Antalya'nın
Alanya ilçesinde,
Avrupa Türkiye Muz Bağlantısı Projesi kapsamında ''Muz Üretim, Olgunlaştırma ve
Pazarlama Konularında Türkiye ve Kanarya Adaları'nın Karşılaştırılması'' konulu
seminer düzenlendi.
Alanya Muz Üreticileri Birliği'nin düzenlediği, Alanya
Ticaret ve
Sanayi Odası (ALTSO)
Meclis Toplantı Salonu'ndaki seminere, dünya muz sektörünün otoritelerinden biri olan Kanarya Adaları Zirai
Araştırmalar Enstitüsü (ICIA) Direktörü Victor Galan Sauco, Kanarya Adaları Muz Üreticileri Birliği (ASPROCAN) temsilen Esther Dominguez Palarea,
Akdeniz Üniversitesi
Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hamide Gübbük ve Alanya Muz Üreticileri Birliği Başkanı Hüseyin
Güney konuşmacı olarak katıldı.
Seminerde Türkiye ile Kanarya Adaları'nın muz
üretimi, olgunlaştırma ve pazarlama konularında karşılaştırmalar yapılarak benzerlik ve farklılıklar görüşüldü.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Alanya Muz Üreticileri Birliği Başkanı Hüseyin Güney, 2006 yılında kurulan birliğin, Alanya muzunu
marka haline getirmeyi amaçladığını söyledi.
ICIA Direktörü Victor Galan Sauco ise, Kanarya Adaları'ndaki muz üretimi hakkında bilgi verdi. Avrupa Birliği'ne üye çok az ülkede muz üretimi yapıldığını anlatan Sauco, Kanarya Adaları'nın başta
İspanya olmak üzere,
İngiltere,
Fransa,
Portekiz ve
Almanya gibi ülkelere muz
ihraç ettiğini belirtti.
Victor Sauco, şöyle konuştu:
''Kanarya Adaları'nda 10 bin 500 muz üreticisi var. Üretilen zirai tarım ürünlerinin yüzde 34'ünü de muz oluşturuyor. Kanarya Adaları'nda son yıllarda 9 bin 100 hektar alanda üretilen 432 bin ton muzdan 1 milyar 657 bin 850
avro gelir elde edildi. Üretilen muzun yüzde 8'i iç pazarda tüketiliyor, yüzde 90'ı İspanya'ya, kalanı da diğer ülkelere ihraç ediliyor. Muz yetiştiriciliğinde yüksek verim elde etmek amacıyla salkım oluşumu sırasında sulama ve gübreleme önemlidir. Muzun oluşum sürecinde ürünün zararlı canlılardan korunması için çok fazla kimyasal kullanılmadan biyolojik mücadeleye önem verilmesi gerekiyor.''
ASPROCAN Temsilcisi Esther Dominguez Palarea da, Kanarya Adaları'nda muz üretiminin süreklilik sağlamasının
rekabet, reklam ve yeni üretim
tekniklerinin geliştirilmesine bağlı olduğunu söyledi. Muz üretiminde
gıda güvenliğine önem verildiğini vurgulayan Palarea, AB'nin uyguladığı gıda güvenliği kriterlerinin kontrolü amacıyla ürünlerin analizinde 90 bin avro harcandığını söyledi.
Kanarya Adaları muzunun pazarlanması ve reklam çalışmaları hakkında da bilgi veren Palarea, şöyle konuştu:
''İspanya 1993 yılına kadar muz tüketimini sadece Kanarya Adaları'nda karşılıyordu. İspanya, AB statüsüne girdikten sonra Latin
Amerika ülkelerinden de muz satın almaya başladı. Vergi ücretlerinin daha
ucuz olması nedeniyle İspanya'daki muz pazarlanmasında oluşan rekabet ortamında yaptığımız reklam çalışmalarıyla insanların
tercihini Kanarya Adaları muzuna tekrar yönelttik.
Reklamlarımızda kısa boylu ve daha aromatik olan Kanarya Adaları muzunun lezzetli olduğunu vurguladık. Muzun üzerindeki
küçük siyah lekelerin, ürünün kalitesini gösterdiğini anlattık. Bunun sonucunda insanlar
Latin Amerika ülkelerinden gelen büyük muzlara rağmen bizim ürettiğimiz muzu tercih etmeye başladı. Reklam kampanyaları ve üretim tekniklerinin geliştirilmesiyle ticari faaliyetlerimizi artırarak, muz üreticiliğinde ilerleme kaydettik. Muz Üreticileri Birliği olarak yayımladığımız
gazete ve derginin yanı sıra, internet ortamında da üreticilere muz üretimindeki gelişmeler hakkında bilgiler aktardık.''
Prof. Dr. Hamide Gübbük ise, Türkiye'de 4 bin 334 hektar alanda 204 bin 517 ton muz üretimi yapıldığını ve kişi başına 5,5 kilogram muz tüketildiğini söyledi. Türkiye'de muz rekoltesinin dünya ortalamasına yakın olduğunu ifade eden Gübbük, muz yetiştiriciliğinde
sera yapımındaki teknik aksaklıklar ve hasadın ardından paketleme sürecinde ürünün yıpranması gibi sorunlar yaşandığını ifade etti.
Seminerin ardından Alanya'daki muz üreticileri ziyaret edildi. Seminerin yarın düzenlenecek oturumunda da, Türkiye'nin muz üretim tekniklerinde dünyadaki konumu, pazarlama konusunda atılması gereken adımlar ile piyasa aktörleri ve
kanun koyucuların beraber çalışması konuları ele alınacak.
(TLG-FAL-GÜÇ-NİF)06.09.2011 17:20:46