Fatma
Ünal - Antalya'da 6 yıl önce açılan ekopark, Türkiye'de ve dünyada yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunan sürüngen ve bitkiler başta olmak üzere milyonlarca canlıya ev sahipliği yapıyor.
Selami Tomruk tarafından Tekirova beldesinde 40 bin metrekarelik alanda bin 240 kamyon
toprak ve 470 kamyon
falez taşı kullanılarak oluşturulan ve dünyanın ilk flora-herpetofauna (bitki, sürüngen ve amfibi)
doku minyatür çalışması olan ekopark, Türkiye'de ve dünyada soyları ve türleri yok olma tehlikesi altındaki sürüngenlere ve bitkilere
yaşam imkanı sağlıyor.
Parkta yer alan milyonlarca canlı, yapay ortamda
doğal yaşam alanlarını oluşturuyor. Dünyanın çeşitli bölgelerinden koruma altında bulunan türler, korunmaları amacıyla ekoparka getirilerek, çoğalmaları ve belli bir güce erişmeleri sağlandıktan sonra tekrar anavatanlarına gönderiliyor. Bu amaçla ekoparkta bulunan Nil
timsahlarının üreme ve doğada kalma yeteneğine ulaşan 8 yavrusu ile 75 boa yılanı, bu yıl anavatanlarına gönderilerek doğal ortamlarına bırakılacak.
Ekoparkın kurucusu Selami Tomruk, AA muhabirine, parkın Türkiye'de ve dünyada soyları ve türleri yok olma tehlikesi altındaki sürüngen ve bitkilere ev sahipliği yaptığını söyledi.
Tomruk, ekoparkın, doğal dokuyu oluşturan sürüngen ve amfibi dünyasını zenginleştirmeyi başardığını ifade ederek, yöre popülasyonunun da buraya yerleştiğini vurguladı.
Türkiye'deki zehirli, zehirsiz tüm yılan türleri, bukalemunlar, kertenkele çeşitleri ile amfibilerin ekoparkta kendilerine uygun doğal ortamları oluşturarak yaşadığını dile getiren Tomruk, bununla birlikte yurtdışından getirilen piton, mercan, boa, yine boa ailesinden olan anakondalar ile zehirli yılanlardan engerek, kobra, mamba ve çıngıraklı yılan, dev varanlar, timsah ve pekçok
kaplumbağa türünün de burada korunduğunu ifade etti.
Tomruk, ekoparkta 360 bin kök
şifalı bitkinin yanı sıra dünyanın tropik ve yarı tropik kuşaklarından getirilen binlerce egzotik bitki ve
ağaç türlerinin yer aldığını dile getirdi.
-ANAVATANLARINA DÖNECEKLER-
Ekoparkta bulunan
yabancı türlerin neredeyse tamamının CITES (koruma) belgesi ve resmi
kayıt altında olduğunu anlatan Tomruk, koruma ve üretme amacıyla getirilen bu canlılardan belli bir güce erişenlerin tekrar anavatanlarına gönderildiğini, bu kapsamda parkta doğan boa yılanı ve timsahların da anavatanlarına gönderileceğini söyledi.
Bu yavrulara doğal ortamlarında yaşamaları için özel bir beslenme programı uyguladıklarını belirten Tomruk, ''Doğada bu türlerin her yüz tanesinden 1'i, bizde ise tamamı yaşıyor. Çoklu beslemeyle kas güçlerini geliştiriyoruz. Sıkarak, boğarak beslenmeleri ve anavatanlarında hayatta kalmaları için canlılarla besleniyorlar'' dedi.
Tomruk, bu yıl boa yılanlarından 75'inin anavatanları olan
Güney ve Orta Amerika'ya, 8 Nil timsahının ise Güney Sudan'a gönderileceğini, ekoparkta ayrıca 50 iguana türü, ''Agama'', ''Gekko'' ve ''Lacertiae'' familyalarından kertenkeleler, ''Testudinidae'' familyasından 500, ''Trion ychidae'' ile ''Bataguridae'' familyasından toplam 450 kara kaplumbağası, 17 ayrı türde kuş ve papağan türünün bulunduğunu belirtti.
-EKOPARKTAKİ CANLILAR-
Tomruk, ekoparkta 28'i
yerli, 70'i yabancı olmak üzere toplam 3 bin 500 yılan, 75 bin
akrep, 6,5 milyon
kurbağa, 40 binden fazla kertenkele, bin su yılanı,
sivrisinek lavraları ile beslenen 7 milyon
balık bulunduğunu söyledi.
Ekoparkta 361 şifalı bitki türü ile 400 endemik
Akdeniz bitkisinin yanı sıra 2 bin 500 ayrı türde 1,5 milyon kaktüs bulunduğunu vurgulayan Tomruk, bu nedenle bal arılarının ağaçlarda doğal kovanlar oluşturduklarını bildirdi.
Tomruk, doğal hayatın korunması için halkın bilinçlenmesinin önemine dikkati çekerek,
Hatay,
Gümüşhane,
Trakya ve Çanakkale'ye de ekopark kuracaklarını kaydetti.
(FÜ-FAL-MUR)20.08.2011 11:09:02