yapıldığı vurgulanan
mahkeme kararında şunlar kaydedildi: "Söz konusu kitap, dosyada mevcut yazı ve raporlardan anlaşılacağı üzere İslâm dini ve dinin emirlerinden olan namazla ilgilidir. Kitabın bazılarımızca beğenilmemesi veya uygun görülmemesi, böyle bir suçu oluşturmasını gerektirmeyeceği anlaşılmakla sanığın
beraatına karar vermek gerektiği kanaatine varılmıştır." Mehmet Yıldız mahkemeden beraat kararı almasına rağmen geri dönemeyince emekliliğe ayrıldı. Olaylarla ilgili soruşturmalarda, o dönemin atmosferiyle aynı Kutlu Doğum Haftası etkinliğinde, "Dünyanın Hz.
Muhammed gibi kurtarıcılara ihtiyacı vardır." ifadesini kullanan Denizli Vali Yardımcısı Mustafa
Güney ve İl Müftüsü Mehmet Köse de uyarılmıştı. Nikfer beldesindeki
Atatürk İlköğretim Okulu'nda yapılan programla ilgili ise Tavas İlçe Müftüsü Duran Turgut'a, bir yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verildiği gibi görev yeri de değiştirilmişti. Okul Müdürü Ali Rıza Onbaşıoğlu'na ise okulun kullanımı için gerekli resmî prosedürü uygulamadığı için tevbih cezası verilerek görev yeri değiştirilmişti.