Fazilet Özer - Tarihi
İpek Yolu güzergahındaki Türkiye'de 1990 yılında 2 bin tonun üzerinde olan yaş koza
üretimi 2000 yılında 59 tona kadar geriledi. Yapılan çalışmalar sonucu üretimin 150 ton seviyesine çıktığı Türkiye'de, ipekböcekçiliğinin canlanması için
yasa dışı yollarla ham ipek, ipekli
kumaş, kuru koza girişini önlemek için
tedbir alınması ve çeşitli desteklerle
ailelerin ipekböcekçiliğine yönelmesinin sağlanması gerektiği belirtiliyor.
Bursa Koza
Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (KOZABİRLİK) Genel Müdürü İsmail Aydın, AA muhabirinin ipekböcekçiliğine ilişkin genel durum, üretimdeki gerileme ve yapılan çalışmalara ilişkin sorularını yanıtladı.
Türkiye'de ipekböcekçiliğinin tarımsal faaliyetle uğraşan ailelerin ek gelir elde etmek amacıyla sürdürdükleri tarımsal bir faaliyet olduğunu belirten Aydın, ''Genellikle geçimini çiftçilikle sağlayan aileler ipekböceği besliyor. Ancak son yıllarda köyden kente yaşanan yoğun göç sonucunda, köyde yaşayanların giderek azalması ve kalanların da yaşlanması ipekböcekçiliğinin azalmasına neden oluyor'' dedi.
Türkiye'de 1990'da 2 bin tonun üzerinde olan yaş koza üretiminin 2000'li yılların başında 59 ton seviyelerine kadar düştüğünü kaydeden Aydın, yaş koza üretimini arttırmak amacıyla yapılan çalışmalar sonucu üretimin 2011'de 150 ton seviyesine çıktığını kaydetti.
İpekböceği besleme süresinin 30 gün olduğunu, 10 günlük askı dönemiyle beraber toplam 40 günde
ürün elde edildiğini anlatan Aydın, Türkiye'de bölgelere göre farklılıklar olduğunu ancak üreticilerin ortalama 2-3 kutu ipekböceği beslediğini söyledi.
İpekböcekçiliği besleme
maliyetinin ''yok denecek kadar az'' olduğunu kaydeden Aydın, ipekböceği tohumlarının ücretsiz verildiğini, dut yaprağının üreticinin kendi arazisine diktiği ağaçlardan alındığını, besleme yeri olarak üreticilerin evlerini,
depo vb yerleri kullandığını, işçiliğini de üreticinin yaptığını anlattı.
-3 KUTU İPEKBÖCEĞİNDEN 2300-2800 LİRA ARASINDA GELİR-
Aydın, ''2-3 kişilik bir aile 3 kutu ipekböceğine rahatlıkla bakabilir. Üretici 3 kutu ipekböceğinden yaklaşık 100-120 kilogram arasında ürün alabiliyor. 2011 yılı rakamlarına göre 2.350-2.820 lira arasında gelir elde edebiliyor. Bu kadar kısa sürede, üreticiye ek bir maliyet getirmeden alınan gelir diğer tarımsal ürünlerden elde edilen gelirle karşılaştırılınca azımsanmayacak miktarda'' diye konuştu.
Çin,
Hindistan ve Özbekistan'ın dünyada üretimin yaklaşık yüzde 97'sini gerçekleştirdiğini, bu ülkelerin
ekonomik yapıları gereği uyguladıkları düşük fiyatlarla
rekabet edebilmek için Türkiye'de üretilen ipekböceğinin uzun yıllardır devlet tarafından desteklendiğini anlatan Aydın, ayrıca Türkiye'nin neresinde olursa olsun üretilen ipekböceği kozasının tamamının Kozabirlik tarafından, sınırlama getirilmeden satın alındığını kaydetti.
Aydın, 2010'da 18 lira olan yaş koza alım fiyatının 2011'de 23,50 liraya çıkarıldığını da hatırlattı.
