MUĞLA (A.A) - Ali Ballı - Bodrumun Gündoğan beldesinde yerleşim
yerlerinden uzakta bir kulübede tek başına yaşayan Cuma Altuntaş, genellikle ağaç
kütüğünden yaptığı hayvan, insan yüzleri, canavar gibi sıra dışı heykellerle
görenlerin ilgisini çekiyor.
Yaklaşık 5 yıl önce Sivastan Bodruma göç eden ve beldede yerleşim
yerlerinden uzakta, tek başına bir kulübede yaşayan Cuma Altuntaş, topladığı ağaç
kütüklerini oyarak insan, hayvan ve canavar figürleri ortaya çıkartıyor.
Yaptığı eserleri Gündoğan-Yalıkavak yolu kenarına koyarak insanların
ilgisini çekmeye çalışan Altuntaş, yaptığı eserleri sadece yaşadığı yerde
satıyor. Yoldan geçerken heykelleri gören turistlerin ilgi gösterdiği Altuntaş,
bu eserleri satarak geçimini sağlıyor.
Altuntaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 7 yaşında gördüğü bir rüyadan
sonra eserlerini yapmaya başladığını belirterek, 7 yaşındayken bir düş
görmüştüm, o düşten yola çıktım. İlk düşümde gördüğüm ayakkabıydı, ilk eserim de
ayakkabı oldu dedi.
Heykeltıraşlık üzerine eğitim almadığını, yeteneğinin doğal olduğunu
vurgulayan Altuntaş, Heykellerimi genellikle ağaç kütüklerine yapıyorum. Ancak
nadir olarak taş, metal, mermer de kullanıyorum. Yaptığım eserlere insanların
ilgisi çok yoğun. Bazı insanlar sıra dışı olduğunu söylüyor, bazıları ise bana
Başka bir gezegenden gelmiş olmalısın diyor. İnsanlar her türlü yorumu yapıyor,
yorumlar genelde güzel diye konuştu.
-Yurt içi ve yurt dışından sergi teklifi aldı-
Eserlerinde hüzünlü, duygusal insanlar, hayvanlar, mağara adamlarının
olduğunu anlatan Altuntaş, Dünyanın değişik yerlerinden gelen insanlar bana
böyle bir sanatın hiçbir yerde olmadığını söylüyorlar. İnsanlar, eserleri
gördüklerinde kendilerini görüyor. Buraya gelen bir müşteri gibi geliyor, ama bir
dost olarak ayrılıyor diye konuştu.
Altuntaş, geçimini sıra dışı heykellerden sağladığını vurgulayarak,
Geçimimi yaptığım heykellerle sağlıyorum, zaten o bana yetiyor. Sanatla uğraşan
insanlarda ben şunu gördüm, o insanlarda hep tok gözlülük var. Paraya, mala mülke
çok önem vermiyorlar. Daha çok manevi zenginlik dedi.
Cuma Altuntaş, eserlerini sergilemek için yurt içi ve yurt dışından
teklifler aldığını, ancak bugüne kadar böyle bir şeyi düşünmediğini anlatarak,
Ben bu işi doğada yapıyorum. Herkes burayı biliyor ve gelenlerin hepsi ailem
gibi oldu. Biz burada mutluyuz diye konuştu.
Yayıncı: Tuncer Çetinkaya