Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Yalçın
Topçu ile helikopter kazasında hayatını kaybeden
Muhsin Yazıcıoğlu'nun
ailesi, helikopter kazasının
özel yetkili savcı ve
mahkeme tarafından araştırılması için
Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurdu. Genel Başkan Topçu, milletin vicdanındaki kanaat ile devletin yüksek kurumlarının raporlarının örtüştüğünü belirterek, olayın bundan sonraki safhasının adli ve idari
soruşturma ile aydınlatılmasını istediklerini söyledi.
Topçu,
Muhsin Yazıcıoğlu'nun eşi Gülefer, ağabeyi Yusuf, kızı Firuze Yazıcıoğlu, avukatlar ve yaklaşık bin civarındaki partiliyle birlikte Kahramanmaraş
Adalet Sarayı'na yürüdü. Topçu ve aile, parti avukatlarıyla birlikte savcıya, Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişinin hayatını kaybettiği kazanın özel yetkili savcı tarafından soruşturulması istemini içeren dilekçeyi teslim etti. Parti adına verilen bir başka dilekçeyle de açılacak davalarda BBP'nin müdahil olarak kabul edilmesi isteminde bulunuldu.
Türkiye'nin dört bir yanından gelen partililer, Adalet Sarayı önünde, Yazıcıoğlu lehine slogan attı. Bir grup
genç tarafından da Adalet Sarayı'nda Muhsin Yazıcıoğlu posteri açıldı. Polisin uyarısıyla kaldırılan posteri asan
Tolga Aral ve Ekrem Dörtbudak isimli partililer gözaltına alındı.
Adliye çıkışında
basın açıklaması yapan Genel Başkan Topçu, gelinen noktada milletin vicdanındaki 'Muhsin Yazıcıoğlu öldürüldü' kanaati ile devletin en yüksek kurumlarının inceleme ve araştırmalar sonucu ortaya koyduğu raporların örtüştüğünü ifade etti. Topçu, aile ve parti olarak meselenin bundan sonraki safhasının adli ve idari soruşturma ile aydınlatılmasını istediklerini vurguladı.
Adli soruşturmanın yetkili bir savcı ve mahkeme ile takibini istediklerini ifade eden Topçu, "İdari soruşturmayı da inşallah önümüzdeki günlerde Sayın Başbakan'dan bizzat resmi olarak yazıyla talep edip hadiseyi takip edeceğiz. İçeriden ve dışarıdan, hatta devletin
yönetim erkinde bulunanlar ne kadar bizi kaşımaya, ajite etmeye çalışırsa çalışsın, Muhsin Yazıcıoğlu ailesi ve arkadaşları ona yakışır şekilde hukuk içerisinde kalarak bu meseleyi takip edecek. İnşallah, devletin Keş Dağları'nda kalan itibarını da, millet vicdanında oluşan ezberi de bozacağız. Zaten şu izlenen yol
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilktir. Bir referanstır. İnşallah neticesinde de bu ve buna benzer olaylarda referans olacak. Hukuka ve
adalete güveniyoruz." şeklinde konuştu.