-''İLAÇLAMA YAPILAN BÖLGEDE İPEKBÖCEĞİ BESLEMEK NEREDEYSE İMKANSIZ HALE GELİYOR''-
İpekböceği beslenecek bölgelerde karşılaşılan en büyük sorunlardan birinin gelişigüzel ''tarımsal
ilaçlama'' yapılması olduğunu dile getiren Aydın, ''bir bölgede ilaçlama yapılıyorsa buralarda ipekböceği beslemenin neredeyse imkansız hale geldiğini, bu nedenle ipekböcekçiliğinin genelde tarımsal ilaçlamaların yapılmadığı ve alternatif tarımın çok fazla olmadığı daha kırsal, dağlık alanlara kaydığını, ancak buralardaki insanların imkanlarının kısıtlılığının üretim artışının çok yavaş ilerlemesine neden olduğunu'' anlattı.
İsmail Aydın, 1980'li yılların sonuna kadar Türkiye'de üretilen 2 bin ton yaş kozanın yaklaşık yüzde 65'ini özel sektörün doğrudan üreticiden aldığını, 1989'da Türkiye'de yaş koza fiyatlarında yüzde 300'e varan artış karşısında maliyetlerinin aşırı artması sonucu özel sektörün
ucuz ithal ipeğe yönelerek yaş koza alımını bırakmasının üretimi olumsuz etkilediğini söyledi.
Aydın, 1990 yılından itibaren, Çin'in tekelci konumu yüzünden piyasalarda fiyatların önemli ölçüde gerilemesi, bunun yanında Türkiye'de üretim maliyetlerinin yüksek oluşunun özel sektörü 1990'lı yılların başından bu yana ithal ipek ipliği kullanımına yönelttiğini, Türkiye'ye çok ucuz fiyatlarla yasa dışı ve yasal yollarla ham ipek ve ipekli kumaş gelmesi gibi nedenlerle de Türkiye'de yaş koza üretiminin azaldığını anlattı.
Bitkisel üretimin ve meyveciliğin yoğun olduğu bölgelerde aşırı ve bilinçsiz olarak kullanılan zirai mücadele ilaçlarının her türlü kimyasal ilaca karşı çok hassas olan ipekböceklerinde zehirlenmelere neden olduğunu vurgulayan Aydın, bu durumun da ipekböceği üretiminde azalmaya yol açtığını belirtti.
-''YASADIŞI GİRİŞLERİN ÖNLENMESİ İÇİN TEDBİR ALINMALI''-
Alınması gereken önlemlere de değinen Aydın, yasadışı yollarla ham ipek, ipekli kumaş, kuru koza girişini önlemek için tedbir alınması gerektiğini kaydetti. Aydın, ''Kendi markalarımızı taşıyan ipek ve mamullerinin üretimi ve ihracı yoluna gidilmeli. Gelir düzeyi düşük bölgeler tespit edilerek buralarda ipekböcekçiliği özendirilmeye çalışılmalı. Mevcut dut ağacı potansiyeli korunmalı ve arttırılmalı. Çeşitli desteklerle ailelerin ipekböcekçiliğine yönelmesi sağlanmalı'' dedi.
Kozabirlik verilerine göre, 1990-2011 yılları arasında ipekböceği beslenen il ve köy sayıları, ipekböceği besleyen aile sayısı, alınan yaş koza miktarı şöyle:
Yıllar İl Sayısı Köy Sayısı Aile sayısı Alınan Yaş Koza miktarı (kg)
------ --------- ---------- -----------
----------------------------
1990 41
1.916
44.541
2.171.292
1991 39
1.635
30.079
1.353.200
1992 32
1.012
17.707
781.850
1993 28
941
14.544
715.849
1994 27
647
12.189
455.594
1995 23
532
7.493
272.170
1996 24
398
5.756
214.590
1997 17
325
3.863
160.675
1998 13
255
3.115
127.492
1999 12
260
3.019
133.208
2000 12
230
2.210
59.780
2001 13
213
1.555
46.621
2002 21
327
2.356
100.013
2003 24
280
2.758
169.221
2004 24
272
2.919
145.173
2005 23
278
2.729
160.173
2006 22
246
2.597
128.944
2007 25
215
2.318
127.146
2008 26
199
2.238
126.614
2009 28
211
2.358
139.599
2010 26
193
2.183
128.960
2011 35
299
2.623
150.646
(FZL-NİF)23.09.2011 12:06:55