Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Türkiye'deki oteller, müzeler, ören yerlerinin başka ülkelerde yıllardır gördükleri ve kıskandıklarından daha güzel olmaya başladığını söyledi. İzmir'de turizm sektöründen sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve yatırımcılarla kahvaltılı toplantıda bir araya gelen Günay, zaman zaman gözyaşlarını tutamadığı bir konuşma yaptı. Konuşmasında kendi döneminde turizm sektörünün diyalog ve iş birliğiyle çalıştığını, 4 yıllık bakanlığının aslında bir üniversite eğitimiyle karşılaştırılabileceğini belirten Günay, şöyle konuştu: ''Artık mezuniyet safhasına geldiğimi hissediyorum ama Yılmaz bey (TUGEV Başkanı Yılmaz Tecimen) 'Yüksek lisans yap' diyor. 'Devam et' diyenler var. Bakalım, Allah izin verirse. Daha yapacak şeylerimiz var. Rehberlerle ilgili yasamızı meclise indirdik ama henüz genel kurula indirmedik. Sektörü tek çatı altında toplamak için yasa yapmaya çalıştık, Bakanlar Kurulu'ndan henüz geçiremedik. Turizm sektörünün yüksek kaliteyle perçinlenmesi ve dünyada bir marka haline dönüşmesi için önemli adımlar attık. Dünyanın en iyi 100 konaklama tesisi arasında birincisi ve mutlaka 20-25'i Türkiye'den seçiliyor. Mavi bayrak sayımız artıyor.'' Bakan Günay, Bodrum'da yaşanan olayda Rus vatandaşlarının hayatını kaybetmesine dikkati çekerek, 2011 turizm sezonununa bir talihsizlikle başladıklarını söyledi. Bunun yeme içme sektörünün yarattığı özensizlik veya misafirlerin dikkatsizliğinden meydana gelmiş bir olay olabileceğini anlatan Günay, ancak Rusya Başbakanı Putin'in buna rağmen Türkiye turizmini öven sözlerinin Türkiye'nin turizmde geldiği noktayı gösterdiğini belirtti. Türkiye'de bazı çevrelerin kültür ve turizmi ayırmayı öneren yaklaşımları bulunduğunu, basında da sanki böyle bir çalışma varmış gibi bir izlenim oluşturulduğunu kaydeden Günay, dünyada turizmin artık bir tatil olmanın ötesine geçtiğini bir kültür alışverişi anlamına geldiğini ifade etti. Günay, Türkiye'nin bunun gereklerini yerine getirmeye çalıştığını, müze sayısını ve niteliğini artırmaya çalıştıklarını, işin içine gastronomi, sağlık imkanları ve doğanın nimetlerini katmaya gayret ettiklerini, Türkiye'yi çok yüksek düzeyli bir marka haline getirmeye çalıştıklarını vurguladı. Bakan Günay, Türkiye'de yapılan turistik tesislerle gurur duyduğunu, kendisini dünyanın en güzel tesislerinin sahibi gibi hissettiğini, turizme hizmet etmeyi bir ibadet olarak gördüğünü kaydetti. Yurt dışındaki ören yerlerini gezdiğinde rehberlerin kendisine Anadolu'dan taşınan eserleri gösterdiğini, bunun kendisini derinden yaraladığını anlatan Günay, şöyle konuştu: ''Oturup dizlerimi dövmek geçiyordu içimden. Topraklarımızın bu kadar güzelliği, dünyanın en önemli müzelerinin en kıymetli parçaları haline gelmiş. Hasan Hüseyin'in, 'Haykırsam deli derler, ağlasam kimse bilmez niçin ağladığımı' dizeleri gelir aklıma. Ben Nereid Anıtını British Museum'da ya da Bergama'yı Berlin Müzesi'nde gördüğüm zaman haykırsam, avaz avaz bağırmaya başlasam deli derler. Oturup ağlamaya başlasam kimse bilmez niçin ağladığımı. Tam bunlar geçiyor içimden, Zeugma'yı bitirdik. En sonunda gezerken sevinçten ağladım.'' Bakan Günay, konuşmasının bu bölümünde gözyaşlarını tutamayarak, şöyle devam etti: ''Kıskanmayacağız artık, kimseyi kıskanmayacağız. Müze yaptık, Allah'ım oldu, nihayet oldu. Bizim otellerimiz, müzelerimiz, ören yerlerimiz, başka ülkelerde yıllardır gördüklerimiz ve kıskandıklarımızdan daha güzel olmaya başladı ve başlayacak. Artık 21. yüzyıla böyle gireceğiz. Cumhuriyetin 100. yılına girerken 'Allah'ım, Atatürk'ün söylediği gibi çağdaş uygarlık düzeyinin üzerinde bir ülke yaptık, sana şükürler olsun' diyeceğiz. Bunu hayal ediyorum.'' -BOĞAZKÖY SFENKSİ- Almanya'da bulunan Boğazköy Sfenksi'nin Anadolu'ya geri getirilmesi için yaptığı çalışmalar hakkında da bilgi veren Bakan Günay, sfenksin 100 yıl sonra topraklarına döneceğini, Çorum'da çok güzel bir müze bulunduğunu, sfenksin bu müzede sergilenmesi gerektiğini düşündüğünü söyledi. Günay, ''Anıtların da ruhu vardır diye düşünüyorum, taşların da belki canı vardır. 3 bin küsur yıl önce yapılmış 100 yıldır yurdundan koparılmış bu Anadolu eseri, Temmuz ayında Çorum'a dönecek, benim için en büyük bayram günlerinden birisi budur'' diye konuştu. Dünya çapında tanıtım çalışmalarına ağırlık verdiklerini, gelenlerin izlenimlerinin ise en büyük tanıtım olduğunu ifade eden Günay, her şey dahil sisteminde asgari bir standart tutturmak gerektiğini vurguladı. Türkiye'nin artık yeni destinasyonlara ve hamlelere ihtiyaç duyduğunu, bu konuda Karadeniz'de ve Güneydoğu Anadolu'da çok büyük potansiyel bulunduğunu kaydeden Günay, ancak İzmir merkezli olmak üzere Ege Bölgesi'nin buna en hazır konumdaki bölge olduğunu ifade etti. Günay, İzmir'de çevreye saygılı bir anlayışla yeni yatak kapasitesi oluşturulması gerektiğini, bölgenin bakir yatırım alanlarına sahip olduğunu belirterek, bu konuda yapılan planlamalara yönelik dava açma anlayışını aşmaya çalıştıklarını ifade etti. -ÇİN'DEN SONRA ABD İÇİN DE ORTAK TANITIM- İzmir'in önüne EXPO 2020 hedefini koyduklarını, bunun altyapı yatırımlarına önemli katkılar getireceğini kaydeden Bakan Günay, İzmir ve Ege bölgesindeki turizm etkinliklerine Yunanistan'ı da katmayı doğru bulduğunu, ''Yunanistan'ın geçmişte gıptayla baktıkları, ancak şu anda yardım edilmesi gereken, komşu ve dost bir ülke olduğunu'' bildirdi. Günay, iki ülkenin geçmişte Çin'e yönelik olarak yaptığı ortak tanıtımı ABD gibi ülkelerde yaygınlaştırarak, Ege Denizi'ni dünyanın bilinen en iyi destinasyonu haline getirmeye çalışacaklarını belirtti. Bakan Günay, ''Uzun olmayan bir gelecekte Türkiye'nin öyle bir ülke haline gelmesini istiyorum ki, dünyada belli bir kültür ve gelir düzeyine ulaşan Türkiye'yi görmemişlerse insanlar içlerinde eksiklik hissetsinler. Türkiye'yi görmek bir övünme, prestij konusu, başkalarına anlatılacak bir üstünlük konusu haline gelebilsin'' dedi. Toplantı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Günay, bir gazetecinin ''Rusya'dan Türkiye'ye rezervasyon iptali olup olmadığı'' yönündeki sorusu üzerine, şöyle konuştu: ''Hayır, herhangi bir olumsuzluk yok. Sayın Putin, bu konuda kendisini sorgulamaya çalışanlara, Türkiye'nin turizmde ne kadar başarılı olduğunu, en yakın turizm partnerinin Türkiye olduğunu ifade etti. Biz bu tür olaylar yaşanmaması için gereken dikkati gösteriyoruz. Zaman zaman servis yapanlar, piyasadan alışveriş yapanlardan kaynaklanan dikkatsizlikler oluyor. 30 milyon insanın geldiği yerde elbette hiç olmasını istemeyiz ama zaman zaman bu tür sıkıntılar yaşanıyor. Bunlar hiçbir zaman bizim turizm alanındaki gelişmemizin önünü kesecek olaylar değil. Yaygın değil bireysel, anlık olaylar. İnşallah tekrar etmez.'' Selçuk Belediye Başkanı Vefa Ülgür'ün ilçedeki ören yerlerine girişlerde belediyelerden de bilet istendiği eleştirisi ve ''Kendi evimizde kiracı yaptılar'' sözlerini nasıl değerlendirdiği yönündeki sorusu üzerine Günay, cüzdanından müze kartını çıkararak, ''Ben Türkiye Cumhuriyeti'nin bakanıyım. Üçüncü kez müze kartı aldım. Hiçbir yer kimsenin babasının çiftliği değildir. Hepimiz yurttaş olarak yükümlülükleri yerine getireceğiz. Ben Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarına müzeleri neredeyse ücretsiz hale getirdim. 