KOCAELİ (A.A) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti
Sözcüsü Hüseyin Çelik, Kandilde yapılan açıklamaya ilişkin, "Onların
tekliflerinin, temennilerinin haddi hesabı olmayabilir. Mühim olan onların bu
söylediklerinin hangisi hükümet tarafından makbul ve makul kabul edileceği. Mühim
olan budur" dedi.
Kocaelideki bir otelde mensuplarıyla bir araya gelen Çelik, burada
gazetecilerdin sorularını yanıtladı.
Çelik, "Çözüm süreci sonunda ülkenin bölünüp bölünmeyeceği" şeklindeki bir
soru üzerine, terör örgütü ele başı Abdullah Öcalanın "bağımsız Kürdistan"
amacıyla yola çıktığını, daha sonra federasyon ve demokratik özerlik istediğini
belirtti.
Öcalan ile yapılan görüşmelere bazı kişilerin tepki gösterdiğine dikkati
çeken Çelik, MİTin Öcalanla terör konusunu konuştuğunu söyledi.
Çelik, "Öcalan zaten terörist başı olduğu için onunla konuşuluyor. Mehter
başı olsaydı kimse gidip onunla konuşmayacaktı herhalde. Böyle bir şey olabilir
mi- Bu kadar sakat bir mantık olabilir mi-" diye konuştu.
Barış sağlandıktan sonra, kaybedilen şeylerin kaybedilmeyeceğini vurgulayan
Çelik, şöyle devam etti:
"Önce bu ateşi söndürmemiz lazım. Sıkılı yumrukla kimseyle el
sıkışamazsınız. Silahların, namluların uzandığı bir yerde huzurdan söz
edemezsiniz. Biz diyoruz ki; arkadaş şu salonun içini yeteri kadar oksijenle
doldurursak, burada Müslim de gayri Müslim de sağcı da solcu da, alevi de sünni
de kadın da erkekte rahat nefes alır. Burayı herkesin rahat nefes alabileceği bir
oksijenle dolduralım. Efendim PKKnın ileri gelenlerin de biri demiş ki;
çekildikten sonra anayasa, reform olacak PKKlıların, PKKnın ileri gelenlerin
ne söyleyeceğini benle siz tayin edemeyiz. Onların tekliflerinin, temennilerinin
haddi hesabı olmayabilir. Mühim olan onların bu söylediklerinin hangisi hükümet
tarafından makbul ve makul kabul edileceği. Mühim olan budur."
-"Demokratik bir cumhuriyet istiyoruz"-
Çelik, bir gazetecinin, "T.C. tabelaları neden kaldırıp yerine tekrar
konuldu-" şeklindeki sorusuna, bu ülkedeki her şeyin Türkiyeye ait olduğu
yanıtını verdi.
"T.C. yazılmadığı zaman bu okul, Panama Cumhuriyetine mi ait olacak-" diyen
Çelik, "İzmit Hastanesi dediğimiz zaman bu Libya Cumhuriyetinin mi olacak-"
ifadesini kullandı.
Çelik, AK Partinin programında, "Türkiye Cumhuriyeti, binlerce yıllık
tarihimiz içerisinde elde ettiğimiz kazanımlarımızın en önemlilerindendir.
Cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandırmak AK Partinin varlık sebebidir"
sözlerinin yer aldığına vurgu yaparak, cumhuriyete bakış açılarının böyle
olduğunu, demokratik bir cumhuriyet istediklerini anlattı.
Vatandaşların yüzde 99unun, Türkiye Cumhuriyeti ile bir sorununun
bulunmadığına dikkati çeken Çelik, "Sayın Bakan, bu birileri tarafından istismar
edilip, sağa sola çekiliyorsa, bunu aynen tekrar yerine koyun dedi. Mesele
bundan ibarettir. Eyvah Türkiye Cumhuriyeti elden gidiyor diyecek bir şey söz
konusu değil" şeklinde konuştu.
-"Hiç kimseye, bir çekirdek verilmiyor"-
Çelik, bir basın mensubunun, "Kandilde yapılan basın toplantısından sonra
Türkler, Kürtler kazandı, Kürtler ise biz kazandık daha ne alabiliriz
düşüncesi oluştu. Neler söyleyeceksiniz" demesi üzerine, şunları kaydetti:
"Biz kazandık, siz kaybettiniz noktasına getirirsek, biz bu memlekete yazık
ederiz. Bir tane biz var, o da 76 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıdır.
Eğer ne kazandık, ne kaybettik, ne verdik, ne aldık meselesine gelirse, hiç
kimseye bir çekirdek de verilmiyor, hiç kimse de böyle bir hakka sahip değil.
Masanın bir tarafından PKK, Apo, BDP diğer tarafından AK Parti hükümeti, devlet
oturup pazarlık yapmıyor. Böyle birşey söz konusu değil."
