Ergenekon davasının
tutuklu sanığı Yarbay Mustafa Dönmez'in talebi üzerine
Cumhuriyet Savcısı
Mehmet Ali Pekgüzel, uydu kayıtlarının hangi kurumdan istenebileceğinin TÜBİTAK'tan sorulmasına ve kurum belirlenmesi durumunda Zir vadisindeki kazı öncesine ilişkin bir aylık kaydın bu kurumdan istenilmesi yönünde görüş bildirdi.
İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde görülen
ikinci Ergenekon davasında hastanede tedavisi süren tutuklu
sanık Levent Ersöz'ün
avukatı
Ali Rıza Dizdar, eşi
Muzaffer Ersöz'ün talebi üzerine
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa
Tıp Fakültesi Nöroşirürji Anabilim Dalı tarafından hazırlanan raporu
mahkemeye sundu. Muzaffer Ersöz'ün eşinin durumunun bildirilmesi talebiyle yazdığı yazıya 24
Şubat 2011 tarihli yazı ile verilen cevapta gelişen komplikasyon tablosunun hayati
tehlike arz eder nitelikte olduğu belirtildi. Raporda Ersöz'ün kardiyolojik
destek tedavilerinin ve ortopedik tedavisinin yapılabileceği, gerekli olabilecek yoğun
bakım desteğine haiz bir ünitede tedavisinin gerekli olduğu anlatıldı.
Duruşmanın talepler bölümünde konuşan avukat Dizdar, "Levent Ersöz ölüyor. Son durumu bu. Ben önceden de iki idam yaşadım. Benim için sorun değil. Ancak Levent Ersöz ölüyor ve bundan siz de sorumlu olacaksınız." diye konuştu.
Avukat Dizdar, şunları söyledi: "Öztekin Tosun hocamızın kitabından bir alıntı yapmak istiyorum. 'Hakimler karar verirken kendi vicdanı ile kanunların dışında hiçbir etki altında kalamazlar. Eğer kalırlarsa verilecek karar adil olmaz.' diyor. 4 kişiden oluşan mahkeme
heyetinin önünde saygıyla eğilirim. Hocamız kitabında yargıçların doğaya göre bile karar verebileceklerini söylüyor, ancak yargıçlar arasında birlik olması gerektiğini söylüyor. Oysa sizin muhalefet olmanız yargı birliğini bozuyor. Geçen ara kararda yüzünüzden sizin ne kadar üzgün olduğunuzu anladım. Sizin yüzünüz, sanıklar ile avukatlara gereksiz umut veriyor. Siz, bizim zayıf noktamız oldunuz. Biz hukuk mücadelesi vermek istiyoruz, ama sizin varlığınız mücadele isteğimize engel oluyor. Siz çekilin ki biz de 3 yargıca karşı mücadele edebilelim. Trabzon'unuza, Vakfıkebir'inize, torunlarınıza gidin siz."
Dizdar'ın bu sözleri üzerine Başkan
Şengün, "Size öyle geliyor." cevabını verdi. Avukat Dizdar ise "Sizin dilinize inanmıyorum ben." dedi. Başkan Şengün ise "Burası heyet mahkemesi. Herkesin aynı düşüncede olmasını bekleyemezsiniz. Muhalif görüşler de olabilir." ifadesini kullandı. Avukat Dizdar "Muhalefet olur da 4 hafta olur. 24 hafta boyunca muhalefet olmaz ki. Çekilip gitmenizi istiyorum." diye karşılık verdi.
Avukat Dizdar'ın sözlerini tamamlamasının ardından
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, talepler ve soruşturmanın genişletilmesine ilişkin görüşünü açıkladı. Savcı Pekgüzel, sanıklardan Mustafa Dönmez'in
Zir Vadisi uydu kayıtlarının istenilmesine ilişkin talebiyle ilgili olarak TÜBİTAK'a yazı yazılarak uydu kayıtlarının hangi kurumdan istenebileceğinin belirlenmesini, belirlenmesi halinde de kazı öncesi Zir Vadisi'yle ilgili son bir aylık uydu kayıtlarının bu kurumdan istenilmesi yönünde görüş bildirdi.
Sanıkların
kredi kart başvuruları ve extrelerinin de istenilmesinin ardından
duruşmaya ara verildi. Bu sırada sanık Hasan
Ataman Yıldırım, izleyici bölümündeki yakınlarına hitaben "Mahkeme şu aşamada sanıkların kredi kart kayıtlarını, extrelerini istiyor. Bu dava 30 yıl da bitmez." sözleriyle savcı mütalaasını eleştirdi.
BALYOZ DAVASI İÇİN MAHKEME SALONUNA EK DÜZENLEMELER
Öte yandan
Balyoz davasında 163 sanığın tutuklanmasının ardından davanın görüldüğü
Silivri Cezaevi bitişiğindeki duruşma salonunda 14 Mart'taki duruşma için genişletme çalışmaları yapıldığı öğrenildi.
Ergenekon ana davasının Silivri cezaevi içerisinde oluşturulan bir mahkeme salonunda görülmesinin ardından yaşanan olumsuzluklar ve ikinci Ergenekon davasının da açılmış olması nedeniyle daha sağlıklı bir yargılama yapılabilmesi için cezaevinin hemen giriş kapısı yanında
spor salonu adı altında yeni bir mahkeme salonu kurulmuştu. İkinci Ergenekon davasının ilk duruşmasıyla birlikte faaliyete geçen mahkeme salonunda Ergenekon ana davası, ikinci Ergenekon ve Islak imzalı
eylem planı davaları görülüyordu. Daha sonra açılan 196 sanıklı
Balyoz davası da 16
Aralık 2010 tarihinden itibaren bu binada görülmeye başlamıştı.
Balyoz davasında 11 Şubat'ta tutuksuz yargılanan 196 sanıktan 163'ü hakkında
tutuklama kararı verilmesinin ardından duruşma salonunda genişletme çalışmaları yapıldığı öğrenildi. Duruşma salonun yanında kurulan 100 metrekarelik
prefabrik bir binanın tutukluların yemek yeme ve bekleme alanı olarak kullanılacağı belirtildi. Spor salonu olarak inşa edilmesi nedeniyle duş kabinleri de tutuklu sanıklar için
tuvalet olarak dizayn ediliyor.
Duruşma salonunda ise tutuklu ve tutuksuz sanıkların oturma yerleri de yeniden düzenleniyor. Tutuklu sanıkların olduğu bölüm tutuksuz sanıkların oturduğu bölüme doğru geliştirilirken, tutuksuz sanıkların olduğu bölüm izleyici sıralarına doğru geri çekilecek. Balyoz davasında tutuklama kararından sonra ilk duruşma 14 Mart'ta yapılacak.