Her yıl milyonlarca kişinin girmek için ter döktüğü üniversitede okuyamayacağı bir bölüme yerleşen görme engelli Gülşah Dilbirliği, aynı fakültenin sözel ağırlıklı bir bölüme naklinin yapılmasını istiyor. Bu konuda YÖK'ten ve Başbakan'dan yardım bekleyen Dildirliği, tarih bölümüne geçmek için umutlu bekleyişini sürdürüyor. Doğuştan gözleri görmeyen Gülşah, binbir zorluk içinde annesinin desteği ile okumuş, annesinin gözleri ve ayaklarıyla ilköğretimi, liseyi bitirmiş, ardından da ünivesrsite sınavında başarılı olarak Sütçü İmam Üniversitesi coğrafya bölümüne yerleştirilmiş. Ancak tercih kılavuzunda ama adayların edemeyeceği şartını fark etmemesi Gülşah'ın hayallerini karartmış. Derslerin şekil ağırlıklı ve çizimlere dayalı olduğu için amaların okumasının zor olduğu bir bölümü yanlışlıkla tercih ettiğini belirten Gülşah birliği, şimdiye kadar sürdürdüğü nakil taleplerinin olumlu sonuçlanmadığını söylüyor. 20 yıldır büyük emekler vererek buralara geldiğini anlatan Gülşah Dilbirliği'ne eğitim hayatı boyunca hep annesi destek vermiş. Yıllarca evleri şehir dışında olduğu için okula annesi ile gidip gelen Dilbirliği, 9 nüfuslu bir evde her türlü zorluğa göğüs gererek okumuş. Dilbirliği, "Göremiyorum diye hayata küsmedim. Okumayı çok seviyorum. Her zaman bir şeyler öğrenmek için çabaladım. Ailemin desteğiyle ilk ve orta öğrenimimi başarıyla bitirdim. En büyük hedefim üniversiteydi. Şimdi onun mücadelesini veriyorum. yüzbinlerce öğrencinin kıyasıya yarıştığı sınavda başarılı olmak beni çok mutlu etmişti. Gece gündüz sınava hazırlandım. Allah'a şükür başarılı olup üniversiteyi kazandım. Ancak coğrafya bölümünde hiç beklemediğim bir durumla karşılaştım. Bölümdeki eğitim görsele dayandığı oldğu için zorlandım. Harita çizimleri vardı." diyor. Kar, kış demeden aylarca annesiyle üniversiteye gidip geldiğini belirten Dilbirliği, "Benim çektiğim zorlukları annem de karda kışta dışarıda kalarak yaşadı. Ayrıca annem başörtülü diye üniversite binasından içeriye alınmamasına rağmen sıkıntılara göğüs gerdi." şeklinde konuştu. Bölüm değiştirmesi için rektör ve diğer hocalarının gayretleriyle YÖK'e yazılar yazıldığını anlatan Dilbirliği, amacını şu sözlerle dile getirdi: "Uygulamalı çizim yapılan derslerde zorlandığım için 'tarih' bölümüne geçmek istedim. Ancak fakülte 'YÖK izin vermiyor' diyerek bu talebi geri çevirdi. YÖK'ten aldığımız cevap olumsuz olunca çok üzüldük. Eski bölümü okuyamadım. Şimdi evde problemin çözülmesini bekliyorum. Başta başbakanımız olmak üzere bütün yetkililerden destek istiyorum." OKULUN ÖNÜNDE 8 SAAT BEKLERDİM Anne Gül Dilbirliği de kızını okutabilmek için yıllardır katlandığı zorluklara ilişkin şunları söyledi: "Gülşah'ın üniversiteyi kazandığında çok sevindik. Okulun önünde sekiz saat beklerdim. Tekrar geri aldım geldim. Çok zorluklar çektim. Çocuğun bu emekleri boşa gitti. Çok üzülüyouz. Onun için biz başbakanımızn buna el atmasını istiyoruz. Yokluğumuzun içinde bunları yaptık. Şimdi tekrar sınava girmek istiyor. Bizim bunu kaldıracak maddi manevi gücümüz yok, hepimiz üzülüyoruz. Karın, yağmurun içinde elinde bastonla gidip geldi çok rezillik çektik." Bahçeye çıkmayı çiçek toplamayı, babası ile gezmeyi, ailesiyle yengeleri ile yeğenleri ile vakit geçirmeyi çok seven Gülşah, hayata sımsıkı tutunduğunu ve hiç pes etmeyeceğini ifade etti.