ANTALYA (A.A) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu,
Dün eski Cumhurbaşkanı bir açıklama yapıyor. Diyor ki Türkiyede irtica
tehlikesi vardı. Dün Türkiyede irtica tehlikesi vardı da soyduğunuz,
soydurduğunuz bankaların kasalarında mı kaldı bu irtica tehlikesi- Nerede kaldı
bu irtica tehlikesi dedi.
Soylu, Birlik Vakfı Antalya Şubesi tarafından Erdem Bayazıt Kültür
Merkezinde düzenlenen etkinlikte verdiği konferansta, dünyada teknolojinin de
etkisiyle önemli değişimler yaşandığını, bu değişimleri pek çok düşünce adamının
bile tahmin edemediğini kaydetti.
Geçmişte Saddam Hüseyinin kimyasal silahları altında canı için mücadele
eden Celal Talabaninin bugün Irakın cumhurbaşkanı olduğuna dikkati çeken Soylu,
Bundan 15 yıl önce cezaevine konulduğu gün, Artık siyasi hayatı bitmiştir.
Muhtar bile olamaz denilen Başbakan, 10 yıldır Türkiye Cumhuriyeti
Başbakanıdır dedi.
Soylu, 21. yüzyılın başında dünyada yepyeni unsurlar olduğuna değinerek,
yeni dünyada Çin, Hindistan, Japonya, Güney Amerika ülkeleri ve Avrupa
Birliğinin öne çıktığını vurguladı. Soylu, Yepyeni bir dünyanın tam olarak
ortasındayız. Ortadoğusuz, Türkiyesiz, Orta Asyasız bir dünya düşünebilmek
mümkün değildir diye konuştu.
Süleyman Soylu, dünyada ekonomik birtakım lobiler olduğunu, bunların yerel
iktidarları ciddi şekilde etkilediklerini anlattı. Tütün ve alkol lobisinden
örnek veren Soylu, yasaklamalarla alkol ve tütün lobilerinin artık eskisi kadar
güçlü olmadığını ifade etti. Soylu, silah lobisinin bilişim lobisinin etkisiyle,
faiz lobisinin de üretim lobisinin etkisiyle 21. yüzyılın sonunda ortadan
kalkacağını söyledi.
Dünyanın güç merkezinin son yıllarda Asya Pasifike doğru kaydığına da
değinen Süleyman Soylu, bunun Türkiyenin önüne tarihi bir fırsat sunduğunu
vurguladı. Türkiyenin bu süreci iyi değerlendirmesi gerektiğini belirten Soylu,
Türkiyenin Türk ve Müslüman olmasının avantaj sağladığını kaydetti.
Türkiyenin kozmopolit bir yapısı olduğunu, Balkanlarda da Türkiyede de
Boşnak, Pomak, Arnavut yaşadığını hatırlatan Soylu, şunları ifade etti:
Türkiyede Azeri var mı- Var. Ermeni var mı- Biz el birliğiyle yok
mesabesine indirdik ama yine de Türkiyede onu becerdik, başardık, kendi
kültürümüzün bir zenginliğini ortadan kaldırdık ama öyle veya böyle Türkiyede
Ermeni de var. Peki Gürcü var mı- Var. Çerkez var mı- Var. Abaza var mı- Var.
Yüzde 2,5-3 ölçülebilir Arapımız var. Etrafımızdaki coğrafyada Arap var. İran,
Irak ve Suriyede Kürt var, Türkiyede Kürt var. 20. yüzyıldaki ulus devlet
anlayışıyla kendi ülkeleri için bu zenginliği, çoğulculuğu tehlike sayabilirler
ama 21. yüzyıl için bunu en önemli zenginliklerden biri olarak görebiliriz.
-Genç nüfus Türkiyenin potansiyeli-
Karadeniz ve Akdenizin Türkiyenin doğal denizleri olmasının da avantaj
olduğunun altını çizen Soylu, ayrıca önemli petrol ve doğalgaz boru hatlarının
geçiş güzergahında olmasının ülkenin avantajları arasında bulunduğunu bildirdi.
