Tokat'taki yaş meyve ve sebze sektörü ile ilgili bilgiler, ''Tokat İli Yaş Meyve ve Sebze Sektörü Rekabet Analizi Çalışması'' adlı kitapta toplandı. Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Naif Geboloğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Tokat Merkez Sebze Üreticileri Birliği ve Tokat Ticaret ve Sanayi Odası ile ortaklaşa yürüttükleri ''Tokat İli Yaş Meyve ve Sebze Sektörü Rekabet Analizi Çalışması'' adlı proje hakkında bilgi verdi. Projenin Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı tarafından desteklendiğini ifade eden Geboloğlu, Sebze Üretici Birliği Başkanı Gürsel Somuncu'nun koordinatörlüğünü yaptığı projede, Doç. Dr. Rüstem Cangi, Doç. Dr. Murat Sayılı, Yrd. Doç. Dr. Yemliha Edizer ve Yrd. Doç. Dr. Adem Yağcı'nın akademisyen olarak çalışmaları yürüttüğünü söyledi. Tokat'taki yaş meyve ve sebze sektörünün rekabet analizinin yürütülen bu projede ayrıntılı olarak incelendiğini ifade eden Geboloğlu, moderatörlüğünü üstlendiği proje kapsamında, yöredeki yaş meyve ve sebze sektörünün bütün paydaşlarının ayrıntılı olarak incelendiğini belirterek, ''Bu maksatla, Tokat'ta 6 ilçeye bağlı meyve, sebze ve bağ tarımının yapıldığı köylerde üreticiler ile yüz yüze anket çalışmaları yürütüldü. İlde yaş meyve ve sebze işleme sanayisi incelendi ve toptan ve perakende satış yapan pazarlamacılar ile sektörle alakalı sivil toplum örgütleri ve resmi kurumlarla görüşmeler yapıldı. Çalışmada Tokat'ın yaş meyve ve sebze sektörünün mevcut durumu, sorunları ve çözüm yolları uzman bir ekip tarafından tespit edilerek kısa, orta ve uzun vadede yapılması gerekenler bilimsel yöntemler kullanılarak analiz edildi'' dedi. Tokat'ın meyve, sebze ve bağ tarımı açısından önemli bir bölge olduğunu belirten Geboloğlu, şunları kaydetti: ''Tokat'ın sahip olduğu ekolojik avantajların bölgede yetiştirilen ürünlerin kalitesine ekstra katkılar yaptı. Ülke genelinde Tokat ismiyle ünlenmiş ürünler var. Salamuralık yaprak, kuşburnu marmelatı, Zile Pekmezi gibi ürünlerde ve Olca, Özkaleli ve Dimes gibi markalarla yurt içinde ve yurt dışında önemli bir pazara sahibiz, ancak markalaşma, hasat sonrası işlemler, üretim teknikleri ve pazarlama konularında ciddi eksiklikler var. Çalışma sonucunda elde edilen bulgular dikkate alınarak Tokat'ta yaş meyve ve sebze sektörünün önünün açılması ve gerçek kapasitesinin ortaya konabilmesi için sektörün bütün paydaşlarının neler yapması gerektiği bir kitap haline getirdik. Kitapta, Tokat'ın yaş meyve ve sebze sektörünün yurt içinde ve yurt dışında rekabet edebilirlik gücünün artırılması için üreticilerin teknik açıdan eğitimlerinin şart olduğu, tarıma dayalı sanayiye yönelik üretim tekniklerinin ve hasat sonrası ambalajlama, paketleme ve depolama olanaklarının geliştirilmesi gerektiği öne çıkmaktadır. Kitapta ilin sebze ve meyve tarımında üretimden pazarlamaya kadarki evrelerde karşılaşılan sorunlar sektörün bütün paydaşları dikkate alınarak incelendi ve çözüm önerileri ortaya kondu. Yörede tarımsal faaliyette bulunan işletmelerin yeterli bilgi ve beceriye sahip olmadıkları, eğitim düzeyinin çoğunlukla orta okul ağırlıklı olduğu, üretimle uğraşan nüfusun orta yaşın üzerinde olduğu, bölgede tarımsal üretimle uğraşan kesimde göçe eğilimin çok fazla olduğu ve belki de en önemlisi kırsalda yaşayan genç nüfusun tarıma ilgi duymadığı ortaya kondu.'' Tokat ilinin özellikle sebze üretiminde Türkiye'de önemli bir yere sahip olduğunu belirten Geboloğlu, yörenin domates, kuru soğan ve barbunya, fasulye üretiminde Türkiye'de ilk sıralarda yer aldığı ifade ederek, ''Bunun yanında Tokat meyve ve bağ yetiştiriciliği açısından önemli bir potansiyele sahip. Bu potansiyel gelecekte daha etkin kullanılırsa Tokat'ın meyve ve üzüm üretiminde de ülke genelinde önemli bir yere sahip olacağını düşünüyorum. Tokat ili, kalkınmada öncelikli iller arasında yer alıyor. İlin kalkınmasında meyve ve sebze tarımının ve buna dayalı sanayi önemli rol oynuyor'' diye konuştu. Geboloğlu, Tokat'ın yaş meyve ve sebze sektörünün her açıdan ele alındığı böyle kapsamlı bir çalışmanın ilk defa yapıldığını ve bu çalışma sonucunda elde edilen verilerin sadece sonuç raporu olarak kalmaması gerektiğini, elde edilen veriler ışığında gelecekte alınması gereken tedbirlerin de analiz edilerek bir kitap haline getirilmesinin önemli olduğunu belirtti. (ZHR-AHM-MHD)14.07.2011 13:53:43