DİYARBAKIR (A.A) - Sema Kaplan - Başbakan Recep Tayyip
Erdoğanın bir adım bekliyorum dediği anneler, acı ve gözyaşına son verilmesi
için çözüm sürecine tam destek veriyor.
Evlatlarını kaybettikleri için acıyı derinden yaşayan anneler, başka
annelerin aynı acıyı yaşamaması için sorunların şiddetle çözülemeyeceği
düşüncesiyle atılan adımlara destek vermek için bir araya gelmeye hazır.
Mezopotamya Yakınlarını Kaybedenlerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği
(MEYA-DER) Yönetim Kurulu Üyesi 6 çocuk annesi Emine Özbek, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, örgüt üyesi oğlunu kaybettiğini söyledi.
Çocuklarının hepsini insanlara faydalı birer birey olsunlar diye
üniversitede okuttuğunu ifade eden Özbek, oğlunun üniversite eğitiminin ardından
1999 yılında örgüte katıldığını, 2 yıl önce de ölüm haberini aldıklarını
belirtti.
Devletten fazla bir şey istemiyoruz, isteğimiz eşitlik ve demokrasi
diyen Özbek, Çanakkale savaşında ülke için birlikte mücadele verildiğini ifade
etti.
Özbek, bu acıların sona ermesi için süreci canı gönülden desteklediğini
vurgulayarak, şöyle dedi:
Bu vatanı birlikte kurtardık. Artık Kürtler ve Türklerin bu acısı dursun.
Gözyaşının Türkü Kürtü olmaz. Evlatlarımızı kaybetmek ne Türk ne de Kürt
annelerinin suçu. Sistem bizi karşı karşıya getirdi. Ama Türkiye büyük, Kürtlere
de Türklere de yeter. Yeter ki eşitlik olsun. Keşke Kürt, Türk annesi el ele
versek de bu kanı durdursaydık. Devlet izin verirse biz analar bu kanı
durduracağız. Anneler olarak bir araya gelmeye hazırız. Şehit annesi bir adım
gelse ben 10 adım giderim. Başka evlatlar ölmesin, başka analar ağlamasın. Benim
bir oğlum gitmiş, ikincisi gitmesin, bir asker gitmiş ikincisi gitmesin. En çok
biz analar istiyoruz bu sorunun bitmesini.
-Birlik olursak barış zor değil-
MEYA-DER Yönetim Kurulu Üyesi Rahime Tutan, kardeşinin üniversite okurken
1990 yılında örgüte katıldığını, 1999 yılında öldüğünü dile getirdi.
Tutan, acıların son bulması için süreci desteklediklerini bildirerek, O
benim kardeşim değil, evladımdı. 88 yaşındaki annem hala evladını kaybettiğini
kabullenemiyor, her namaza durduğunda, evladımı görmeden Allah canımı almasın
diyor. Ekmek ve suya nasıl ihtiyaç varsa, barışa da Kürt ve Türk halkının
ihtiyacı var. Bu sorunu kendimiz çözelim.
-Bir memleketin evladıyız-
Sözlerine, doğduğum günden beri zor yaşadım diyerek başlayan Diyarbakır
78liler Derneği Onursal Başkanı Sakine Arat, Hani ilçesinden çocuklarını
okutabilmek için 1975 yılında Diyarbakıra taşındıklarını ifade etti.
Arat, şunları kaydetti:
Olaylar nedeniyle kazandığı halde üniversiteye gidemeyen oğlum Cemal uzun
süre cezaevinde kaldı, idamla yargılandı. Tacettin de cezaevinde gördüğü işkence
ve onur kırıcı muamelelerden dolayı örgüte katıldı. Ağabeyinin ölümüne
dayanamayan kızım intihar etti. Oğlumun da vefat ettiğini söylediler. Askerden
dönen oğlum da kayboldu. Ölü mü sağ mı bilmiyorum. Bir oğlumu da trafik kazasında
kaybettim.
Bu memleketi birlikte kurtardık. Dilimiz Kürt, dinimiz İslamdır. Bu
memleketin evladıyız diyen Arat, yapılacak tek şeyin barış olduğunu belirtti.
-Barışı yapan adamın ellerini öperim-
Bu analara acıyın. Bu savaş bitsin artık. Türk, Kürt kardeşiz, biz kan
kardeşiz diyen Arat, şunları söyledi:
Başbakan barış yapmak isterse olur. Analar hep barıştan yana ve hep
ellerini havaya kaldırıp Allahtan barış istiyor. Allahım bir barış olsun
evlatlarımın mezarına gidip, artık barış oldu, herkes evinde rahat deyip,
başımı mezara koyup öleyim orada, başka bir şey istemiyorum. Başbakan eğer bu
sorunu çözmek, barış yapmak isterse ben şerefim üzerine söz veriyorum; acılı
anaları arkama alır kapı kapı dolaşıp Başbakan için çalışırım. Yeter ki aldatma,
oyalama olmasın. Barış olursa bu barışı yapan adamın ellerini öperim.
-Barış ve huzur istiyoruz-
Diyarbakır Şehit Aileleri ile İnsan Hakları Yardımlaşma ve Dayanışma
Derneğine (YURT-SAV) üyesi Müşfika Avcı, oğlu Lezgin Avcının vatani görevini
yaparken 18 yıl önce şehit olduğunu, oğlunun öldüğünde 7 aylık damat olduğunu
belirtti.
Avcı, acısının ilk günkü gibi taze olduğunu ifade ederek, Artık huzur ve
barış istiyoruz. Her gün çatışma, kan ve kayıp haberleri duymak bizi üzüyor.
Hepsi bizim çocuklarımız. Olan oldu, bundan sonra barış ve huzur istiyoruz
dedi.
YURT-SAV üyesi Şöhret Gülter, 5 yıl önce askerdeki oğlunu kaybettiklerini
anlatarak, başka annelerin de evlat acısı görmemesi için her zaman barış
istediklerini söyledi.
Sürece her zaman destek vermeye hazır olduklarını ifade eden Gülter, Hep
dua ediyoruz bu kanın durması, barışın gelmesi için. Her ölüm haberinde sofrayı
kaldırıyoruz, çünkü boğazımızdan yemek geçmiyor. Başbakanın bu işe çözüm
bulmasını istiyoruz diye konuştu.
Yayıncı: Behçet Güngör