Türkonfed Başkanlar Konseyi Toplantısı (2)

Türkonfed Başkanlar Konseyi Toplantısı (2)

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, ''Kriz ortamında IMF ile anlaşma imzalanan ülkelerle, Türkiye'nin durumunu bugün karşılaştırdığımızda ne kadar doğru bir adım attığımız çok iyi anlaşılmaktadır'' dedi. Bakan Ergün, TÜRKONFED Başkanlar Konseyi Toplantısı'ndaki konuşmasında küresel kriz ortaya çıktığında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ''Kriz teğet geçecek, en az biz etkileneceğiz'' yönündeki ifadelerinin bazı çevrelerce ağır şekilde eleştirildiğini hatırlattı. Özellikle IMF anlaşması söz konusu olduğunda, 'Türkiye'nin IMF ile yeni bir anlaşma yapmadan devam etmesinin çok olumsuz sonuçlar doğuracağını' dile getirenler olduğunu da anımsatan Ergün, şu ifadelerde bulundu: ''Biz ise ısrarla Türk ekonomisinin sağlam temellere sahip olduğunu, Türkiye'nin bu krizden güçlenerek çıkacağını ifade etmiştik. İstediğimiz şartlar sağlanmadığı için de yolumuza IMF ile yeni bir anlaşma yapmadan devam ediyorduk. Kriz ortamında IMF ile anlaşma imzalan ülkelerle, Türkiye'nin durumunu bugün karşılaştırdığımızda ne kadar doğru bir adım attığımız çok iyi anlaşılmaktadır.'' -''EKONOMİ YORUMCULARI, EKONOMİ YORUMCUSU DEĞİL MÜBAREK SAVAŞ MUHABİRİ SANKİ''- Bakan Ergün, ekonomik sıkıntılar yaşandığında günü birlik değerlendirmeler yapanların çok olduğunu belirterek, yapılan ekonomi yorumlarını eleştirdi. ''Ekonomi yorumcuları, ekonomi yorumcusu değil mübarek savaş muhabiri sanki, savaş muhabiriymiş gibi ekonomik gelişmeleri anlatıyor. Yorumcular ekonomideki gelişmeleri, 'şuraya bomba düştü, burada patladı, şurada adam ölecek' gibi yorumluyor. Herkesi paniğe sevk etmenin ekonomi yorumcusunun yapacağı iş olmadığını bilmek lazım. Ekonomi soğukkanlılıkla yönetilir. Ekonominin yüzde 60'ı psikolojidir. Dolaysıyla bir çok hadiseye soğukkanlılıkla bakmakta fayda var. Yani siz bir hastayı ziyaret ettiniz, onu ziyaret ettiğiniz de şunu mu söylüyorsunuz, 'Ne kadar kötü görünüyorsun ya, vallahi yarına çıkmaz ölürsün sen.' Böyle mi diyorsunuz yani. Bunun tam tersi hastaya umut vermek lazım. 'Vallahi seni iyi gördüm, benim de böyle hasta olmuş bir arkadaşım vardı, vallahi biraz perhizine dikkat etti, ilaçlarını kullandı, iyileşti' demek lazım. Böyle demek varken, der misiniz, 'ne kadar kötü görünüyorsun yarına çıkmasın' Ekonomi yorumcularında böyle bir tablo görüyorsunuz. Yani savaş muhabiri gibi ekonomi yorumu yapılmaz. Kötümser bir yaklaşımla olaylar ele alınarak, kimse bir şey kazanamaz. Onun için işin soğukkanlılıkla idaresi her zaman önemli.'' -''İŞ DÜNYASININ DÜNYADA YAŞANAN GELİŞMELER HUSUSUNDA İÇİ RAHAT OLMALIDIR''- Krizden bu yana G-20 ülkeleri arasında en fazla istihdam oluşturan ülkenin Türkiye olduğunu söyleyen Bakan Ergün, G-20 ülkelerinde istihdam artışının sadece yüzde 1 seviyesinde kaldığına işaret etti. Türkiye'de ise bu rakamın yüzde 6 seviyesine ulaştığını vurgulayan Ergün, kriz dönemlerinden sonra en zor toparlanan rakamların istihdamdaki rakamlar olduğunun altını çizdi. ''Türkiye'nin G-20 ülkeleri arasında yüzde 1'e yüzde 6 gibi bir noktada bulunması ne kadar dinamik bir ekonomiye sahip olduğumuzu gösterme açısından önemlidir'' diyen Bakan Ergün, şöyle devam etti: ''Bizim yüzde 8.8 oranında büyüdüğümüz ikinci çeyrekte Avrupa ülkeleri yüzde 1.6, OECD ülkeleri 1.7 oranında büyüme gerçekleştiriyor. Demek ki Türkiye'nin başarısı konjonktür ile ilgili bir başarı değildir, Türkiye'nin başarısı Türkiye'deki ekonomi yönetimi, reel sektörün gücü ve dinamizmi ve Türkiye'nin sahip olduğu potansiyel ile ilgilidir. Bu sonuçlar tesadüfü değil. İş dünyasının dünyada yaşanan gelişmeler hususunda içi rahat olmalıdır. Türkiye ekonomisi dünyada yaşanacak her türlü gelişmeye cevap verebilecek, yaşanan her süreci lehine çevirebilecek enstrümana sahiptir. Dünyadaki gelişmeleri çok yakından takip ediyoruz, yaşanması muhtemel gelişmelere karşı da hazırlıklı bulunuyoruz. Dünyada en iyi ülkelerden biri olmamıza rağmen risk altındaki ülkelerin aksine ipleri sıkı tutmaya, tedbiri elden bırakmamaya da özel bir önem veriyoruz. 'Oh nasıl olsa biz rahatız' yok, böyle bir yaklaşım içinde olmadık. Hiç bir zaman ipi elimizden bırakıp, 'nereye kadar giderse gitsin' bir yaklaşım tarzı sergilemedik, onun için kazanıyoruz zaten.'' -''GEÇEN YÜZ YILLARI TARTIŞMAYALIM''- Bakan Ergün geçen yüz yılların tartışmasını bu yüz yılda yapmanın doğru olmadığını da belirterek, ''Türkiye'de artık hayat tarzıyla ilgili bir kaygı endişe var mı? Bunu hangi tartışmanın içinden çıkartabiliriz. Türkiye on yıldır siyasi istikrar ve güven ortamı içinde demokrasisini güçlendirmeye çalışan bir yaklaşımla ilerliyor. Geçen yüz yılın tartışmalarını bu yüz yılda yapmak doğru değil. Türkiye demokratik sistemiyle, laikliği ile, demokrasisiyle, insan haklarıyla, insanların hayat tarzı özgürlükleriyle ilgili tartışmaları çoktan geride bırakmıştır. Bunlar 20. yüzyılın tartışmaları olarak kalmıştır. Bu dönemde, 21. yüzyılda Türkiye bir daha bunları tartışmayacak. Boşuna bu konularda bir kaygı ifadesi ortaya koymaya gerek yok.'' (Sürecek) (GG-HY-DLK-NİF)30.09.2011 15:18:13
<< Önceki Haber Türkonfed Başkanlar Konseyi Toplantısı (2) Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER