Antalya'da yeni adli yıl düzenlenen törenle açıldı. Adliye binası önündeki törende konuşan Antalya Barosu Başkanı Zafer Köken, demokrasilerde temel hak ve özgürlüklerin korunması konusunda merkezi öneme sahip organın ''Yargı organı'' olduğunu söyledi. Bu nedenle yargının bağımsız ve tarafsız olması gerektiğini belirten Köken, yargı bağımsızlığı ilkesinin yargıçlara tanınmış bir ayrıcalık olmadığını, yargıçların tarafsızlığını sağlamanın aracı olduğunu ifade etti. Türkiye'de, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile yapılan değişikliklerle Anayasa Mahkemesi başta olmak üzere bir çok kurumda farklı düzenlemeler getirildiğini hatırlatan Köken, ''Anayasa'nın 159. maddesinde yapılan değişikliklerle Adalet Bakanı ve müsteşarının Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'ndaki doğal üyelikleri korunmuştur. HSYK'nın yeni yapılanması ile ilgili düzenlemeler, yargı bağımsızlığını ciddi şekilde zedeleyecek ve hatta tehdit edecek boyuttadır. Avukatları memnun eden düzenleme ise, yargının kurucu unsuru olan savunmanın temsilcisi avukatlara, kurulda yer verilmesi olmuştur'' dedi. Köken, Yargının iktidarları kollayan şekilde yapılandırılmasının savunmaya, yargı personeline ve halka zarar vereceğini savundu. Türkiye'de Devlet Güvenlik Mahkemeleri'nin yerine Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemeleri'nin getirildiğine değinen Köken, şöyle konuştu: ''İhtisas mahkemesi niteliğinde olmayan bu mahkemeler, hem bu nedenle gereksizdir, hem de yeni Ceza Muhakemesi Kanunu ile getirilen insan odaklı yargılama modelinin amacına ve ruhuna aykırıdır. Öyle ki Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemeleri'nin tabi olduğu usulle, Ağır Ceza Mahkemelerinin tabi olduğu usul, gerek savunma hakkının kullanılması, gerekse sanık haklarının güvence altına alınması ve gözaltı süreleri yönünden tamamen birbirinden farklıdır. Bu nedenle Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemeleri ve bu mahkemelerin tabi olduğu usul, yargılama birliği ilkesine, kanun önünde eşitlik ilkesine ve adil yargılanma hakkına aykırıdır. Özel soruşturma ve yargılama usulleriyle, savunma hakkının kısıtlanması niteliğindeki gizlilik kararlarıyla, siyasi tehdit aracı gibi çalışan tarzlarıyla, verdikleri haksız ve hukuka uygun olmayan tutuklama kararlarıyla eleştirilen bu mahkemelerin bir an önce kaldırılması gerekir.'' Köken, tutuksuz yargılama konusunun Türkiye'deki yargıçlar tarafından da artık bilinmesi ve uygulanması gerektiğini kaydetti. Köken, ''Türkiye'de tutuklama, istisna ve önlem olmaktan çıkmış, kurala ve hatta erken infaza dönüşmüştür. Tutuklamalarla ilgili avukatlar ve barolar tarafından yapılan eleştiriler, şu ana kadar kamuoyundan yeteri kadar ilgi, tepki ve destek görmemişti. Ta ki bir spor kulübünün ve şike iddiaları ortaya çıkana kadar. Tutuklama kararları son çare olarak uygulanması gerekir'' dedi. Törende konuşan Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Baş ise, yargının var olan fiziki yapı, personel eksikliği, mevzuatın güncelleştirilmesi gibi sorunların bir bölümünün kısmen çözüldüğünü ifade etti. Sorunların tamamının çözülmesinin en büyük temennileri olduğunu anlatan Baş, ''Hukuk ve ceza yargılamasında bir kısım uyuşmazlıkların çağdaş ülkelerde olduğu gibi yargı dışı yeni usul ve yöntemlerle kesin çözüme kavuşturulması konusunda mevzuatın dinlenmesi gerekmektedir. Eğer bu dinlemeyi acilen yapamazsak Antalya örneğinde olduğu gibi hukuki sorunlardaki artış kısa sürede yeni yapılan binaları da yetersiz hale getirecektir'' dedi. (SE-GÜÇ-ST)06.09.2011 10:40:48