Tunceli Baro Başkanı Avukat Fatma Kalsen, ''
Şiddetin, karşı şiddetle ortadan kaldırılamayacağı, sorunlara
insan hakları temelinde
demokrasi içinde barış,
diyalog ve uzlaşma yoluyla çözüm aranması gerektiği açıktır'' dedi.
Doğu ve Güney
doğu Anadolu bölgelerindeki bazı illerin baro yetkilileri, Tunceli Barosu'nun ev sahipliğinde
Grand Şaroğlu Otel'de düzenlenen ''Doğu ve
Güneydoğu Anadolu Bölge
Baroları'' toplantısına katıldı.
Toplantıya
Ağrı,
Batman,
Bingöl,
Bitlis,
Diyarbakır,
Elazığ,
Hakkari,
Kars,
Mardin,
Malatya, Muş,
Siirt,
Şanlıurfa,
Şırnak ve Van barolarının temsilcileri katıldı.
Tunceli
Baro Başkanı Kalsen, toplantının sonunda barolar adına sonuç bildirgesini okudu.
Kalsen, son zamanlarda şiddet olaylarının arttığını ileri sürerek, ''Şiddetin, karşı şiddetle ortadan kaldırılamayacağı, sorunlara insan hakları temelinde, demokrasi içinde barış, diyalog ve uzlaşma yoluyla çözüm aranması gerektiği açıktır. Hiçbir şiddet kabul edilemez. Bunun siyasi ve insani açıklaması olamaz'' diye konuştu.
Şiddet ortamının çözümüne yönelik siyasi iradenin harekete geçmesi gerektiğini dile getiren Kalsen, şöyle devam etti:
''30 yıllık
toplumsal hafızamız
sınır ötesi operasyonlar ve güvenlik eksenli politikaların çözüm olmadığını göstermiştir. Çözüm yönünde cesur ve kararlı adımların sorumlu aktörler tarafından atılması gerekmektedir. Bu kapsamda BDP'nin de içinde yer aldığı blok milletvekillerinin çözüm sürecine katkı sunmak için meclis çalışmalarına katılması ve bunun koşullarının da yaratılması gerekmektedir. Sivil alanın genişletilmesi için haksız tutuklamalara son verilmelidir.
Meclisin, siyasi partilerin,
sivil toplum kuruluşlarının, baroların ve sürece katkı sunabilecek her kesimin görüşlerini de dikkate alarak toplumun beklentisi olan demokratik ve sivil yeni bir anayasa yapımı sürecinin başlatılması gerekmektedir.''
Tunceli Baro Başkanı Kalsen, kadına şiddetle ilgili hukuki bir düzenlemenin yapılmasını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''
Kadına karşı şiddetin, kadın cinayetlerinin önlenmesi ve faillerinin bulunması için etkili hukuki düzenlemelerin bir an önce hayata geçirilmesi gerekmektedir.
Yargının meşruiyet temellerinden biri olan
savunma mesleğinin ve baroların statüsü
Anayasa'nın 'Yargı' bölümünde yer almalıdır. Demokrasi, hukuk devleti ve adil
yargılanma hakkı için
avukatların hakim ve savcılarla aynı önem ve değerde olduğu, savunmanın saygınlığı herkesçe kabul edilmelidir. Yeni Avukatlık Kanunu ihtiyaca
cevap verebilecek şekilde,
Türkiye Barolar Birliği ve baroların görüşleri doğrultusunda yapılmalıdır.''
(HT-CD-MTN)25.09.2011 12:28:25