Çelik, bu memlekette yaşayan herkesin yeni anayasadan bir beklentisinin
bulunduğunu, PKK, KCK, BDPlilerin de bir beklentisinin olabileceğini ve bunu
dillendirebileceklerini anlatarak, "Ama sadece bu oldu diye o kazandı değil.
Biz kazandık. Kocaeline şu ana kadar kaç şehit geldi. Bunlar bizim
kayıplarımızdır" dedi.
Çelik, 1980lı yıllarda dağlarda 4-5 bin PKKlının bulunduğunu, 33-34 bin
PKKlının etkisiz hale getirilmesine rağmen, örgütün yine aynı sayıya sahip
olduğuna vurgu yaparak, 4-5 bin PKKlının imha edilmesi durumunda bile bunun,
PKKnın bittiği anlamına gelmeyeceğini kaydetti.
Duyguların, aklın önüne geçmesi halinde bu sorunun halledilemeyeceğini
anlatan Çelik, "Eğer armudun sapı, üzümün çöpü hesabı yaparsak, biz bu meselenin
üstünden gelemeyiz" diye konuştu.
-"Kazanırsak, 76 milyon beraber kazanacağız"-
Doğuda, Güneydoğuda umutlu bir bekleyişin var olduğunu belirten Çelik,
konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Terör bitecek. Daha önce dağlarda koyunlarımızı otlatıyorduk, yaylalarımıza
daha rahat gideceğiz. Türkiyenin hayvan varlığı 53 milyondu. AK Parti iktidara
geldiği zaman bu, 29 milyona düşmüştü. Mera hayvancılığı bitti. Suriyeye, Iraka
sürülerle hayvan ihraç eden Türkiye, oradan hayvan ithal eder hale geldik. Niye-
Binlerce köy boşaltıldı. Bu terör afetinin yaptığı tahribatı, tarif edemem. Köyde
24 saat sofrası yerde olan, hanedan aileler, Kocaeliye geldiler, yardımlara
muhtaç hale geldiler. Bu bir travma yarattı. Devletin yaptığı kelle büyüklüğünde
yanlışlar var. Köy, bin hanelik. 20 kişi PKKya katılmış, 30 kişi de bunlara
yardım etmiş ama bizim devletimiz gitti o köye dedi ki; burayı boşaltacaksınız.
24 saat kadar burayı boşalt, Boşaltalım da nereye gidelim-, Nereye gidersen
git dediler. Nereye gittiler- Kocaeli, Antalya, Mersin, Adana, İzmire gitti.
Mağdur olduğu için de kendini PKKya yakın hissetti. Biz PKKnın kucağına ittik
bu insanları. Onun için AK Parti iktidara gelince, biz önce gönül onarma
operasyonlarıyla başlatık bu işe."
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, AK
Partinin doğuda birinci parti olduğunu dile getirerek, "Eğer, AK parti olmasa,
siz doğuyu PKKya teslim ettiniz demektir. Dolayısıyla kimsenin bir şey
kazandığı, kimsenin bir şey kaybettiği yok. Kazanırsak, 76 milyon beraber
kazanacağız. Kimse bir endişe duymasın" dedi.
Kürt nüfusunun çoğunluğunun batıda yaşadığına dikkati çeken Çelik, şöyle
konuştu:
"Türkiye bir federasyona da gidemez. Türkiye bir bölünmeye de gidemez.
Çağdaş, medeni dünyanın kabul ettiği standartlar, demokrasinin standardıdır. Bir
sınıfa imtiyaz, bir etnik gruba, diğer etnik grupların içerisine çıkaracak bir
pozisyon, Türkiyede söz konusu olmayacaktır. Bunu herkesin böyle bilmesi
gerekiyor."
-Haşim Kılıçın açıklamaları-
Çelik, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıçın, "yeni anayasanın
referanduma götürülmesi gerektiğine" ilişkin açıklamalarının hatırlatılması
üzerine şunları söyledi:
"Anayasa Mahkemesi Başkanı kendi görüşünü söyledi, ben de kendi görüşümü
söyledim. Diyelim ki uzlaşma komisyonu başarılı oldu ve 550 milletvekili
kabulüyle geçti. Bu milletvekilleri, toplumumuz hepsini temsil ediyor mu- Ediyor.
Bundan sonra 250 milyon-300 milyon para harcayarak, ülkeyi tekrar referanduma
götürmenin anlamı var mı- Zaten meclis, bu halkın oyuyla seçildi. Buna gerek
olmaz diye düşünüyorum. Diyelim ki bu olmadı. AK Parti ve CHP oturdu bir anayasa
yaptı. Bu da yüzde 75e tekabül eder. Bunun için tekrar referanduma gitmeye gerek
var mı. Anayasa diyor ki; 330 ile 367 arasında olursa, referanduma gitmek
zorunludur. Bu arada, 367nin üstünde de olsa referanduma gidilmesi gerekir
diyen sayın Haşim Kılıç gibi değerli zatlar da var. Bu görüşe de saygı
duyuyorum."
(Bitti)
Muhabir: Şengül Oymak
Yayıncı: Murat Paksoy