Ömer Sarı - TRT'nin deneyimli
yabancı müzik programcısı Erhan Konuk,
radyolarda müzik programı sunan bazı isimlerin, bilinçli olarak bozuk aksanla konuşmayı
tercih ettiğini ileri sürdü.
Türkiye'de, uzun yıllardır ''Tele Pop ve Pop Saati'' isimli programlarla müzik sevenlerin karşısına çıkan Erhan Konuk, 1987 yılında Türkiye'nin ilk yabancı video
klip programlarını yapan isim. Konuk, o yıllarda ayda sadece bir kez cumartesi gecesi 45 dakika olarak yayınlanan sevilen yabancı müziklerin yer aldığı programı büyük ilgi gördü.
''Tele Pop'' isimli program önce ''Pop Vizyon''a ardından ''Pop Saati''ne dönüştü. Gördüğü ilginin artması üzerine zamanla haftada bir yayınlanmaya başlayan program geniş bir izleyici kitlesine ulaştı. Öyle ki, program 23 yıl devam ederek ulaşılması zor bir başarıya kavuştu.
Yaklaşık 4 bin radyo programı, bin 500'ü aşkın da televizyon programı gerçekleştiren Erhan Konuk, halen TRT Müzik kanalında 'Pop Saati' programıyla sevenlerinin karşısına çıkıyor.
Müzik sektöründe bilinçsiz yayıncı sayısının da fazla olduğuna dikkati çeken Konuk, özellikle pop müzik programı sunanların kullandığı cümlelerde sık sık argo kelimeleri kullanmasını ise bilinçsizliğe bağladı. Konuk, bilinçli yayıncı sayısını artırmak için eğitimli ve
İletişim Fakültesi mezunu programcıların yetiştirilmesinin önemli olduğunu vurguladı.
Yabancı ya da
yerli müzik programlarında
Türkçe'nin düzgün kullanılmasının üzerinde durulması gereken bir konu olduğunu dile getiren Konuk, şöyle devam etti:
''Ben özellikle radyolarda müzik programlarını 'bozuk aksanlı' sunulması çabalarından ve argo kelimelerden kesinlikle rahatsızlık duyuyorum. Yabancı veya yerli müzik programı olması dile gösterilen özeni değiştirmemeli. Çok güzel bir dilimiz var. Yurt dışında yaşadığı için aksan problemi yaşayanları anlıyorum ancak
yurt dışına gitmediği halde aksan problemi yaşıyormuş gibi program sunanları da şaşkınlıkla izliyorum. Burada okullara, hocalara ve meslekte çalışanlara büyük iş düşüyor.''
-''MÜZİK YAPIMCILIĞI YETENEK VE SEVGİ İŞİDİR''-
Konuk, insanlar güzel Türkçe konuşması için illa İletişim Fakültesi'ni bitirmek zorunda olmadığını vurgulayarak, ''Kendini geliştirmek isteyenler bunu başarabilir'' dedi.
Kendisinin
İstatistik Bölümü mezunu olduğunu belirten Konuk, şunları söyledi:
''Hobi olarak bu işi yapmaya başladım ve bir süre sonra mesleğim haline geldi. Ama bu süreçte kendimi yetiştirmek için fedakarlık yaptım. Müzik programcılığı bir yetenek ve sevgi işidir. 24 saatinizi müzikle yaşamanız gerekir. Üniversitede yaptığım işle ilgili
ders veriyorum. Öğrencilerimi radyolara götürüyorum, ünlüleri derslerime çağırıyorum ve iyi örnekleri gören öğrenciler kimleri
model almaları gerektiğini öğreniyorlar.''
Müzik programı sunanların özgün olması gerektiğini vurgulayan Konuk, ''Herkesin kendine ait biz tarzı vardır. Bilinçli
iletişimcilere tavsiyem, kendi tarzlarını oluştursunlar. İnsanlar başkasından esinlenebilir, hatta alıntı bile yapabilirler ama bunlar kendi tarzını etkileyecek kadar olmamalı'' dedi.
-MÜZİK KLİPLERİ KISA METRAJLI EROTİK FİLM GİBİ-
Bilgisayar teknolojisinin müziğin içine girmesiyle 90'lı yıllarda müziğin mekanikleşmeye başladığını ve duygu tarafının eksildiğini vurgulayan Konuk, '' Video kliplerde dikkati çekmek adına yer verilen erotik sahnelerde kantarın topuzu kaçırılmaya başlandı. Bu durumda bazen video klip değil de sanki kısa metrajlı erotik bir film izlediğimizi düşündürecek aşamaya gelindiği oluyor. Müziğin önüne geçen bu tür görüntülere sahip klipleri doğru bulmuyorum.
Programlarımda müzik kalitesi iyi olsa bile görsel örgünün de çok iyi olmasına özen gösterdim'' diye konuştu.
Geçmişte radyo programı sunanların artık televizyonlarda program yapmasını 'radyonun gücü' olarak değerlendiren Konuk, ''Dünyada radyocular çok iyi koşullarda yaşıyorlar. Bizde de bilinçli radyocular yetiştirilmek kaydıyla radyocuların iyi yerlere geleceğini düşünüyorum'' dedi.
(ÖMS-ERS-OSM)09.07.2011 10:20:16