Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği (
TOBB) Başkan Yardımcısı Halim
Mete, yeni
Ticaret Kanunu'nun sanayicinin, tüccarın, esnafın anayasası olduğunu belirterek, ''Zira 2011 yılında 1950
model arabayla daha fazla yol alabilmemiz mümkün değildi'' dedi.
Mete, TOBB, uluslararası danışmanlık şirketi Deloitte ile
Trabzon Ticaret ve
Sanayi Odası
işbirliğinde düzenlenen, ''Yeni
Ticaret Kanunu Karadeniz Bölgesi Bilgilendirme Toplantısı''nın açılışında yaptığı konuşmada, TOBB olarak bu yeni
kanuna çok önem verdiklerini ifade ederek, ''Çünkü küresel krizin ardından dünyada yeni bir
rekabet haritası şekilleniyor. Bu yeni ortama uyum sağlayan ülkelerin daha hızlı büyüdüğünü, daha fazla zenginleştiğini görüyoruz. Türkiye'de ekonomiyi büyüten, yatırımları ve istihdamı sağlayan özel sektörümüzdür. Bu yüzden özel sektörü güçlendirecek her adım, gündemin esas maddesi olmalıdır'' diye konuştu.
Yeni Ticaret Kanunu'nun sanayicinin, tüccarın, esnafın anayasası olduğunu belirten Mete, şöyle devam etti:
''Ekonomimizin kurumsal altyapısını güçlendirecek bu
kanuni düzenlemeye bu yüzden büyük önem verdik. Zira 2011 yılında 1950 model arabayla daha fazla yol alabilmemiz mümkün değildi. İşte bu nedenle yıllardır
Meclis gündeminde bekleyen bu kanunun, öncelikle yasalaşması için geçen sene
iktidar ve muhalefet partilerini TOBB Başkanımız
Rifat Hisarcıklıoğlu, diğer meslek örgütleri başkanları ile birlikte ziyaret etti. Sonrasında hem bu yasal düzenlemelerin gerçekleşmesi hem de bu süreçte siyasette sağlanan
diyalog ve uzmanlaşma, iş dünyamıza büyük moral vermiş, yeni başarılara ulaşma mücadelemizde bizleri motive etmiştir.''
Mete, TOBB olarak yeni
Türk Ticaret Kanunu'nun tüm maddelerinde mutabık kalmadıklarına dikkati çekerek, şunları söyledi:
''İtirazımız olan yerler vardı, ancak kanunun yürürlük süresinin uzun tutulması sayesinde, bunların da çözülmesini bekliyoruz. Yeni Ticaret Kanunu ile Türkiye ekonomisinde yeni bir perde açılıyor. Uluslararası standartlarda kurullar, ticari hayata hakim olacaktır. Şirketlerimizin özellikle de KOBİ'lerin bu yeni döneme uyum sağlaması için önemli
hazırlıklar yapması gerekiyor. Bu hazırlığı yapmayan veya geciktiren şirketlerimiz, rekabette zorlanacaklardır. Eski Türk Ticaret Kanunu 1957'de yürürlüğe girmiştir. Kabul edildiğinde, zamanın en iyi ve çağdaş kanunlarından biri olarak nitelendiriliyordu. Yaklaşık 54 yıldır Türk ticari hayatını düzenleyen temel kanundu. Ancak zaman geçtikçe, günümüz ihtiyaçlarına yeterince
cevap verememeye başlamış,
ekonomik ve teknolojik gelişmelerin gerisinde kalmıştır.''
Yeni Ticaret Kanunu'nun, önemli ölçüde temel
felsefe ve yaklaşım değişikliği içerdiğini vurgulayan Mete, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu da halen mevcut şirketlere, uyum konusunda önemli yükümlülükler getirmektedir. Yeni kanun her ne kadar 31 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girecekse de bu yükümlülüklerin bir kısmı için tanınan süre, kanunun yayımı ile birlikte başlamış bulunmaktadır. Şirketlerin mali tabloları ve hazırlanma ilkeleri, uluslararası anlamda standartlaşmakta, şirketler web sayfaları aracılığıyla şeffaflaşmaktadır. Yeni kanunla göstermelik paylarla yapay şirketler kurulması dönemi kapanmakta, gerçek duruma uygun, gerçek ortağı yansıtan, tek ortaklı şirketlerin kurulması olanağı getirilmektedir.''
Mete, şirketlerin yeni Ticaret Kanunu'na ne ölçüde hazır olduklarını saptamak üzere TOBB ve Deloitte ile işbirliği içinde ''TTKMetre'' isimli bir anket hazırladıklarını belirterek, ''TOBB'un ve Deloitte'nin internet sayfasında kullanıma açıldı. TTKMetre'de 6 ana konu başlığı altında 44 soru var. Bu anketteki soruları cevaplandıran firmalar, yeni düzenlemelere ne kadar hazır olduklarını ve ne yapmaları gerektiğini görebilecek'' dedi.
