Tbmm Başkanı Şahin:

Tbmm Başkanı Şahin:

TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin ''Ben bir siyasi parti anayasa değişikliği konusunda aritmetik güce sahip olsa da mutabakatla çıkmasının çok daha doğru olduğu kanaatindeyim'' dedi. Şahin, Karabük'ün Eskipazar ilçesindeki Kent Ormanı'nda TGRT Haber kanalının canlı yayınına katılarak soruları yanıtladı. 2007'deki Cumhurbaşkanlığı seçiminde neler yaşandığına yönelik soru üzerine Şahin, ''O dönemde siyasete bir müdahale olduğu çok açıktır. Bu müdahalenin nasıl, kimler tarafından, kimlere karşı yapıldığı konusu yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Erkan Mumcu'nun ismi çokça geçmektir. Erkan Bey'e şu çağrıda bulunuyorum, Mehmet Ali Birand kadar cesur olun ve gerçekleri kamuoyundan saklamayın. Türkiye'de vesayet demokrasisinin tamamen ortadan kalkmasına yardımcı olun. Benim tanıdığım Erkan Mumcu bunu yapar. O dönemde bir takım dolduruşlara gelmiş olabilirler'' diye konuştu. Şahin, ''12 Eylül darbesi'' ile ilgili soruşturma kapsamında alınan ifadelere yönelik soruyu şöyle yanıtladı: ''AK Parti hükümetleri döneminde en büyük yatırım demokrasiye yapılmıştır. Türk demokrasisi geçmişe nispetle çok güçlüdür. Halkımız kendi iradesinin dışında başka iradelere asla yer vermeyecek demokrasiyi düşünmektedir. Anayasa değişikliğinde de bu iradesini ortaya koymuştur. O anayasa değişikliğiyle 12 Eylül 1980 darbesini yapanların önünde anayasal engel vardı, bu engeli de millet kaldırmıştır. Engel kalktı, şimdi yargı mensupları görevlerini yapıyorlar. Bu ibreti alem için son derece önemli bir gelişmedir. Halklarında dava açılır ya da açılmaz, hüküm giyerler ya da giymezler, bunların hiçbir önemi yok. Suç işleyenler anayasayı açıkça çiğneyenler, millet iradesiyle oluşan parlamentoyu kapatanlar, milletin vekillerini, bakanlarını cezaevlerine gönderenler bu yaptıklarının yanlarına kar kalacağını düşünerek, bununla ilgili anayasal tedbirlerini aldılar. Ancak şimdi geçmişteki bu hataların hesabı sorulacak hale gelindi. Ben bunu Türkiye'nin geleceği açısından son derece önemsiyorum. Belirli yaşa gelmiş olan, geçmişte önemli görevlerde bulunmuş kişilerin bile sorguları yapılması Türkiye'nin demokratik geleceği açısından son derece önemlidir.'' -ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ- Yeni anayasanın gelecek dönemde yapılıp yapılamayacağına ilişkin görüşleri sorulan Şahin, siyasetin halkla yapıldığını, halkın beklentileri ve frekansının yakalanması durumunda da başarılı olunacağını ifade ederek, şöyle konuştu: ''12 Eylül 2010'daki referandumda halkımız anayasa değişikliğinden yana tavır koydu. Anayasa referandumdaki ve parlamentodaki çalışmalarda bu anayasa değişikliğine karşı çıkan ve vatandaşların hayır oyu kullanmaları için çalışan siyasi partiler, 13 Eylül'den sonra 'yeni bir anayasa' demeye başladılar. Bu milletin ortaya koyduğu mesajın o siyasi partiler tarafından alınmasıydı. Ben bu mesajı alan, anayasa değişikliğine 'hayır' diyen siyasi partilerle, seçimden sonra anayasa değişikliğini parlamentomuzdan ittifakla çıkarabileceğimizi düşünüyorum, eğer sözlerinin arkasında dururlarsa. Ben bir siyasi parti anayasa değişikliği konusunda aritmetik güce sahip olsa da mutabakatla çıkmasının çok daha doğru olduğu kanaatindeyim. Eğer bir anayasa değişikliğini gerçekleştirmek zaruriyse, bir takım siyasi partiler bunun olmaması için çalışıyorsa, anayasa değişikliğini yapılmasını gerekli görenler de bunu gerçekleştirecek güçteyse bundan kaçınmak da doğru olabilir mi? Yani birileri 'engelliyor' diye böylesine hayırlı teşebbüsten vazgeçmek mümkün olabilir mi? Seçimden sonra, tüm siyasi partilerimiz anayasa değişikliği konusunda müspet görüşler ortaya koyduklarına göre, yeni parlamento başkanı her kim olacaksa siyasi partilere yazı yazarak komisyon kurulması teşebbüsünde bulunur. Ciddi çalışma yapılır, ortaya güzel metin çıkar, parlamentodan