ADANA (A.A) - ABD Dışişleri Bakanlığı Avrupa ve Avrasya
İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Eric Rubin, Biz Türkiyenin güvenliğine
ve korunmasına kendimizi adamış durumdayız dedi.
Rubin, bir dizi ziyaret ve incelemelerde bulunmak üzere geldiği ABDnin
Adana Konsolosluğunda yaptığı açıklamada, Sadece Türkiye-ABD ilişkileri için
değil, bölge ve Türkiye için de önemli olan bir zamanda buraya geldiğinden dolayı
mutlu olduğunu belirtti.
Suriye ile ilgili olarak çok önemli sorunlarla karşı karşıya kalındığına
değinen Rubin, O sorunla da birlikte mücadele edeceğiz. Şunu önemli şekilde
vurgulamak istiyorum; biz Türkiyenin güvenliğine ve korunmasına kendimizi adamış
durumdayız. Hem yarım yüzyıldan bu yana NATO üyesi olduğundan, hem de çok yakın
dost ve müttefikimiz olduğundan dolayı biz bu korumayı yapıyoruz. Tabii bu destek
sadece güvenlik konularıyla uğraşmak demek değildir. Aynı zamanda meydana gelen
mülteci konusu ve söz konusu olan giderleri paylaşmaktan geçer dedi.
Rubin, dünyadaki herkesle birlikte Suriyede meydana gelen trajediyi,
insanların acı çekmesini üzüntüyle izlediklerini belirterek, şunları kaydetti:
Sadece Türk hükümeti tarafından değil, aynı zamanda Türk halkı tarafından
da Suriyelilere gösterilen cömert tutumdan dolayı teşekkür ediyoruz. Ekonomik
sonuçlarının da olduğunu biliyoruz, toplumun tüm kesimlerini etkilediğinin
farkındayız.
Ekonomik canlanma ve başarı Türkiyenin dünya için örnek olmasına ve
dünyanın gündemine gelmesine katkı sağlamıştır. Öyle görüyorum ki başkan Obama
ile Başbakan Erdoğan arasındaki bu kişisel dostluk ve yakınlık, iki ülke
arasındaki günlük işleyişe de olumlu yansımaktadır. Bütün sorunlara ve meydan
okumalara karşı, bu yakın işbirliği başarılı olmamızı sağlayacaktır.
Barack Obamanın yeniden başkanlığa seçilmesiyle ilişkilerin aynı şekilde
devam edeceğini anlatan Rubin, Türkiye ile olan bütün ortaklıkların süreceğini,
kabinede yaşanacak değişikliklerin Türkiye ve Suriye ilişkilerini
etkilemeyeceğini söyledi.
Rubin, Suriyede hali hazırda gerçek bir muhalif grubunun oluşması yönünde
önemli adımlar atıldığını, bunu olumlu bir adım olarak gördüklerini belirtti.
-BMdeki oylama-
Filistinin gözlemci devlet olarak kabul edilmesiyle ilgili Birleşmiş
Milletler Genel Kurulunda yapılan oylamada ABDnin red oyu vermesiyle ilgili
soru üzerine Rubin, şöyle devam etti:
Biz orada anlaşmazlığımızı, hemfikir olmadığımızı kabul ediyoruz. Bizim
Dışişleri Bakanımızın söylediği gibi, İsrail ile Filistin arasındaki barış yolu
New Yorktan değil, Kudüs ve Ramallahtan geçer. Son zirve için söylüyorum, öyle
bir hareketin Filistin ile İsrail arasındaki anlaşmaya çözüm olmayacağını
düşünüyoruz. Sayın Obamanın ikinci döneminde de vurgulamış olduğu gibi, bu konu
en önemli gündemimiz olacak. Hepimiz bu konunun çok daha iyi bir yöne doğru
gitmesini istiyoruz. Soru biz bir Filistin ülkesi nasıl kurabiliriz. Biz öyle
sanıyoruz ki bu konuda taktik üzerinde bir anlaşmazlık vardı.
