Antalya'nın
Alanya ilçesinde
tatil yapan
Alman, Hollandalı ve
İngiliz turistler, Avrupa'da son dönemde artan
ırkçılık akımlarını değerlendirdi.
Turistler, ırkçılıkla ilgili eylemlerin daha çok
terör olaylarının
İslami gruplar ile anılması ve Avrupalılar'ın yaşanan
ekonomik kriz sonucu işlerini kaybetme korkusundan kaynaklandığını ifade ettiler.
Alman ve Hollandalı turistler, Avrupa'nın bazı şehirlerinde
yabancıların
hedef alındığı olayların meydana gelmesindeki en büyük nedenin ekonomik kriz sonucu insanların işlerini kaybetme korkusu olduğunu ifade ederken, İngiliz turist ise ekonomik kriz sonuçlarının yanı sıra, dünya genelindeki terör olaylarının medyada ve kamuoyunda İslami gruplar ile anılması sonucu, başta
Müslümanlar olmak üzere yabancılara önyargıyla bakıldığını belirtti.
Almanya'da kamu görevlisi olarak çalışan 47 yaşındaki Silvia Drsike, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ırkçılık akımlarının yaşanmasındaki en büyük nedenin Avrupa'daki ekonomik kriz olduğunu söyledi. Yabancıların çoğunun yaşadıkları ülkeye uyum sağlayamaması nedeniyle dışlandığını ifade eden Drsike, Avrupa'daki ekonomik kriz nedeniyle insanların işlerini kaybederek ,kendi yerlerinde yabancıların çalıştırılacağı korkusu yaşadıklarına dikkati çekti.
Drsike, şöyle konuştu.
''6 yıldır Türkiye'ye tatile geliyorum. Burada ırkçı tavır sergileyen kişiler bulunmuyor. Ülkemde de bu tür ırkçı tavırlarla karşılaşmadım. Ancak Avrupa'da yaşanan ekonomik kriz nedeniyle insanlar işlerini kaybetme korkusu yaşıyor. Yabancıların daha ucuza çalıştırılması nedeniyle de işini kaybetme korkusu yaşayan insanlar, kendi yerlerine yabancıların çalıştırılacağı düşüncesiyle onlara önyargılı bakıyor. Bazı yabancılar, yaşadıklar ülkeye uyum sağlayamayarak dışlanıyorlar. Almanya'da kısa süreli ve ucuza çalışan işçiler genelde yabancılardan oluşuyor.
İşsiz, parasız kalma endişesiyle insanların yabancılara karşı bakışları değişiyor.''
İngiltere'de güvenlik görevlisi olarak çalışan 58 yaşındaki David Bridswater ise dünyada yaşanan terör olaylarının kamuoyunda İslami gruplar ile anılmasının düşmanlığa dönüştüğünü vurguladı.
Ülkesind
e devletin sunduğu haklar nedeniyle yabancılara ön yargıyla yaklaşıldığına değinen Bridswater, şunları söyledi:
''Yabancılar çalıştığımız yerlerde de görev alıyor. Yabancılara bu nedenle ön yargılı davranılıyor. İngiltere'ye gelen yabancılara devlet iş imkanının yanı sıra ev,
araba gibi sosyal haklar da sağlıyor. Ayrıca yabancıların kendi dinlerini yaymaya çalışmaları, yabancı düşmanlığını artırıyor. Avrupa'daki ırkçılık akımında azalma olacağını düşünmüyorum. Afganistan'da askerlerimiz ölüyor.
El Kaide adlı
terör örgütü aktif halde faaliyetlerini sürdürüyor.
Kamuoyunda ve medyada terör ile İslam dini ön plana çıkarılıyor. El Kaide terör olaylarını dünyada sürdürüyor. Afganistan'da görev yapan askerlerimizin ölmesi sonucunda cenazeler ülkemize getirildiğinde yabancı düşmanlığı artıyor.''
Hollanda'da bir şirkette genel müdürlük yapan 58 yaşındaki Win van der Wal ise yabancıların yaşadıkları şehirlere uyum sağlayamaması nedeniyle sorunlar yaşandığını dile getirdi.
Hollanda'da çok sayıda Türk ve Müslüman olduğuna dikkati çeken Win van der Wal, ülkesinde yabancıların üst düzey işlerde görev aldıklarını belirtti. Hollanda'da Müslümanların tüketebileceği şekilde et üretimi yapıldığını da ifade eden Win Van Der Wal, şeriat yanlısı İslami grupların dini yayma çabasına karşı olduklarını söyledi. Wal, dil, din ve ırk ayrımcılığının yanı sıra yabancıların uyum problemi yaşamasının şehirlerde yabancı düşmanlığını artırdığını vurguladı.
Alman Susan ve Michael Teschner çifti ise ''yabancı'' kavramının dinle alakalı olmadığını, milliyete göre yabancı düşmanlığının oluştuğunu belirterek, Avrupa'da insanların ekonomik kriz nedeniyle yaşadıkları mutsuzlukta yabancıları suçlu olarak hedef gördüklerini kaydetti.
(TLG-FAL-GÜÇ-SA)15.09.2011 11:59:22