Haluk Yüksel -
Bursa'da,
Muhammed Üftade Hazretlerinin
Uludağ'ın eteklerindeki tekkesinde bulunan
sandıklardan çıkarılan, zamanla yıpranmış, parçalanmış 64 parça özel
eşyası, Bursa Büyükşehir Belediyesinin öncülüğünde konusunda uzman
ekip tarafından titiz bir çalışmayla eski haline dönüştürülüyor.
Hazreti Muhammed'in Hırka-i Şerif'inin
restorasyon ve konservasyon çalışmalarında da görev alan Tekstil Tasarım Restorasyon ve Konservasyon
Uzmanı Levent İnan başkanlığında, sanat tarihçisi Hülya Demirhan ve
ressam Esra Çetin tarafından yürütülen çalışma kapsamında, kayıtlı 64 parça eşyanın envanterinin 100'ü bulabileceği bildirildi.
Merinos
Atatürk Kongre ve
Kültür Merkezi'ndeki iki atölyede çalışmalarını sürdüren Levent İnan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, burada yapılan çalışmanın, konservasyon laboratuvarı şeklinde oluşturulmuş bir mekanda taşınabilir kültür varlığı niteliğinde olan Üftade Hazretlerinin özel ve tekke eşyalarının restorasyonu ve konservasyonu işini kapsadığını söyledi.
İnan,
tekstil ve diğer malzemelerden ya da karışık malzemelerden yapılmış envantere kayıtlı 64 parça eşyayı ele aldıklarını belirterek, şunları kaydetti:
''İki tane de içinden daha hiç eşya çıkarılmamış sandıkla karşılaştık. Bu sandıklar içinde, örneğin kaftan gayri ihtiyarı katlanmış. Tekstillerin uzun süre böyle katlı durması istenmeyen bir durum. Biz burada artık yıpranmış, parçalanmaya başlamış, havasız kalmış, değişik zararlarla
hasar görmüş malzemeleri tekrar eski haline getirebileceğimiz bir laboratuvar ortamında bulunuyoruz. Yaptığımız ilk iş, bu dijital olarak eserlerin fotoğraflarını çekmek videolarını almak, daha sonra en önemli işlem ki bu özel bir durumdur, rölevelerini almak. Üzerine asetat yaydıktan sonra, örneğin kaftanın bütün detaylarının çizimlerini yapıyoruz. Çizimlerde, parçalanmış, yıpranmış, dikiş olan, tamam olan kısımlar çizimler üzerinde detaylandırılıyor ve arşivlenecek şekilde depoluyoruz. Bundan sonra da eserlerin kondisyonlarına bakmak ve dijital mikroskopla üzerinde etüt etmek işi var. Doğal yöntemlerle çalışırsanız eser kendisine nasıl davranılacağının kopyalarını zaten veriyor.''
Bu eşyaların ömrünün bir gün nihayetleneceğini ifade eden İnan, ''Bizim amacımız, bunun dünya müze kurallarında olabildiğince ömrünü uzatmak, doğru şartlarda sunumunu ve saklanmasını sağlamak. Biz bu çalışmayla eserleri gün yüzüne çıkarıyoruz ve sağlıklı hale getiriyoruz, fakat esas iş ondan sonra başlıyor.
Müze ortamında doğru vitrinlerde sergilenmeli, doğru nem, ışık, ısı ve nemde saklanmalı'' dedi.
İnan, sandıklardan çıkarılanlar arasında, Üftade Hazretlerine ait kaftanlar, takunyalar, makam asaları, kılıçlar bulunduğunu belirerek, ''Aziz
Mahmud Hüdayi öğrenciliğini yapmış Üftade Hazretlerinin, celvetiye tarikatı da zaten ciğer taşımakla ilgili olan ciğer satarak geçimini sağlayan, hatta yokluklara kendisini adayan varlıklardan uzaklaşmış bir tarikat. Tamamen kendini tasavvufa vermiş
Allah yolunda ilerlemeye çalışan bir tarikat ve bilinç. Eşyalarında da zaten bir süsleme bulamayacaksınız, her şey işe yarar, işlevsel'' diye konuştu.
Envantere kayıtlı olarak 64 parça eşya üzerinde çalıştıklarını anlatan İnan, sayının azalmadığını, arttığını ve 100'ü bulabileceğini tahmin ettiğini bildirdi.