20 liraya müze kartı aldığınız zaman bir yıl içinde Efes'e isterseniz 10 kere, Türkiye'nin her yerindeki müzelere bir daha ücret vermeden gidebiliyorsunuz. Ben kendi yurttaşlarımıza makul bir düzenleme yaparak yabancılarla ilgili fiyatları yükseltmeye çalışıyorum. Hiç kimse imtiyaz istemesin. Türkiye imtiyazsız bir yaşam tarzına alışacaktır'' dedi. -KARS'TAKİ HEYTEL TARTIŞMASI- Bakan Günay, bir gazetecinin İzmir'den aday olan Eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın İzmir'in çevre konusunda hassasiyetini azaltması gerektiği yönünde görüşlerini ilettiğini, bu görüşleri paylaşıp paylaşmadığını sorması üzerine ise şunları söyledi: ''Aramızda bir görüş farkı yok, belki bir ifade farkı olabilir. Bizim kalkınmayı sürekli kılmamız için çevreyi doğayı tarihi korumamız gerekiyor. Çevre Bakanlığı, geliştirilen bir bakanlık halinde. Bu duyarlılıkları abartmamak lazım. Çevreye duyarlı bir planlama yaptım İnciraltı'nda ama çevreyle ilgili bazı faktörlerden ötürü tekrar yargıya gitmekten söz ediyor arkadaşlar. Sayın bakanın kastettiği herhalde bu tür abartılı davranışlardır. Yoksa bizim ağacı, doğayı, denizi koruyup korumama konusunda aramızda bir görüş ayrılığı olmaz.'' Bir gazetecinin Kars'taki heykel tartışması sonrası Kars Belediyesi'nin kaşar heykeli yaptırmak için çalışma başlatmasını nasıl değerlendirdiği sorusuna ise Bakan Günay, ''Ben İzmir ile uğraşıyorum şu anda Kars Belediyesiyle ya da kaşarla meşgul değilim'' dedi. -SEKTÖR TEMSİLCİLERİNİN GÖRÜŞLERİ- Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy, Bakan Günay'ın sektörün içinden biri olarak sektörü en iyi anlayan insanlardan olduğunu, sektöre yitirdiği heyecanı tekrar kazandırdığını ifade etti. Toplantıya katılan Turizm Yatırımcıları Derneği Başkanı Turgut Gül, İzmir'in turizmdeki potansiyeline dikkati çekerek, Kültür ve Turizm Bakanı Günay'ın çalışmaları ve turizmcilerin yeni yatırımlarıyla kentteki yatak sayısını 60 binin üzerine çıkaracaklarını ifade etti. Gül, İzmir'in gelecekte Antalya, Bodrum Marmaris'e göre daha hızlı yükselen bir konuma geleceğini savundu. Türkiye Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TÜROB) Başkanı Timur Bayındır, ''Bakan Günay'a, son bir destek, omuz, moral verebilmek amacıyla bir araya geldiklerini'', turizmde iyi bir 4 yıl geçirdiklerini, emin adımlarla ileri doğru atılım yaptıklarını ifade etti. Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Ahmet Barut ise İstanbul ve Antalya arasına sıkışan turizme yeni merkezler ilave edilmesi gerektiğini, en hazır durumda olan kentin İzmir olduğunu, Bakan Günay ve Eski Bakan Yıldırım'ın İzmir'den aday gösterilmesinin bu vizyonu destekler göründüğünü söyledi. Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Derneği (ETİK) Başkanı Mehmet İşler ise Bakan Günay'ın İzmir'den milletvekili adaylığıyla birlikte kentte turizm sektörünün önemli bir hareketlilik içine girdiğini, gelecek dönemde umutlarının artığını belirtti. Turizm Geliştirme ve Eğitim Vakfı (TUGEV) Başkanı Yılmaz Tecimen ise Bakan Günay'ın yeni dönemde tekrar aynı göreve devam etmesini diledi. -YÖRESEL YEMEKLERİ TATTI- Bakan Günay, İzmir programı kapsamında daha sonra Yamanlar Koleji tarafından düzenlenen yöresel yemek tadım etkinliğine katıldı. Burada yaptığı konuşmada Ege'nin mutfak zenginliğine dikkati çeken Günay, bu konuda Ege'yi özel bir alan haline getirmek istediklerini, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte Ege mutfağının geliştirilmesi için Ege Mutfak Enstitüsü'nün kurulacağını söyledi. Günay, seçimler sonrası ege mutfağının dünyaya tanıtılması için bir seferberlik başlatılacağını kaydetti. Bakan Günay, okul tarafından yapılan ankette yılın en başarılı oyuncusu seçilen Kurtlar Vadisi dizisi oyuncusu Ümit Acar'a da plaket verdi. (TLA-MV-ZBD)09.06.2011 13:39:15