Mete, yeni kanunun bir hayli yükümlülükler getirdiğine işaret ederek, şunları kaydetti:
''Bizim köyün çıkışında bir
çukur varmış. Köyden çıkanlar bir şekilde o çukura düşüyorlarmış kimisi arabayla, kimisi de yaya. O çukura düşünlerden yaralananlar ve ölenler oluyor. Köylüler toplanmışlar çukurun başına ve 'uşaklar bu çukuru ne edelim' demişler. Birisi demiş ki 'gelin bu çukurun yanına bir
ambulans alalım, çukura düşeni hemen
hastaneye yetiştirelim', öbürü demiş ki 'adam hastaneye gidene kadar ölebilir, gelin çukurun yanına bir hastane yapalım'. Bizim
Temel de çıkmış demiş ki 'kafaya bak kafaya, oraya hastaneyi yapıp da o kadar masraf edeceğine, gelin çukuru kapatalım, gidelim hastanenin yanına yeni bir çukur açalım.' Şimdi acaba bu yeni Türk Ticaret Kanunu çukuru kapatıp da hastanenin yanına yeni çukur açmaya mı benzeyecek, ne olacak onu önümüzdeki dönemde göreceğiz.''
-TTSO Başkanı Hacısalihoğlu-
Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı
Suat Hacısalihoğlu, günümüzde işletmelerin en önemli hedefinin uluslararası düzeyde rekabet gücünün kazanılması ve bunun kalıcı performansa dönüştürülmesi olduğunu söyledi.
Bunun en temel göstergelerinin de uluslararası standartlar ve düzenlemelere uyum ve kurumsal
yönetim anlayışı olduğunu belirten Hacısalihoğlu, ''Bugünkü koşullar içinde ekonominin hızlı değişimi karşısında kanunlar yetersiz kaldığından, yeni kanunların yapılması kaçınılmaz olmuştur. Bu anlamda ülkemizde yaklaşık 55 yıldır uygulanan Türk Ticaret Kanunu ticari yaşamı günümüze kadar getirmiş, ancak bu sürede hem Türkiye'de hem de dünyada çok önemli gelişmeler yaşanmıştır. AB ile 2005 yılının sonuna doğru başlayan
müzakereler ve uyum süreci, mevcut Türk Ticaret Kanunu'nda değişiklikler yapılması ihtiyacını doğurmuştur'' dedi.
Hacısalihoğlu, yine diğer bir gelişmenin ise küreselleşme olduğunu vurgulayarak, ''Uluslararası piyasaların kurumlarına ve kurallarına yer veren bir dizi hukuki düzenlemenin yapılması ülkemiz açısından zorunlu hale gelmiştir. Mevcut Türk Ticaret Kanunu'nda değişiklikler yapılması ihtiyacını doğuran bir diğer gelişme de teknolojide yaşanan değişiklikler olmuştur. Mevcut Türk Ticaret Kanunu, teknolojide yaşanan baş döndürücü gelişmelerin gerisinde kalmıştır'' diye konuştu.
Bu anlamda yeni Türk Ticaret Kanunu'nun çağdaş bir düzenleme çerçevesi çizen ve işletmelerin temel hedeflerine ulaşmasını kolaylaştıran bir yapıda hazırlandığını anlatan Hacısalihoğlu, düzenlemenin makro ve uzun vadeli etkisinin ise yeni kanunun getireceği kurumsal yönetim ve denetim ile ilgili düzenlemelerin yatırım ortamının iyileştirilmesi açısından çok önemli bir değişim yaratacağını vurguladı.
-Deloitte Yönetim Kurulu Üyesi Teksoy-
Deloitte Yönetim Kurulu Üyesi
Tufan Teksoy, kanunun 1 Temmuz 2012'de yürürlüğe gireceğini belirterek, ''Başta KOBİ'ler olmak üzere tüm işletmelerin yeni döneme uygun yapı ve sistemlerini hızla oluşturmaları gerekmektedir. Kabul edilen Türk Ticaret Kanunu ile Türkiye ekonomisinde yeni bir sayfa açılıyor. Türkiye ekonomide süper lige çıkıyor'' dedi.
Kurumsal yönetişim, şeffaflık, dürüstlük ilkelerine dayanan ve uluslararası standartlarda kuralları olan bir ticaret ortamına geçildiğini ifade eden Teksoy, ''Getirilen yenilikler, şirketlerin de önemli değişiklikler yapmasını gerektiriyor. Bu konudaki
hazırlıklar, nitelikli
personel bulmayı ve mevcut personeli yeniden eğitime tabi tutmayı da kapsadığı için, önemli yatırımları şart kılıyor. Yeni döneme uygun yapı ve sistemlerin hızla oluşturulması gerekiyor'' diye konuştu.
Teksoy, 1 Temmuz 2012'ye kadar olan dönemde zorlu bir hazırlık süreci, işletmelerin büyük bir çoğunluğunu beklediğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Bu hazırlığı yapamayan kuruluşlar, Temmuz 2012'den sonra kendilerini idame ettirmekte zorlanacaklar. Buna karşılık uyum sağlayanlar, daha verimli bir ticaret ortamında faaliyetlerini sürdürecekleri gibi, dünyaya açılmalarını da kolaylaştıracak.
Deloitte Türkiye olarak uzmanlarımızı şirketlerimizin hizmetine sunarak, onların yeni döneme uyum sağlamalarını destekleyeceğiz.''
Açılış konuşmalarının ardından
Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Anlam
Altay ile Deloitte yetkililerinden Ali Çeçekli katılımcılara yeni Türk Ticaret Kanunu'na ilişkin bilgi aktardılar.
(TY-MK-NİF)10.10.2011 17:20:25