Rubin, NATO heyetinin Adananın da aralarında bulunduğu bazı illerde
incelemelerde bulunmasıyla ilgili soruyu da, Türkiye bizim müttefikimiz.
Türkiye kendisine komşu olan bir ülkenin iç savaş sonuçlarıyla uğraşır durumda.
Türkiye, Brükseldeki NATO merkezine müracaat edip, müttefiklerinden yardım
istedi. Hem NATO anlamında hem de ABD ve Türkiye arasındaki ikili ilişkiler
çerçevesinde ABD üzerine düşeni yapmaya hazırdır şeklinde cevapladı.
-Türkiye-ABD ilişkileri-
Rubin, Türkiyenin, AK Parti iktidarıyla çok dinamik bir dış politika
yürütmesi ve bu politika ABDde nasıl karşılık bulduğuyla ilgili bir soru üzerine
dinamik bir politika konusunda hem fikir olduğunu vurguladı.
Bugünkü Türkiye hakkında konuşurken dinamik sözcüğünü kullanmayı tercih
ettiğini dile getiren Rubin, Dış politika, ekonomik politika, kültürel
politika, tüm konularda dinamik. AK Parti iktidara gelmeden önceki dönemle
kıyasladığımız zaman bugün ilişkilerimizin daha dinamik, daha önemli, daha canlı
olduğunu söyleyebilirim. Beraber çok daha fazla şeyler yapıyoruz. Çalıştığımız
konular üzerinde daha fazla temas halindeyiz. Öyle inanıyorum ki Türkiye tam
demokrasiye geçtiği zaman partnerliğimiz daha da güçlenecektir diye konuştu.
Rubin, PKK terörünü çok ciddiye aldıklarını, PKK ve KCK tarafından
kullanılan taktiklerin hiçbir şekilde kabul edilemeyeceğini daha önce de
açıkladıklarını belirtti.
Türkiyenin bu tehdidi yenmesi için yardım ettiklerine değinen Rubin,
Yardımcı olabileceğimiz ilave yolları Türk hükümetiyle konuşmaya çalışacağız.
Sorunun sosyal yönüyle de ilgilenme konusunda Türkiyenin yapmış olduğu çabaları
destekliyoruz. Bu konuda Türkiye bizim her alanda desteğimizi alacaktır dedi.
-Dohada ulaşılan anlaşmayı biz çok olumlu buluyoruz-
Rubin, Suriye sorunu ne zaman çözülür- Esedin gidişiyle ilgili tarih
öngörünüz var mı- şeklindeki soruya, Hayır böyle bir öngörü yok. Hepimiz açık
belli bir çözümü olmasını umut ederiz. Hepimiz bu krizin en kısa zamanda
çözülmesini istiyoruz. Uluslararası kamuoyu olarak beklenti ve keşkelerle
duramayız, bu hedefe doğru çalışmamız lazım. Dohada ulaşılan anlaşmayı biz çok
olumlu buluyoruz. Fakat CNNi izlerken durumun iyileştiğini söylemek mümkün
değil diye cevap verdi.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi ve merkezi yönetim arasındaki problemlerle
ilgili soruyu da cevaplayan Rubin, Iraktaki durumla ilgili Türkiyenin
endişelerini çok iyi anlıyoruz. Bunun Irak halkı arasında çözülmesi lazım.
Türkiyenin çok meşru olarak güvenliği hususunda endişelerini anlıyoruz. Bu bizim
hükümetimiz ve Irak hükümeti arasında tartışılan en ana konulardan birisidir.
Türkiyenin kendisine yönelen saldırılara karşı desteğimizi sürdürüyoruz
ifadelerini kullandı.
Rubin, yarın Gaziantepe gideceğini, ancak Suriyedeki olaylardan kaçanlar
için kurulan konteyner kentleri ziyaret etmeyeceğini, bu hususta yerel
yöneticilerle görüşeceğini belirtti.
Muhabir: Aykut Ünlüpınar
Yayıncı: İsa Sansar