Eski
Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı
İlhan Cihaner,
Yargıtay 11.
Ceza Dairesi'ndeki yargılanmasının ardından açıklamalarda bulundu.
HSYK'nın
Yargıtay ve
Danıştay üyelik seçimlerinin sonuçlarını değerlendiren Cihaner, "Anlaşılıyor ki yargının taşeronlaşma süreci paralel olarak sürüyor." dedi. Cihaner'in kendisi de Yargıtay üyeliği için adaylar arasında yer alıyordu.
Cihaner hakkında "Görevi kötüye kullanma, evrakta sahtecilik ve
terör örgütü üyesi olma" iddiasıyla açılan
davanın görülmesine Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nde devam edildi. Cihaner'in "
Ergenekon terör örgütüne üye olmak" suçlamasıyla yargılandığı davada,
mahkeme Adalet Bakanlığı'ndan
soruşturma izni alınmadığı gerekçesiyle dava dosyasını tekrar Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine karar verdi.
Cihaner, davanın ardından çıkışta gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Dosyanın Erzincan'a gönderilmesini değerlendiren Cihaner, "Bizim baştan beri öne sürdüğümüz hukuki gerekçe buydu zaten. Hep sürekli tekrar etti. Bu sonuca varabilmek için hukuk bilmeye bile gerek yok.
Türkçe okuma yazmayı bilmek yeterliydi." diye konuştu.
Hukuksuz uygulamalarla insanların aylarca hürriyetlerinde yoksun bırakıldığını savunan Cihaner, olayın Türkiye'de yargının, Yargıtay'ın Danıştay'ın yeniden dizayn edilmesinin bir gerekçesi olduğunu öne sürdü.
Hukuk hükümleri ihlal edilerek, aramalar
gözaltılar yapıldığını ileri süren Cihaner "Denildi ki bu yanlışmış. Oysa baştan beri bizim söylediğimiz buydu zaten. Bu anlamda umuyorum ki bunları yapanlara, yanlış yapanlara da
hesap sorar. Bu konuyla ilgili karar vermeye yetkili olan HSYK." dedi.
HSYK'nın Yargıtay ve Danıştay üyelik seçimlerine değinen savcı Cihaner, yargının taşeronlaşma sürecinin paralel olarak sürdüğünü öne sürdü. Cihaner, "Bizim soruşturmamızı yapan, hukuksuz yere birçok meslektaşımızı bir
takım sıkıntılarla karşı karşıya koyan
bakanlık, bürokratlarının yüksek yargıya taşınma sürecini de başlattı. Öyle anlaşılıyor. Yargı bağımsızlığı adına,
adalet adına aydınlık günler beklemiyorum." şeklinde konuştu.