İstanbul Üniversitesi (İÜ) ve İstanbul
Kültür Üniversitesi (İKÜ) işbirliğiyle düzenlenen ''Uluslararası
Anayasa Kongresi'' başladı. Yurt içi ve
yurt dışından yüzden fazla
bilim adamının katıldığı kongrede konuşan
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı
Burhan Kuzu, istikrara katkıda bulunan bir anayasa yapılması gerektiğini, aksi taktirde
demokrasinin büyük zarar göreceğini söyledi.
İÜ Fen Fakültesi'nde düzenlenen Uluslararası Anayasa Kongresi'ne 19 ülkeden anayasa profesörleri,
sivil toplum örgütleri temsilcileri, siyasetçiler akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı. Panelistler, 11-14
Mayıs tarihlerinde gerçekleşecek olan kongrede yeni anayasayı masaya yatıracak.
Programın açılış konuşmasını yapan Burhan Kuzu, 1982 Anayasası'nın dilinin çok kötü olduğunu belirtti. Son olarak yapılan anayasa değişiklik paketiyle bağlantıların da koptuğunu aktaran Kuzu, "Anayasa iyice çorbaya döndü. Bugün buraya anayasa çalışmalarına katkıda bulunmak için yüzün üzerinde bilim adamı geldi. Müzakereler yapılacak akademisyenler konuşma fırsatını bulacak. Kongre sonrasında önümüze büyük bir dökümün oluşturacak. Bundan sonra da bütün mesele siyasetçilere düşüyor. Şuana kadar yapamadığımızı,
iktidar, muhalefet birlikte uzlaşma komisyonu kurabilirse zannediyorum ortak bir metin çıkarabiliriz." dedi.
Yapılacak olan anayasanın
Türkiye'de istikrara katkıda bulunması gerektiğini belirten Kuzu, "Gelinen noktada aklı başında bir hükümet arkasında alternatif oluşturan bir muhalefet ve ciddi oranda sivil toplum kuruluşlarıyla olacaktır. Şu aşamada
Avrupa ülkeleriyle kıyaslamak yanlış olur. Bu ülkelerin nüfusu az,
Konya kadar toprağı bulunan, başında
terör gibi bir bela yok. Bu ülkelerle biz kendimizi mukayese edemeyiz. Mutlaka istikrar sağlayan bir anayasa olması gerekir. Aksi taktirde demokrasi çok ciddi zarar görür.
Hükümetler bunalıma girdiği zaman bilindiği gibi sivil-askeri bürokrat harekete geçiyor. Oradaki hükümet boşluğu bir şekilde dolduruluyor. Bunlara fırsat vermeyen bir anayasa yapmak gerekiyor." diye konuştu.
Yargıtay Başkanı Hasan
Gerçeker ise Anayasalar hazırlanırken toplumun tüm kesimlerinden gücünü alması gerektiğini söyledi. Bu toplantıyı çok önemsediği için açılış konuşması yapmaya geldiğini aktaran Gerçeker, "Türkiye'nin demokratik sivil bir anayasaya ihtiyacı olduğu konusunda herkes hemfikir. Burada değişik görüşlerin ortaya koyulması ve değişik konuşmaların sonucunda bir uzlaşı sağlanması önemli. Toplumda yüzde yüz uzlaşı sağlamak mümkün değil, çeşitli kesimlerin görüşlerini bir potada birleştirilmelidir. Bu toplantıda, toplumun çeşitli kesimlerini özellikle, sivil toplum örgütleri, kadın birlikleri, üniversitelerin bir araya getirildi." ifadesini kullandı.
Açılış konuşmalarının ardından kongrenin 1. oturumu sivil toplum örgütleri temsilcilerinin konuşmalarıyla başladı.
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) adına konuşan Ferhan
Tuncel,
işçilerin ve vatandaşların haklarını geriye götüren hükümleri her platformda eleştirdiklerini söyledi. Yeni anayasa oluşturulurken bazı hususlara dikkat edilmesi gerektiğini belirten Tuncel, anayasanın değiştirilemez hükümlerinin tartışmaya açılmaması gerektiğini dile getirdi.
Türkiye İş Adamları ve
Sanayiciler Konfedarasyonu (
TUSKON) adına konuşan Fuat Özbek de, toplumun yeni bir anayasa beklentisi içerisinde olduğunu aktardı. Her
seçmen oy vereceği partisinden yeni bir anayasa istediğini söyleyen Özbek, yeni anayasa konusunda fikir birliği söz konusuyken, her kesimin farklı beklentilerde bulunduğunu sözlerine ekledi.