ittifakla çıkar, referanduma bile gerek görmeden anayasa değişikliğini gerçekleştirebiliriz.'' -''BALYOZ VE ERGENEKON'' SORUŞTURMASI- ''Balyoz ve Ergenekon davalarıyla yüksek rütbeli subaylar, ünlü gazeteciler tutuklanınca yankısı büyük oldu, Türkiye'de antidemokratikleşme olduğu, baskıcı hükümetin geldiğine yönelik yorumlar yapıldı, buna katılır mısınız?'' sorusunu Şahin, şöyle yanıtladı: ''Aslında Türkiye'de olup biten bunun tam aksidir. Türkiye'de vesayet demokrasi yerine gerçek demokrasi geliyor, ancak böyle bir noktaya gelmek sancılı olabilir. Dikkat edin batı da demokratik gelişme bir takım bedeller ödenerek sağlanmıştır. Türkiye önemli mesafe almıştır. Biz tabii geçmişte çok önemli görevlerde bulunmuş başta komutanlarımız olmak üzere bir takım kişilerin, bir dava bağlamında tutuklu olmalarından, haklarında dava açılmış olmasından memnuniyet ve şeref duymuyoruz. Keşke böyle bir dava açılmasına neden olacak o delilere malzeme olmasaydılar. Delillere dayalı olarak yargı işlem yapıyor. Bir darbe hazırlığında olunduğuna dair, iddianameye bakarsanız çok ciddi iddialar var. Bir dava devam ederken bu davayı etkileyecek söz ve beyanlarda bulunmanın ne kadar yanlış olduğunu bilirim. Ancak 'olur mu böyle bir şey, koskocaman adamlar böyle bir şey yapabilirler mi' diye soruluyor. Ama 27 Mayıs'ı ne yapacağız, 12 Mart 1971'i ne yapacağız, 12 Eylül 1980'i ve 28 Şubat süreçlerini ne yapacağız? Bazıları geçmişteki alışkanlıklarını bu son dönemde de uygulamaya koyma teşebbüsünde bulunmuş olacaklardı, iddia bağlamında söylüyorum. Türkiye bu süreçleri bir daha yaşamaması için yargı süreçlerini çok ciddi takip etmeli ve sonuçlarını sabırla beklemeyiz. Bunu da asla siyaset malzemesi yapmamalıyız.'' -''ŞİDDET ACİZ İNSANLARIN İŞİ''- Şahin, bir başka soru üzerine, ''Şiddet ve şiddet kullanmak aciz insanların işi. Ben şiddet yoluyla seçimlere giderken seçmen iradesini etkileyerek sonuç alacaklarını düşünenlerin, partilerinin adı ne kadar demokrasi olsa da, ne kadar barış geçse de demokrasi ve barıştan yana olmadıklarını düşünüyorum'' dedi. Kimin, ne amaç peşinden koştuğunu halkın bildiğine işaret eden Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Televizyonlar ve medya halkın bilinçlenmesi konusunda çok önemli görev yerine getirmektedir. Sandıkta hepsini milletimiz değerlendirecek. Milletimizin iradesine her zaman saygı duymuşumdur, 12 Haziran'daki iradesi inanıyorum ki birçok zorlama ve tehdidi püskürtecek noktadır. Başta bölge halkı için böyledir. Bir esnaf kendiliğinden kepengini indirebilir mi? O insan indirmek zorunda kalsa bile bunu yapanlara sempati duyabilir mi? O nedenle bunu yapanlar, bunları düşünmüyorlar.'' BDP'nin dini konulardaki bazı tavırlarıyla ilgili görüşleri sorulan Şahin, yapılanların provokatif eylemler olduğunu vurgulayarak, ''Ben bölge halkının İslam dinine ve onun kutsal değerlerine ne kadar saygılı olduklarını çok iyi biliyorum. Bizim bu değerlerimizden nasibini almamış kişilerin bu eylemleri, davranışları, bölge halkı tarafından dikkatlice ve üzüntü ile takip ediliyor. Bunlar sonuç vermeyecektir, ters tepecektik'' diye konuştu. -ESKİPAZAR TURİZM AÇISINDAN ATAĞA HAZIR- TBMM Şahin, seçim bölgesiyle ilgili değerlendirmelerde de bulundu. Eskipazar ilçesinin turizm açısından atağa geçmeye hazır olduğunu anlatan Şahin, şöyle dedi: ''Açık hava müzesini, antik kent Hadrianaupolis'i bu yıl açmayı planlıyoruz. İlçede termal suyu var, oraya yatırımcı arıyoruz, ilgilenenler var. Bu termal suyunun hücreleri yenileştirici özelliği olduğuna dair raporlar var. Anıtkabir'in yapımında kullanılan sarı travertenler ilçede mevcut. Geçenlerde açılışını yaptım, mermer ocağı da çalışmaya başladı. Yani bütün bunları harekete geçireceğiz. Eskipazar yeni hizmetler alamaya devam edecektir.'' (SOY-OA-SEB)09.06.2011 14:11:17
<< Önceki Haber Tbmm Başkanı Şahin: Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER