Rize Baro Başkanı Ateş Hatinoğlu, sadece istisnai hallerde kullanılması gereken
kanun hükmünde kararnamelerin son günlerde çok önemli ve temel düzenlemelerde kullanılmasının ciddi sıkıntılar yarattığını savundu.
Hatinoğlu, yarın başlayacak yeni
adli yıl dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, 2011-2012 adli yılının
Türkiye,
demokrasi ve Türk yargısı için umutlu ve başarılı bir yıl olması dileğinde bulundu.
Terörist saldırılarda hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına
sabır ve baş sağlığı dileyen Hatinoğlu, yaralıların da acil
şifa diledi.
Hatinoğlu, 2011 yılında Rize yargı çevresinde çözülmesini bekledikleri sorunlarla ilgili bir ilerleme sağlanamadığını ifade ederek, şunları kaydetti:
''İlimizin en büyük ilçelerinden olan ve çok ciddi iş yoğunluğu bulunan, zaman zaman 4 hakimin görev yaptığı
Çayeli Adliyesinde tüm
mahkemeler, son
kura kararnamesi ile atanan tek bir hakim tarafından yönetilmektedir.
Yargısal faaliyetler sekteye uğramış, vatandaşlarımız ve avukatlarımız
mağdur olmuştur. Pazar
bölge adliyesinin diğer ilçe adliyeleri ile birleştirilmesi, adliyenin iş potansiyeline uygun şekilde düzenlenmesi, ikinci bölge yapılması, yeni mahkeme ve icra müdürlükleri ile teçhiz edilmesi şarttır. Kalkandere, İkizdere ve İyidere ilçe adliyeleri de bir adliye çatısı altında birleştirilerek yargı hizmetlerine sürat ve verimlilik getirilmelidir. HSYK'nın reform beklentilerini hızlandırarak, ilimizdeki yargı hizmetlerinin kalitesi için gerekli adımları bu adli yıl içinde atmasını arzu ediyoruz.''
Sadece istisnai hallerde kullanılması gereken kanun hükmünde kararnamelerin son günlerde çok önemli ve temel düzenlemelerde kullanılmasının ciddi sıkıntılar yarattığını, yasama yetkisi ve denetiminin devre dışı kaldığını savunan Hatinoğlu, şöyle devam etti:
''Sit alanları ile ilgili yeni yapılacak düzenlemeler de toplumun tüm kesimlerince dikkatle izlenmelidir. İnşa adilen, proje aşamasında olan onlarca HES projesinin
doğal hayatı, insan yaşamını son derece etkileyeceği muhakkaktır. HES'lerin zararını engellemek için olmadık yerleri sit alanı ilan etmekten daha vahim olanı, HES projelerinin önünü açmak amacıyla eşsiz güzellikteki doğal mirasın sit alanı olmaktan çıkarılmasıdır.''
Hatinoğlu, bu döneme yeni anayasa tartışmalarının damga vuracağını ifade ederek, anayasa çalışmalarının toplumsal bir ayrışma, kamplaşma ve husumet nedeni olmaması, olabilecek en geniş uzlaşma ile Türk milletine ve çağa uygun bir anayasa yapılması gerektiğini vurguladı.
(HS-TY-MHD)05.09.2011 13:58:26