İbrahim
Tatlıses'in vurulması olayına adı karışan ve
gözaltına alındıktan sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklanan
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Parti Meclisi Üyesi Ruşen Mahmutoğlu için bir grup
avukat Beyoğlu'nda yürüdü.
İstanbul Barosu'nun bulunduğu
İstiklal Caddesi Tünel mevkiinde toplanan avukatlar
Galatasaray Meydanı'nda
basın açıklaması yaptı. Avukatlar meslektaşlarının Tatlıses'in vurulması olayıyla ilgisi bulunmadığını öne sürerek serbest bırakılmasını istedi.
İstanbul Barosu'na kayıtlı bir grup avukat İbrahim Tatlıses'in vurulması soruşturmasında gözaltına alınan ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanan BDP üyesi Ruşen Mahmutoğlu'na
destek vermek için Baro önünde toplandı. 'Avukat Ruşen Mahmutoğlu'na
özgürlük' yazılı
pankart açan avukatlar cübbelerini giyerek yürüyüşe geçti.
İstiklal Caddesi üzerinden Galatasaray Meydanı'na gelen avukatlar yürüyüş boyunca 'Baskılar bizi yıldıramaz' şeklinde sloganlar attı.
Galatasaray Meydanı'nda grup adına bir basın açıklaması yapan ve aynı zamanda Ruşen Mahmutoğlu'nun avukatı Hassari Yenice, 18
Mart Cuma günü BDP Parti Meclisi üyesi Avukat Ruşen Mahmutoğlu'nun
misafir olarak bulunduğu ablasının evinden İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince gözaltına alındığını söyledi.
Gözaltı işleminin hemen ardından bazı basın yayın organlarında
sanatçı İbrahim Tatlıses'in vurulmasının talimatını verdikleri şeklinde haber yapılarak 9 PKK'lının gözaltına alındığı isim ve soy isimlerinin baş harfleri ifşa edilerek belirtildiğini ifade eden Yenice şöyle konuştu: "BDP
parti meclisi üyesi Mahmutoğlu ve beraberinde gözaltına alınan 8 kişiden 4'ü
savcılık tarafından sevk edildikleri
nöbetçi mahkemece tutuklanarak Metris Cezaevi'ne gönderilmiştir. Biz meslektaşları olarak BDP parti meclisi üyesi Ruşen Mahmutoğlu'nun derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Bu haksız ve hukuksuz tutuklama bizler açısından kabul edilemezdir.
Meslektaşımızın sanatçı İbrahim Tatlıses'in vurulması olayıyla uzaktan yakından ilişkisi olmadığı bizler açısından aleni bir gerçektir. Meslektaşımızın serbest bırakılması için hukuksal olarak gereken neyse yapılacağını buradan deklare ediyoruz. Hükümeti ve yargıyı Ruşen Mahmutoğlu şahsında BDP'ye yönelik geliştirdikleri bu komplodan biran önce vazgeçmeye çağırıyoruz.
İnsan Hakları Derneği eski Genel Başkanı Avukat Ercan Kanar da yaptığı açıklamada tutuklanan meslektaşları Ruşen Mahmutoğlu'nun hukuk kriterleri açısından inandırıcı bir
delil olduğuna inanmadıkları bir tutuklama işlemiyle cezaevine konulduğunu savunarak, "Biz bunu
protesto etmek, eleştirmek için meslektaşları olarak buradayız." dedi.
Tutuklamanın kamuoyu vicdanını karartmayacak kadar inandırıcı haklı gerekçelere dayanması gerektiğini belirten Kanar, "Tutuklama olması için kaçma şüphesinin olması gerekir, tutuklama olması için kamuoyunda infial yaratacak ciddi bir eylemin maddi olgularının olması gerekir. Biz meslektaşımızın konumunda bu kriterlerin dayanaklarının hiçbirisinin olmadığına inanıyoruz. Esas amacın yasal parti faaliyetleri içinde bulunan siyasi bir muhalifin çalışmasını engelleyerek mensubu olduğu partiye ve mensup olduğu meslek mensuplarına, meslek mensupları içerisinde demokratik mücadelede aktif yer alan hukukçulara bir gözdağı vermek olduğunu düşünüyoruz." şeklinde konuştu.
Grup, basın açıklamalarının ardından olaysız dağıldı.