Soylu, Eskiden petrol ve doğalgazın çıktığı yer önemliydi ama şimdi yeni dünya
stratejisinde geçiş güzergahı çıktığı alan kadar önemlidir ve ülke
stratejilerinde önemli bir yer tutmaktadır diye konuştu.
Soylu, Avrupada nüfusun yüzde 28inin 2050 yılında 65 yaşın üzerinde
olacağına dikkati çekerek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın bu öngörüyle 3
çocuk çağrısında bulunduğunun altını çizdi.
Soylu, Türkiye bugün 29 yaş ortalaması ile dünyanın ve bulunduğumuz
coğrafyanın en genç nüfusudur. Nicelik olarak Avrupadan ve batıdan üstünüz,
nitelik olarak da doğudan üstünüz. Petrolümüz yok, doğalgazımız yok, yeraltı
madenleri konusunda da bize anlatılan hikayeler gibi büyük avantajlara sahip
değiliz. Bir tek değerli kaynağımız var, yönetebileceğimiz ve onu dünyaya
hazırlayabileceğimiz beşeri kaynağımız genç nüfusumuzdur ifadesini kullandı.
-Geçmişin tahribatını tamir etmek zorundayız-
Süleyman Soylu, AK Parti ile Türkiyenin 21. yüzyıldan itibaren iki politika
uygulanmaya başladığını, bunlardan birinin içeride yenileşme, ikincisinin de etki
alanını genişletme politikası olduğunu anlattı.
Türkiyenin geçmişin tahribatını tamir edip, gelecek asırlara yönelik
adımlarını atması gerektiğini belirten Soylu, İskilipli Atıfın idamı bizim
tahribatımızdır. Şeyh Said meselesi ve ondan sonra Takrir-i Sükun ile çıkan bütün
olaylar bizim en temel tahribatlarımızdır, Dersim meselesinde binlerce insanın
fareler gibi uçaklarla öldürülmesi, mağaralara sıkışıp itlaf edilmesi bizim en
temel tahribatlarımızdan bir tanesidir dedi.
Türkiyenin öz güvenini yeniden kazanması için bu tahribatı tamir etmek
zorunda olduğunu vurgulayan Süleyman Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bunun için insanları Sünni-Alevi diye, Türk-Kürt diye, sağcı-solcu diye,
laik-antilaik diye ortaya koymaya çalışıyorlar. Dün eski Cumhurbaşkanı bir
açıklama yapıyor. Diyor ki Türkiyede irtica tehlikesi vardı. Dün Türkiyede
irtica tehlikesi vardı da soyduğunuz, soydurduğunuz bankaların kasalarında mı
kaldı bu irtica tehlikesi- Nerede kaldı bu irtica tehlikesi- O bankaların
kasalarına mı konulmuştu- Bu milletin bütün değerlerini tarumar ettiler, bütün
anlayışlarını tarumar ettiler. Bugün Türkiye tarihi bir fırsatın penceresini
kendi eliyle onarmaya çalışmaktadır. Bugün çözülmeye çalışılan bütün ihtilafı
aramızda çıkarmaya çalıştılar. Yıllarca birbirimizle evlendiğimiz, komşuluk
ettiğimiz anlayışların tamamını tarumar etmek istediler ve paranoyalarla hepimizi
bezemek istediler. Bir demokrasinin, hukuk devletinin varlığına en çok
ihtiyacımız olduğu dönemde bizi onlardan uzaklaştırdılar. Bu tahribatın tamir
edilmesinin lazım geldiği bir dönem.
Birlik Vakfı Antalya Şubesi Başkanı Bekir Asri, konuşmasının ardından Genel
Başkan Yardımcısı Soyluya plaket verdi.
Muhabir: Güç Gönel
Yayıncı: Tarkan Demir