-KABE ÖRTÜSÜ-
İnan, sandıkta hatalı saklanan eserlerden birisinin de ''
Kabe örtüsü'' olduğunu belirterek, şu bilgileri verdi:
''Sandık içinde
siyah parçalar vardı. Doğru bir şekilde katlanmamış ya da bozulmuş bu yapıları iyice incelendiğimizde, bir
Kabe örtüsü olduğunu fark ettik. Kabe örtüsü, boyayarak ya da işleyerek dokumadan yazıların yazıldığı yüzde 100 ipekten bir örtüdür. Bu Kabe örtüleri, her sene
Ramazan ayının arifesinde, yenisi İstanbulda dokunur, Sure Alayları'yla
Mekke ve Medine'ye gönderilir, Kabe'nin üzerindeki eski örtü kaldırılır, yenisi üzerine örtülür. Bu Kanuni döneminden beri böyle, halifelik
Yavuz Sultan Selim ile geçtiğinden beri
Osmanlı bu konuya çok önem vermiş ve her türlü yardımı yapmış. Hatta Kanuni, 3 tane köyün vakfiyesini Kabe'nin bu tip
kumaşlarının yapımına harcamış. Bu kadar önem veriyor... Yazılı bir kumaş bu.
Sanat tarihi açısından çok önemli, ama aynı zamanda dini açıdan da önemi var. Sonuçta Kabe'nin üzerini süslemiş, bir yıl üzerinde kalmış bir örtü. Bu tip malzemeler, önce halka dağıtılacaksa dağıtılır, bazen saraya gönderilir, bazen din büyüklerine, tekkelere gönderilir. Bu da tekkelere gönderilmiş tekstil malzemelerinden biri.''
-''5-6 AY İÇİNDE İŞİ TAMAMLAYACAĞIMIZI ÖNGÖRÜYORUZ''-
Şu ana kadar envantere kayıtlı 64 parçadan müdahale etmedikleri hiçbir eser olmadığını belirterek, şu bilgileri verdi:
''Belli bir program dahlinde hepsini kaldırmaya çalışıyoruz. Belli bir zaman sınırlamamız var haliyle. Gerçi konservasyon ve restorasyonda pek fazla zaman koymamak lazım. Çünkü zamanı eser koyuyor. Ama aşağı yukarı 5-6 ay içinde işi tamamlayacağımızı öngörüyoruz bir aksilik çıkmazsa. Ama yüzde 70-80'ini kesinlikle tamamlarız. Bu da bir sergiyi sağlayabilmek, olayı anlatabilmek için yeterli bir malzeme.''
-BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI ALTEPE-
Büyükşehir Belediye Başkanı
Recep Altepe de Bursa'nın hızla yaşayan canlı bir tarih
kentine dönüştüğünü, müze kent olma yolunda hızlı gelişme gösterdiğini söyledi.
Altepe, bu çerçevede kente damgasını vuran şahsiyetlerle ilgili çalışmaları da sürdürdüklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Bursa'mız bir evliyalar şehri ve manevi odağı olan şahsiyetler var. Bunların başta gelenlerinden biri de Üftade Hazretleri ve en fazla ziyaret edilen yerlerin başında geliyor, en önemli ziyaretgahlardan biri. Bizler de Üftade Hazretlerinin daha yakından tanınmasıyla ilgili çalışmalarımızı başlatmıştık. Şu anda onun kendi türbesi
Pınarbaşı Yerkapı bölgesi. Bir de onun dergahı var Uludağ eteklerinde Molla Fenari'de, o dergahı
restore ediliyor Büyükşehir Belediyesi tarafından ve yanındaki cami de restore ediliyor. Bir yandan da orada kıyıda köşede gelip geçenlere gösterilen sandıkların içinde eşyaları vardı. Unutulmuş,
ihmal edilmiş, sandıkların içinde çürümüş, paçavraya dönmüş, parçalanmış, bunlar tek tek çıkarılıyor, ele alınıyor, ütüleniyor, üstündeki motifleri, desenleri, röleveleri çıkarılıyor. Bir yandan buhar verilerek, çanlandırılarak destekleyici malzemelerle tekrar ortaya konuluyor. Burada Üftade Hazretlerinin her eşyası var. Kaftanı da var, iç gömleği, fistanı, pantolonu, sırıkları, şapkasından külahına kadar her eşyası var. Bu kültür, dergah,
yaşam tarzı da halka tanıtılacak. Dergahta gelişi güzel tanıtılan, son yıllarda harap olan eserler, bu çalışmalarla canlandırılarak müze şeklinde dergahta bu eşyalar yeniden sergilenecek. Hem şahsiyetlere hem kültürümüze ve Bursa'mıza kazandırılacak. Restorasyonlar yıl sonuna doğru tamamlanacak, yaklaşık 6 ayda toparlanacak.''
Recep Altepe, Üftade Hazretleri gibi manevi şahsiyetleri tüm dünyanın bildiğini ifade ederek, bu şahsiyetlere ait mekanların büyük ilgi gördüğünü, tanıtımların sistemli bir müze şeklinde yapılması halinde,
inanç turizmine de katkı sağlayacağını ve ziyaretçi sayısını artıracağını sözlerine ekledi.
(HLK-HMD)04.08.2011 12:01:16