BDP'nin desteklediği bağımsız
milletvekili adayı Leyla Zana, ''Dünya değişiyor, teknolojik devrimle beraber,
Kürtlerin 20'ye yakın televizyonu var. Her gün bangır bangır yayın yapıyor'' dedi.
Kayapınar ilçesindeki
Yaşar Eğitim ve
Kültür Vakfı İlköğretim Okulu'nda oyunu kullanan Zana, burada gazetecilere yaptığı açıklamada,
seçimlerin, kalıcı barışa, gerçek demokrasiye ve özgürlüğe vesile olmasını dilediğini, sürecin
Türkiye'nin yeniden inşa edileceği bir süreç olduğunu söyledi.
Kürtlerin de kendini inşa sürecinde görmesini, özellikli yeni anayasal süreçte bir statüye kavuşmasını istediklerini kaydeden Zana, tarihsel hataların bir kere daha yaşanmamasını büyük bir içtenlikli dilediğini kaydetti.
Bütün gözyaşlarının dinmesi, gelecek nesillere umut dolu bir geleceği bırakma çabası ve inancı içinde olduğunu ifade eden Zana, ''Bu seçim çok önemli. Bütün halklar, özellikle Kürt halkı ve Türkiye ile ilişkileri açısından. 1923'te kaçırılan fırsatın 2011 yılında yakalanması ve köklü bir çözümle geleceğe, herkesin emeğini, enerjisini aktarması dileğiyle'' dedi.
Zana, bu süreç çok daha farklı olduğunu, yaklaşık 20 yıl önce mecliste görev aldığını ifade ederek, şöyle dedi:
''20 yıl önce gittiğimizde Kürtlerin var olmadığı bir devlet politikasıydı. Hatta
Kürtçe diye bir dilin olmadığı resmi politikanın bir gereğiydi. Kürtçenin inkar edildiği bir alandı parlamento. Halkların temsili temelinde parlamentonun yasakladığı bir dilin, orada bir haykırış ile bu dilin var olduğunu ortaya koyduk. Dünya değişiyor, teknolojik devrimle beraber, Kürtlerin 20'ye yakın televizyonu var. Her gün bangır bangır yayın yapıyor. O nedenl
e devletin resmi ideolojisinin bir değişime uğradığını, resmiyette kanunlar çerçevesinde olmasa bile, şu anda
TRT 6 gibi bir kanal, resmi ideolojinin inkar ettiği bir dille 24 saat yayın yapıyor. O nedenle sürecin beklentileri farklı, sürecin karakteri farklı.''
Mecliste yeniden Kürtçe yeminin gündeme gelip gelmeyeceği yönündeki soru üzerine de Zana, ''Neden tekrar geçmişe vurgu yapalım. Yani bu sürecin beklentileri ve ihtiyaçları çok daha farklıdır. Genelde ihtiyaçları esas alırım.
Hayat sadece ekranlardan ibaret değil. Milyonların beklentileri var. Beklenti ne çerçevedeyse o beklentilere
cevap olmak her vekilin sorumluluğudur. Topluma karşı olan borcudur. Biz de ihtiyaçları tespit edeceğiz. Halkımızın, genel Türkiye halklarının beklentisi neyse onun gereğini yapacağız'' şeklinde yanıtladı.
(TEN-EK-ÜNS)12.06.2011 12:44:56